Bu seminer size ERP sistemi içinde ürün ağaçlarınızı nasıl yapılandıracağınıza veya nasıl yapmamanız gerektiğine dair gerçek bir yol haritası verecektir. Bu ERP uygulamanız hayata geçtiğinde tekrar başa dönmek zorunda kalmamış olacaksınız.

ERP ve Ürün Ağacı Seminerine Niçin Katılmalısınız ?

Ürün Ağacı ERP veya Maliyet Sisteminizin temel bilgisidir, nasıl organize edildiği veya edilmediği sizin yapacağınız çalışmaların başarılı veya başarısız olup olmayacağını belirler. Yıllar sonra geriye dönüp tekrar ürün ağaçlarınızı tartışmaya başlamak yerine uzun sürecek bir işleme tam bilgi ile başlamanız daha iyi olacaktır. Bu çalışmada ürün ağaçlarınızın nasıl oluşturulması gerektiğini, kullandığınız veya kullanmayı düşündüğünüz yazılımlarda neleri sorgulamanızın yerinde olacağını hem izleyecek hem de tartışabileceksiniz.

İçerik

Ürün ağacının yapısı, terminolojisi, kullanım yerleri, ERP içinde yapılan ilk tanımlar

1. Ürün ağacı nedir, tek ve çok seviyeli ürün ağaçları nasıl organize edilir ?
2. Ürün ağacının aşağı doğru patlatılması ve nerede kullanılıyor (implosion) analizi nedir, nasıl yapılır (explosion & implosion, where used) ?
3. Ürün ağacının doğruluğunu sağlamak için 6 prensip nedir ?
4. Ürün ağacının etki alanı ve kullanıldığı yerler ?
5. Daha az sayıda seviyesi olan ürün ağacı için sorgulama süreci nasıl çalışır ?
.
Ürün ağacı ve üretim akışı ile üretim türleri arasındaki ilişki, farklı maliyetlendirme kurguları ?
.
- Fonksiyonel yerleşim ve ürün ağacı
- Hat yerleşimi ve ürün ağacı
.
14 Teknik Detay
.
1. Seviyelerin azalması / Yassılaşma ? Gümüş Tepsi
2. Kit Ürün Ağacı ? Makina / Çok Parçalı Ürün İmalatı
3. Konfigürasyon ve Ürün Ağacı ? BUGATTI
4. Zaman Ekseni Üzerinde Değişiklik ? Genel Üretim
5. Standart ve Referans Ürün Ağacı ? Genel Üretim
6. Ne Dahil Ne Hariç Olmalı ? Genel Üretim
7. Ömrü Tükenen Araçlar ? Kalıp
8. Alternatif Malzemeler Konusu ? Genel Üretim
9. CAD Entegrasyonu ? Vari Toplama ? Kalıp Örneği
10. Hücre Üretimi ? Son 10 Yılın Personeli
11. Fire Nasıl Yazılmalı ? Genel Üretim
12. De-Montaj İşlemi
13. Fason konusu, uygulama örneği
14. Rota tanımları

Kimler Katılmalı

Şirket sahipleri ve üst yönetimi, yalınlaşma ekip üyeleri, planlama ve üretim yöneticileri, üretim ekip liderleri ve operatörleri, ERP/MRP uygulama grup üyeleri, Maliyet muhasebesi, mühendislik ve kalite bölümü çalışanları.

Sertifika Semineri düzenleyen kurum tarafından sertifika verilmektedir.

Ürün Ağacı Sunumundan Örnekler


—————————————————————————————-

Kurum içi eğitim almak isterseniz aşağıda bulunan teklif isteme formunu doldurunuz …

 

 

Kurumsal Eğitim Talep Formu



İsminiz

E-Posta adresiniz

Firmanızın İsmi

Telefonunuz

Size Nasıl Yardımcı Olabilirim

Adresiniz

—————————————————————————————-

.

ERP projenizde kısa sürede ilerlemek istiyorsanız Stok Kayıt Doğruluğu Nasıl Sağlanır ve Stok Sayım Teknikleri Nelerdir ? seminerine katılmalısınız.

Bilgisayarınızda gördüğünüz stok mevcutları ile fiziksel sayımlarınız her seferinde farklı çıkıyor ise ?veya ERP/MRP çalışması içinde iseniz veya doğruyu söyleyen maliyet rakkamları peşinde koşuyorsanız ?stoklarınızın kayıt doğruluğu? için büyük bir adım atmalısınız ?

.

Bilgisayarınızın gösterdiği stok mevcutları ile gerçek birbirinden farklı olduğunda bir dizi problem yaşarsınız. Halbuki dünya ölçeğinde, kurumsal bir şirket olmanız için doğruluk oranınızın en az % 95 olması gereklidir (100 farklı kalemden sadece 5 tanesinin sayım ile kayıt miktarlarının farklı olma durumu).

Bu seminerde şirketinizin stok kayıtlarının 90 gün veya daha kısa bir sürede % 95 doğruluk seviyesine nasıl ulaştırabileceğinizi, bu seviyeyi farklı Sayım Yöntemleri ile nasıl devam ettirebileceğinizi öğreneceksiniz.

Stok kayıtlarınız doğru olmadığında satış ? üretim ve satınalma bölümleriniz hatalı çalışır, şirketiniz imkansız tarihler için sözler verir, zor duruma düşer ?

Stok Kayıt Doğruluğu Seminerinin İçeriği

- Stok Kayıt Doğruluğu nasıl hesaplanır
- Tolerans değerlerine nasıl karar verilir
– 3 aşamalı Stok Kayıt Doğruluğu metodu nedir
- Stok açılış kayıtları nasıl elde edilir
- Hangi sayım yöntemlerini kullanabilirsiniz
- Cycle Counting nedir
- Kısmi sayım için 4 örnekleme yöntemi nasıl kullanılır
- Sayım tekrarlama frekansı nasıl hesaplanır
- Şirketinizde örnek projeyi nasıl yapacaksınız

Kim Katılmalı

Lojistik ve Satınalma Yöneticileri, ERP/MRP Uygulama Grup Üyeleri, Depo, Üretim ve Sevkiyat Bölümü Çalışanları, Yalın Üretim Takımı Üyeleri, Maliyet Muhasebesi ve Bilgi İşlem Sorumluları.

Bu seminere niçin katılmalısınız

ERP ve Tedarik Zinciri çalışmalarının tam ortasında yer alan ?Stok Sisteminiz? hatalı sonuçlar ürettiğinde ERP, Tedarik Zinciri veya MRP çalışmalarınız ağır darbe alır ve tedarik zi

nciri içinde zayıf halka durumuna düşersiniz.Tedarik zinciri içinde zayıf halka olmak ise iş kaybı, daha fazla taviz, müşteri kaybı gibi ciddi sonuçlar doğurabilir.

Bunun alternatifi ise sağlıklı bir stok sistemine sahip olmak; bu sayede bedeli yüksek problemlere en baştan engel olmaktır.

Sertifika

İlgili kurum tarafından katılım sertifikası verilecektir.

Kullanılan Kaynaklar

Inventory Record Accuracy ? Roger B. Brooks & Larry W. Wilson
Manufacturing For Survival ? Blair R. Williams
Production and Inventory Management in the Computer Age ? Oliver W. Wight

cyclecounting_header

Stok Kayıt Doğruluğu ve Stok Sayım Teknikleri Seminerinden Örnekler

—————————————————————————————-

Kurum içi eğitim almak isterseniz aşağıda bulunan teklif isteme formunu doldurunuz …

Kurumsal Eğitim Talep Formu



İsminiz

E-Posta adresiniz

Firmanızın İsmi

Telefonunuz

Size Nasıl Yardımcı Olabilirim

Adresiniz

—————————————————————————————-

Maliyetinizi mi azaltmak istiyorsunuz ?

Gerçekten istiyor musunuz ?

Sıfır maliyet konumunun gereklerini yapmaya, uygulamaya hazırsanız mesele yok … Bakalım neler yapılmalı.

İlk hazmedilmesi gereken lokma “yeni bir şey yapmadan” maliyetin azalmayacağıdır.

İkinci konu ise maliyetin azaltılmasının ucuza satın alma fikrinin ötesinde olduğunu görmeniz.

Üçüncü konu ise yapmakta veya kullanmakta olduğunuz bir şeyler eksiltilmeden maliyetin azalmayacağı.

Şimdi problemden biraz uzağa gitmelisiniz, uzayda biraz yükseğe çıkmalı ve olaya uzaktan bakmalısınız.

Örneğin aşağıda bulunan şekilde kaç adet siyah nokta var, sayar mısınız ….

Gözleriniz bozuk değil ise sayamamıyor olmanız lazım, devamlı değişen sayıda siyah nokta bir var olup bir yok oluyor. Aklınız hiç olmadığını söylüyor olabilir ama ya gözleriniz !

Şimdi kalkın masadan, biraz uzaklaşın ekrandan ve tekrar bakın, bakalım kaç nokta var ?

Az önce problemin içindeydiniz şimdi ise biraz dışında … İşte uzayda biraz yükselmenizi bunun için öneriyorum.

Evet gelelim ikinci sorumuza …

Bir canlı “en az enerjiyi” hangi konumda harcar ?

- Hareket etmiyorken değil mi ? Peki şirketinizin en az maliyet noktası nedir o zaman … Eğer siz hiç kıpırdamaz iseniz, birileri paralarını size getirip gökten aşağı inen ürünlerinizi satın alıp giderler ise ne güzel olurdu değil mi ? İşte “vizyon” bu bence ! Zaten şirketlerin vizyon cümlelerinde “ileride bulunmak istenen nokta” tarif edilmesi gerekmiyor mu ?

Şimdi vizyon bu ise “misyon” ne olmalı. Yani biz niye varız, müşteri niçin bizden alsın, bizim müşterimiz kim ?

Maliyetimizi azaltmamıza yardımcı olacak “müşteri grubunu” bulmalıyız. Eğer maliyetimizi arttıracak müşteri grubuna yakalanmış isek fiyatlarımızı gözden geçirmeye başlama zamanı gelmiş demektir.  Bu aşama önemli çünkü “müşteriden başlayan” ve “geriye doğru getirilen” süreç bize bir aşama sonra yürümemiz gereken maliyet yolunu gösterecek.

Aşamalar şöyle :

1. Hedef müşteri grubunun ve beklentilerinin tarifi

2. Bulunduğumuz noktanın tarifi

3. Bulunduğunuz noktadan hedefe gidecek yol

Neyse bu kadar strateji bence yeterli, şimdi gelelim aksiyon planına, ne de olsa bize plan değil pilav lazım (bu sözü hatırlıyacak kadar eski doğumlu olanlar halen mevcut, bu özlü sözü kim söylemiş bulun bakalım).

Tedarikçiyi tatlı-sert yöntemler ise ucuza satması için ikna etmek, kaçak işçi çalıştırmak, komşu firmanın deposuna tünel açıp malzeme aktarmak, alıp ta ödememek gibi hızlı sonuç veren yöntemlerin dışında maliyet azaltma çalışmasının sürdürülebileceği bence en az iki eksen var. Çok klasik olacak ama bunlardan biri dışa diğeri ise içe dönük eylemler.

Dışa dönük olan eylemler müşterileriniz ve pazarınız ile ile ilgili. Müşterilerinize istediklerini vermeniz, onların değer vermediği konuları anlayıp ürün tanımınızdan bunları çıkartmanız sayesinde maliyeti azaltırken tüketicinin algıladığı değer artmış olacaktır. Bunun için izlenebilecek yöntemler var, örneğin “hedef maliyet çalışması”, “müşterinin sesini duyma çalışması – VOC”,”rakiplerin müşteriyi ne yönde koşullandırmaya çalıştığının anlaşılması” gibi projeler ile çok önemli adımların atılması mümkün.

İçe dönük eylemlere bakarsak liste daha uzun…

Stok, stokların yaşı, elinizde bulunan stokların hizmet kalitesinin ölçülmesi, IQR analizi, kayıt doğruluk analizi ve ihtiyaca göre yapılacak satınalma planlaması kendi başına bir konudur.

Bir diğer üretim içinde operasyonel verimlilik konusu, elinizde bulunan üretim imkanlarının kullanımını ortaya çıkartacak olan OEE analizlerini yapabilir noktaya gelmek, sonuçlarını “kayıplarınızı” azaltacak şekilde kullanmak ile önemli tasarruflar sağlanır.

Başka bir konu ise yine üretim alanında “hareket” analizi yapmak buna “standart work” çalışması da diyebiliriz. Her ne kadar biraz farklı iseler de sonuçta “işi yapma haritanız” ortaya çıkacak. Örneğin kesikli imalat uygulamasında istasyonlar arası bulunan stok sizin bu çalışmanızın önemini azaltır, konuyu soğutur. Ancak ortada bir hat var ise kayıp o hat üzerinde bulunan bütün operasyonların kaybı olacağı için konu ciddileşir.

Kayıt yapmak için harcanan süre, kayıt kontrolu için harcanan süre, süreçlerinizin içinde bulunan değer katmayan adımların keşfedilmesi ve yok edilmesi … Belki de şirketinizin her gün yaptığı 1000 eylemin 400 adedi bu sayede yok olurken yerine size daha fazla değer katacak 200 yeni adım ekleyeceksiniz … veya hiç eklemeyeceksiniz.

Müşteriye hızlı bilgi aktaran bir B2B sistemi yıllar geçtikçe büyüyen bir tasarruf kaynağı olabilir, e-satınalma, e-satış ve e-bilgilendirme sayesinde binlerce saat tasarruf sağlayabilirsiniz …

Firmalar ERP sistemlerini de buna benzer amaçlar için kurmak ister. Aksilikler ve maliyet azalsın, işler izlenebilsin, hesaplamalar daha hızlı ve kesin olsun gibi hedefler için ERP yazılımları satın alınır. Eğer uygulamayı başarırsanız faydalı da olur. İlk faydası şirketinizin büyümesi ve iş hacmi artışını mevcut kadrolarınızı çok büyütmeden karşılayabilecek olmanızdır, ERP sisteminin sağlayacağı otomasyon sayesinde bu mümkün olmaktadır. İkinci faydası ise karar verebilmeniz için daha net ve hızlı bilgi sağalayabilecek olmasıdır.

Say say bitmez … Peki niçin yapmıyorsunuz, niçin maliyetinizi azaltabilecek bir çalışmayı erteliyorsunuz, niçin iyileştirme projeleri genellikle “negatif” davranış ile karşılaşır, niçin “bizde” olmaz diye düşünülür, hatta niçin hiç düşünülmez ?

Öncelikle bunun cevabını kendinize siz vermelisiniz ama benim de ekleyeceklerim var.

Ben bu konuyu “israf” konulu seminerimde işliyorum, seminere katılanları 2 gruba ayırabilirim.

1. Hakikaten ben olaylara böyle bakmamıştım, bana ve şirketime faydalı noktalar öğrendim.

2. Ben de biliyordum bunları, peki şimdi hangi tuşa basacağım.

Aslında bu konu size anlatıldığında “evet,biliyorum” tepkisi vermeniz normal, ihtiyacınız ise bu çizgiyi aşıp yöntemi pozitif bir yaklaşım ile anlamaya çalışmanız. Zaten bir şirketin “iyileştirme” çalışmaları karşısında aşması gereken engel de budur, kısacası “biliyoruz bunları sen bize farklı bir şey söyle” yaklaşımı çok “hazır” bir tepki olduğu gibi o sırada anlatılmakta olan yöntemin detaylarını kaçırmanızdan ve sonra da “savunma” konumuna geçmenizden başka hiç bir işe yaramaz.

Diğer yandan uygulama alanında kan, ter ve gözyaşı olacağı aşikardır. Şimdi düşünsenize “öyle bir düğme olsa” konunun danışmanları size gelip o düğmeye kendileri basarlar ve bu işi yaparak onlarca kat fazla para kazanırlar. Böyle bir yol olmadığı için onlar anlatıyor ve siz de uyguluyorsunuz … İyi haber birden fazla yolunuz olduğu kötü haber ise çalışacak olmanız.

CRM, Customer Relationship Management – Müşteri İlişkileri Yönetimi, kısacası müşterini tanı, onunla onun için en uygun biçimde ilişki kur, isteklerini dinle, yapacaklarına bu bilgiler ışığında karar ver, onun ihtiyaçlarını biraz da beklentiyi aşarak cevaplayabilme yeteneğini geliştir, beklentiyi yükselt ve rakibini geride bırak.

Şimdi siz bir CRM alalım derseniz alacağınız şey nedir acaba !

Bence “müşterini tanı ona göre iş yap” kavramı insanlık tarihinden bile eskidir. Doğada var olan canlıların kendi besin zincirlerinde hayatlarını sürdürebilmek için hem avlarını hem de avcılarını tanımaları gerektiğini yıllardır belgesellerde seyretmiyor muyuz. Kuş önce ekmek çalıp balıklara atıyor sonra da ekmeği yemek için harekete geçen balıkları avlıyor … İşte size güzel bir tanıma ve ona göre hareket etme örneği …

Niçin CRM zaman zaman gündeme giriyor sonra çıkıyor … çünkü rekabet ve piyasalar zaman zaman sertleşiyor veya gevşiyor. Firmalar CRM konusunu kısa vadeli düşündükleri için (genellikle) reaktif hareketler gelişiyor. Elbette ki bütün firmalar bir şekilde müşterileri ile bir yol bulup çalışıyor, işine devam ediyor ancak bu faaliyetin çok da organize yapıldığı söylenemez, konu daha çok “satış yönetimi” olarak ele alınıp işleniyor.

Gördüğünüz gibi bilinmedik bir şey yok ancak ben bunları biliyorum, ortada yeni bir şey yokmuş diye düşünmeniz de hatalı sonuç yaratır.  Çünkü o zaman yapılması gerekenleri önemsemeyecek ve yapmayacaksınız.  Ama birileri yapacak ve müşterilerine daha iyi hizmet üretecek, sonuç onlar için pazar payı artışı sizin için ise küçülme olacak.

Eskiden üretilen satılabiliyordu, hatırlarsanız ülkemizde yerli araba alabilmek için aylar öncesinden sıraya giriliyordu (yaşı 45 üzeri olanlar bunu bilir), dünyada da durum çok farklı değildi. Sonra üretenler ve üretim kapasitesi çoğaldı, talebin çok üstüne çıktı ve rekabetin koşulları sertleşti.

Kıt olan değerlidir, müşterinin kıtlaştığı sektörlerde de doğal olarak onun değeri arttı. Önceleri ne söylediği, ne istediği pek dinlenmeyen müşterinin, nerede ise attığı her adımdan bir ipucu yakalamak için araştırmalar, anketler yapılmaya başlandı, göz rengi ile okuduğu gazete arasında ilişkiler kurulmaya başlandı.

Önceleri göstermelik olan bu faaliyetler zamanla bir çalışma biçimi haline geldi, firmaların iş yapma prensipleri değişti, değer ölçüleri ve bakış açıları müşterileri ile yakınlaştı. İşte bu süreç yaşanırken bu değişime bir isim verilmesi gerekiyordu ve ismi CRM oldu.

Mühendis gözü ile bakarsanız CRM bir yöntem değildir (örneğin MRP bir yöntemdir, JIT bir kavram, ERP ise bir yazılım entegrasyonu). Dolayısı ile bir algoritması yoktur, daha çok ?bir çalışma ve iş yapma biçimi? olarak tanımlanması bence en doğrusudur.

Müşteri ile ilişkili olabilecek her konuda detaylı bilgi saklanması ve değerlendirilebilmesi gerektiği için bol miktarda teknoloji ve bilgisayar yazılımı kullanmak gerekebilir ancak CRM hiç bir zaman teknolojik bir yatırım veya dışarıdan satın alınabilecek bir şey değildir.

CRM, müşteriyi daha iyi anlayabilmek için teknoloji ve insan kaynaklarınızı nasıl daha etkin kullanabileceğiniz hakkında önemli ip uçları verir, hep kuzeyi işaret eden kuzey yıldızı gibidir, yönünüzü şaşırdığınızda onu bulmanız yeterlidir.

Eğer bu çalışma başarılı olur ise aşağıdaki sonuçları elde edebilirsiniz :

- Daha iyi müşteri servisi veren bir şirket olmak

- Müşteriye daha hızlı ve doğru cevap verebilmek

- Ürünler arası çapraz satışların miktarını arttırmak

- Satış tekliflerinizin daha hızlı ve daha yüksek oranda siparişe dönüşmesi

- Pazarlama ve satış süreçlerinizin hızlı ve anlaşılır olması

- Yeni müşteriler bulmak ve yaratma imkanı

- Müşteri karlılığının artması

bu konuya devam edeceğiz

Eskiden (bazen hala daha) yazılımın kaynak kodlarını veriyor musunuz diye sorulurdu. Cevabın ne olmasını isterdiniz ?

Çoğunlukla bu işten anlamayanlar “elbette açık olsun, kodları almak iyi bir güvence olur” diye düşünür. İşte böyle düşünenler için açık kaynak kodlu ERP (Enterprise Resource Planning – Kurumsal Kaynak Planlama) yazılımları artık bir iki tuş mesafesinde. Peki kullanılıyorlar mı ?

Açıkçası ben hiç gözümle görmedim ancak bir keresinde bir şirkette kullanıldığını duydum bir keresinde de bir Türk firmasının bu işe giriştiğini duyunca merak edip ziyaret etmiştim (firma şu anda yok).

Bu tip ERP uygulamaları ne ülkemizde ne de dünyada bir türlü ana yola çıkamadılar, bazı meraklı veya fırsat bulduğunu düşünen firmanın dışında bir iki örneğin ötesine geçilemedi. Hem bedava hem de geliştirme imkanını kullanıcıya aktaran bu öneri niçin talep görmedi ?

ERP yazılımı normal bir kullanıcının kendi başına çözümleyebileceği bir konu değildir

Düşünülenin aksine kodları almak bir işe yaramaz (sadece bu işle profesyonel olarak uğraşan ve çok vakti olanlar için belki) çünkü oldukça fazla ve karışık olacaktır. Program yazan bir arkadaşınıza şunu sorabilirsiniz  “başkasının yazdığını düzeltmek mi yoksa yeniden yazmak mı” diye … cevap muhtemelen “yeniden yazmak” olacaktır.

Eğer kodlar ve dökümantasyon eksiksiz, çok anlaşılır ve ekip çok kuvvetli ise (bunların yan yana gelmesi zor) belki !

Göründüğünden daha pahalı, başladıktan bir süre sonra bu anlaşıldı …

Ne kadar kaynağınız var diye sorarak başlayayım. Eğer bir KOBİ iseniz ve siz program yazmıyor iseniz unutun gitsin. Eğer şirketinizin ihtiyacı en azından orta kategori bir ERP ise şöyle düşünmek hatalı olmaz:

Uygun bir ekip ile baştan yazmanız yaklaşık 4-5 yıl sürer, açık bir kod bulup devamını getirmeniz de yaklaşık o kadar sürer … Maliyetini siz hesaplayın.

ERP uygulamaları alınan değil satılan uygulamalar

ERP uygulaması seçmek ve almak için tecrübe gerekiyor, uzman bir satıcı tarafından cevaplanması gereken bir dizi soru ve sorun var. Bu konuda çalışan firmaların çok para harcadıkları satış, pazarlama, danışmanlık ekipleri var. Açık kaynak kodu ile uğraşanların ise yok. Bu durumda şansları nerede ise kalmamış oluyor.

İş dünyası paylaşmayı sevmiyor hatta istemiyor

Açık kaynak kodu dünyasında geliştirileni paylaşmak temel davranış biçimidir.  Bu model, geliştiricilerin geliştiriciler için kod geliştirdiğinde çalıştı. Çünkü bu insanlar için önemli olan geliştirmek, paylaşmak, tanınmak ve bir grubun üyesi olabilmekti. Ancak iş dünyası için bu böyle değil. Hatta geliştirdiklerinin öğrenilmemesi için çalışan bu insanların dünyasına hitap eden ERP uygulamaları bu kanalı kullanamadı.

Aslında kimse uğraşmak istemiyor, büyük şirketlerde bu sorumluluğu almak daha da güç

Herkes işini yapmak istiyor, normal bir şirketin işi de ERP yazmak değildir. Diğer yandan büyük bir şirkette bu işe kim karar verecek ? Bir ERP danışmanı mı, şirketin IT Müdürü mü, CEO’su mu, sahibimi, hissedarları mı …

Ancak bu işin kural seti değişirse her şey değişebilir, bunu bize zaman gösterecek …

Ben yıllarca yazılım ve ERP işi ile uğraşmış birisiyim (halen devam ediyor), ticari yazılım konusunda ise ilk yazılım şirketini kuran iki kişiden birisiyim (1980, iki kişiydik, parasızdık ve okulu yeni bitirmiştik). Benim fikrim bu işin ana kural seti diğer bir deyim ile paradigması değişmeden bu işin olamayacağı, değiştiğinde de bu yönde mi değişecek yoksa başka yönde mi diye sorarsanız bence bu yön kapalı. Böyle düşünmemin temel sebebi ise bu yolun zahmetli ve uzman gerektiriyor olması. Peki ERP paradigması hangi yönde değişecek veya değişebilir … Yorumlarınızı bekliyorum …

9 Farklı Seminer

Sürekli iyileştirme, maliyet yönetimi, ERP ve Tedarik Zinciri konularının tamamını “operasyonel iyileştirme” konusu olarak ele almaktayım, bu seri içinde 9 farklı seminer veya workshop çalışmam var.

Her seminer yaklaşık 100-150 sunum sayfası şeklinde ve konunun tamamını kapsar nitelikte hazırlanmış ve zaman içinde sürekli olarak güncellenmektedir.

Başarılı Maliyet Sistemi Nasıl Kurulur ?

Fiili ve Standart maliyet nedir, nasıl kullanılır, Hedef ve Kaizen maliyet yaklaşımları ürün yaşam eğrisinin hangi safhalarında dikkate alınır, Varyans Analizi ile büyük bir sistemi nasıl kolay yönetebilirsiniz ? … tıklayın >>>

- – - – - – - – - – - – - – - - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - -

90 günde stok kayıt doğruluğu nasıl sağlanır ?

Bilgisayarınızda gördüğünüz stok mevcutları ile fiziksel sayımlarınız her seferinde farklı çıkıyor ise ?veya ERP/MRP çalışması içinde iseniz veya doğruyu söyleyen maliyet rakkamları peşinde koşuyorsanız ?stoklarınızın kayıt doğruluğu? için büyük bir adım atmalısınız ? tıklayın >>>

- – - – - – - – - – - – - - - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - -
Maliyetinizi ve ERP Uygulamanızı Yönetebilmek İçin Ürün Ağacınızı Nasıl Hazırlamalısınız ? ( Sektörel Örnekler)

Bu seminer size ERP sistemi içinde ürün ağaçlarınızı nasıl yapılandıracağınıza veya nasıl yapmamanız gerektiğine dair gerçek bir yol haritası verecektir … tıklayın >>>

- – - – - – - – - – - – - - - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - -
Maliyetinizi nasıl azaltacak, şirketinizde israfı nasıl yok edeceksiniz (Kaizen ve Lean 101) ?

Bu seminerin ertesi günü şirketinize ?israfı gören gözlükler? ile bakacak, maliyetinizi azaltmak için dev adımlar atmaya başlayacaksınız … tıklayın >>>

- – - – - – - – - – - – - - - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - -
Stoklarınızı azaltabilmek ve yönetebilmek için bilmeniz gereken 10 yöntem nedir ?

Tedarik zincirinde her şirket kendi içinde bağımsız ama dış ilişkilerinde bağımlıdır. Stok yönetimi ve azaltılarak maliyetlerin indirilmesi zincirin bütün üyeleri için yaşam koşuludur… tıklayın >>>

- – - – - – - – - – - – - - - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - -
KANBAN sistemini nasıl kuracak, nasıl uygulayacaksınız ?

Bu seminer size KANBAN ile ilgili bilmeniz ve dikkat etmeniz gereken bütün noktaları önünüze açacak, hangi yolu izlemeniz gerektiğini gösterecektir … tıklayın >>>

- – - – - – - – - – - – - - - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - -
Sürekli büyüme için tedarik zinciri stratejileri nasıl oluşturulmalı ?

Tedarik zinciri konusu aslında hem satınalma hem de satış bölümlerini ilgilendirir, seminerimize katılacak olan satış yöneticileri de büyük fayda sağlayabilir … tıklayınız >>>

- – - – - – - – - – - – - - - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - -
ERP sistemi içinde Malzeme İhtiyaç Planlaması (MRP) nasıl çalışır ?

Bu seminer, üretim yapan firmalarda ERP veya MRP çalışması yapmakta olan ekiplere en temel bilgi olan MRP Yöntemini tüm boyutları ile inceleme ve pratik yapma fırsatını vermektedir … tıklayın >>>

- – - – - – - – - – - – - - - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - -
Profesyonel Bakım Yönetimi, OEE analizleri ve bilgisayar destekli çalışma düzeninin kuruluşu

Fabrikanızda tezgahlar plansız olarak durduklarında kaybedeceğiniz zamanı ve üretim miktarını bir daha geri kazanamazsınız ? tıklayın >>>

- – - – - – - – - – - – - - - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - -

Operasyonel iyileştirme şirketlerin maliyetlerini azaltması ve iç düzenlerinde verimi yükseltmeleri için mutlaka gerekli olan bir çalışma biçimidir. Bu sayede bir şirket rakibinden ayrışabilir, ayrışmanın şiddetine göre bu kısa veya uzun sürebilir. Dolayısı ile çalışanlar öcelikle bu bilgi ile donatılmalıdır.

Danışmanlık çalışmalarım

Sürekli iyileştirme konularında danışmanlık hizmeti de vermekteyim. Bu konuda şirketinizin mevcut projelerine katılabileceğim gibi vizyonunuz doğrultusunda bir proje geliştirmek de mümkün.

Konuyu detaylandırabilmek için cengiz@cengizpak.com.tr veya (216) 360 65 60 üzerinden bana ulaşabilirsiniz.

ERP projesi başarı ile tamamlanmadı çünkü …

- Yönetim işin arkasında durmadı

- Alışkanlıkları yenemedik

- Yolun yarısında ekip değişti

- Seçilen yazılım hatalıydı

vs … vs …

ERP projeleri bir çok proje gibi doğru yönlendirilmesi ve yönetilmesi gereken bir çalışmadır. İçinde çok sayıda aksiyon, yapılması gereken iş vardır.

Yukarıda yazılanlar bence birer gerekçe değil birer bahanedir. Çoğu kez projenin başarılı olamayacağı 5 dakikalık bir inceleme ile ortaya çıkartılabilir. Hadi 5 dakika olmasında da 1 gün olsun !

Mantıklı bir inceleme ve günün sonunda mevcut koşullar altında ERP projesinin başına ne geleceği bence belli olabilir ama bunu yapacak olanların kabul etmesi ve doğru aksiyonları izlemeleri vakit alır. İşte bu süreç projeyi başarısız sonuna doğru sürükler.

Sizce bu durumda proje başarısızlık için planlanmış olmuyor mu ?

ERP projelerinde direnç işin doğasında vardır

ERP projeleri şirketinizin “iş yapma” şeklini, teknik tabiri ile “iş süreçlerinizi” değiştirmeye talip olduğu için doğal olarak bir direnç ile karşılaşırlar.

ERP proje yöneticileri projenin teknik veya finansal kısımlarından çok teknik olmayan, insanlar ile ilgili olan konulara eğilmezler ise projenin başarılı olma şansı çok değildir. “ERP yazılımı aldık ama kullanamadık” şeklinde ifade edilen sonuç cümlesinin arkasında çoğunlukla teknik ayrıntılara boğulmuş, çalışma ortamını dikkate almamış tercihler ve yaklaşımlar bulunur. Başarı elde edilecek ise bunu insanlar gerçekleştirecektir.

Başarılı olmak isteyen ERP Proje Takımı işin içindeki herkes ile yüz yüze konuşur (e-mail aracılığı ile değil) ve hedefleri beraber tespit edebilir ise proje hiç bir önemli direnç ile karşılaşmaz.

Değişiklikleri yukarıdan aşağıya itmek veya en aşağıdan geliştirerek yukarı doğru çekmek yerine yalınlaştırmak, evrensel hedefler etrafında görüş birliği sağlayarak hem biraz itmek hem de biraz çekmek en iyisidir.


Başarısız olursanız bunun sebebi direnç değildir

Her ERP projesine karşı çalışanlar direnç gösterebilir, sorun direnç değil onun nasıl yönetildiğidir. Proje yöneticisi bu direnci herkesle konuşarak, onların endişelerini dinleyerek, söyleyemedikleri korkuları algılayıp çözüm üreterek aşabilir.


Temel olarak 2 farklı direnç türü ile karşılaşılır.

1. Değişim fikrinin kendisine gösterilen direnç :

Uygulayıcılar gösterilen direncin en çok bu şekilde olduğuna inanırlar. Eğer gerçekten direnç değişim fikrinin kendisine ise ve arkasında gizli bir konu yok ise çok önemli bir sonuç yaratmaz. İnsanlar değişime bir çok sebepten dolayı direnebilirler, örneğin

- sizin ne yapmak istediğinizi anlamamış olabilirler,
- yapılmak istenen şeyin niçin önemli olduğunu bilmiyorlardır,
- mevcut durumun devamına inanıyor olabilirler,
- sizin bu işi yapabilip yapamayacağınızı sorguluyor olabilirler,
- şirketin geleceğine ait kendi fikirleri vardır.

Eğer direncin sebebi bunlar ise konuyu sakince açıklamak, soruları açık yüreklilik ile cevaplandırmak yeterli olacaktır. Ancak eğer gerçek sebep bunlar değil ve daha derin bir direnç var ise bu yaklaşım şekli yetersiz kalır.

Değişim projelerini yürütme durumunda olanların çoğu ve genel kurumsal yaklaşım yapılacak bir sunum sonrası fikirlerinin büyük tezahürat eşliğinde destek bulacağını varsayar. Ancak direnç derinden geliyor ise böyle olmaz, hatta bu şekilde yaklaşmak çözümü iyice güçleştirebilir ve sistem içinde “ötekiler” dalgası bile yaratabilir.

Bu nedenle direç ile karşılaşıldığında doğrudan ve yüz yüze yöntemler kullanarak müdahale etmek, sorulamayan soruları cevaplandırabilmek gereklidir.

2. Daha derin sebepler :

Bu direnç türünün kaynağı entellektüel veya teknik değil tamamen kişiseldir. Çalışanların işlerini veya statülerini kaybetme korkusu, kariyerlerinin risk altında olduğunu düşünmeleri çok kuvvetli bir direnç yaratır. Direç kaynağının bu olduğunu anket veya toplantılar ile keşfetmeniz güçtür. Onun yerine birebir görüşme ve bu tür kişileri değişim projesinin parçası, görevlisi haline getirmek sorunun çözülmesine yardımcı olur.
ERP proje yöneticisi insanların ne söylediğini dikkatle dinlediği, sorulara açık olduğu sürece hem direnç azalır hem de gerçek sebepleri anlamak kolaylaşır.


“Şimdi Ne Olacak ?” yöntemini deneyebilirsiniz

ERP projelerinde direnç ilk başta gösterilmeyebilir, çalışma ilerledikçe ortaya çıkabilir. Bunun nedeni başlangıçta insanların neyle karşı karşıya olduklarını bilmemeleridir.

Grup olarak muhtemel problemleri veya başarısızlık olasılıklarını listeleyerek herhangi biri başınıza geldiğinde ne yapabileceğinizi tartışmış olmanız hem öğreticidir hem de oluşabilecek olan direnci engelleyici etki yapar.

İnsanlar değişime direnirler, bunu öngörmeli ve doğal karşılamalısınız. Çaresi açık yüreklilikle onlarla konuşmak, olası sorunları önceden tartışmak, herkesin çözüm yolları için katkı yapabileceği ortamı sağlamaktır.

Şirketlerde Başarılı ERP Uygulaması
Nasıl Gerçekleştirilir ?

.

ERP Proje Yöneticisi veya Danışmanı Olmak İsteyenlerin Bilmesi Gerekenler

Bu kitabın içinde ilave  2 El Kitabı var :

Başarılı Bir ERP Sisteminin Üretim ve Stok Planlaması Hakkında 12 Performans Ölçeği Nedir ve Nasıl Yönetilir ?

Şirketinizin ERP Proje Planını Nasıl Hazırlamalısınız ?.

Sayfa Sayısı : 178, Format : E-Kitap (PDF Formatında)

Yazar : Cengiz Pak

Fiyat : 49,95 USD

Bu kitabı şimdi bilgisayarınıza indirebilmek için :

Add to Cart View Cart

ERP uygulamaları hakkında planlanandan daha uzun sürdüğü, başarısız örnek sayısının başarılı olanlara göre daha fazla olduğu, bütçenin aşıldığı, hesapta olmayan harcamaların ortaya çıktığı gibi bir dizi olumsuz cümle duymuş veya duyacak olabilirsiniz.

 

Bu kitabı, şirketinin ERP uygulamasını zamanında ve başarılı bitirmek isteyen kişilerin ne yapmaları gerektiğini anlatmak için yazdım. Problemlerin niçin ve hangi süreç içinde yaşanabileceğini bilirseniz kendinizi daha iyi hazırlayabilirsiniz diye düşünüyorum, bir de neyi beklemeli neyi beklememeli konusu var …

İçindekiler

Giriş * 2+1 Önemli Nokta

Bölüm 1

* ERP ve ERP Projesi Nedir

* Üretim yapan şirketler hangi baskıların altında ve bunun ERP kullanımı ile ne ilgisi var …

* ERP kullanmayanlar niçin kullanmıyor * ERP kullananlar hangi sonuçları almış

Bölüm 2

* ERP ve Şirketinizin Kurumsallık Çalışmaları

* Kendi ERP Yazılımınızı Yazmalı mısınız ?

* ERP Projesi Yapmak İçin Güçlü Sebepleriniz Var mı ?

* ERP Projenizde Başarılı Olmanız İçin Gereken 5 Faktör Nedir ?

* Minimum Enerji Konumu Nedir, ERP Projesi ile Ne İlgisi Var ?

Bölüm 3

* ERP Projenizin Hedefi Ne ? Ne Elde Etmek İstiyorsunuz ?

* ERP Projeniz İçin Uygulama Metodolojisi

* ERP Proje Ekibinin Oluşturulması

* ERP Proje Ekibinizi 8F Yöntemi ile Nasıl Değerlendireceksiniz ?

* ERP Projesi Nasıl Bütçelenir ?

Bölüm 4

* Fark Analizi ve Yapılacak İşler Hakkında

* Mevcut Durum ile Hedeflenen İş Süreçlerini Nasıl Analiz Etmelisiniz ?

* ERP Yazılımından Önce Yapılması Gerekenler (Kontrol Listesi)

* Örnek Süreç Analizi

* İncelenmesi Gereken 32 Süreç ve Dikkat Etmeniz Gerekenler

* Süreç ve Fark Analizi, Bugün Neredeyiz ? Yarın Nerede Olmak İstiyoruz ?

Bölüm 5

* Sıra Geldi İhtiyaç Analizine

* Tedarikçi ve İş Ortaklarının Belirlenmesi

* ERP Tedarikçinizi Seçerken Ne Tür Kriterlere Bakılabilir ?

* Tek Tedarikçi Her Şeyi Çözecek mi ?

* Alacağınız Yazılım Teklifleri İle 5 Yıl İçinde Ne Harcayacağınızı Hesaplamalısınız

* Ödediğinizin Karşılığını Alıp Almayacağınızı Yönetime Nasıl Anlatacaksınız

Bölüm 6

* Yazılımcınızı Seçtiniz, Şimdi Sıra Uygulama Planınızı Yapmaya Geldi

* Uygulama (Implementation) ve Canlı Kullanıma Geçiş Yöntemleri (Big Bang, Aşamalı Geçiş, Paralel Adaptasyon)

* Geçiş sonrası … Nereye Ulaştınız ?

* ERP Proje Liderliği, ERP Proje Yönetimi Hakkında

* Başarılı Toplantılar İçin Dikkat Etmeniz Gereken 3 Konu Nedir

* Organizasyon İçi Değişikliğin Yönetimi ?Organizasyon Değişiminin 4 Adımlık Planını Nasıl Yapacaksınız …

Bölüm 7

* İş Süreçlerinizi Organize Ederken Dikkate Almanız Gereken 32 Başlık

Ekler

Değişiklik Talep Formu

ERP Projeniz Hakkında Kritik Konuları Belirleme Formu

Projeniz problemler ile karşı karşıya mı değil mi kontrol listesi

Proje Kapsamında Yapılacak Değişikliklerin Planlanması

Değişim Yönetimi Kontrol Listesi

Toplantının Raporlanması

Proje Ekibi İçin Toplantı Değerlendirme Formu

Ekip Lideri Görev Tanımı ve Nitelikleri

Ek Kitap

Başarılı Bir ERP Sisteminin Üretim ve Stok Planlaması Hakkında 12 Performans Ölçeği Nedir ve Nasıl Yönetilir ?

Ek Dosya

Şirketinizin ERP Proje Planını Nasıl Hazırlamalısınız ? ?Örnek Proje Dosyası?

………………………………………………………………………………………..

Öncelikle anketi cevaplayan herkese teşekkür ederim. Ankete vermiş olduğunuz cevaplar benim gözlerimle de örtüşüyor ve pazarın yeniden tarif edilmesinin gerektiğini ortaya koyuyor. Bu konuya sonra değinmek üzere önce sonuçları sizinle paylaşmak istiyorum.

Anketimizde iki soru ve bir de bana iletmek istediğiniz bir mesajı yazabileceğiniz kısım vardı.

İlk sorumuz bir ERP yazılımınızın olup olmadığı idi …

Katılanların % 78′si bir ERP yazılımı kullanmakta olduğunu belirtmiş.

Bunu takiben ERP yazılımı kullanmayanların niçin kullanmadıklarını açıklamalarını rica etmiştim. Bu bölüme verilen cevaplar ise şöyle :

- Yönetim ne işe yaradığını bilmiyor, yatırım yapmıyor

- Pahalı, bütçemiz yok

- İşimiz çok özel, kendimize uygun olanı bulamadık

- Biz o kadar büyük değiliz

- Başarılı olacağımızı kimse garanti edemedi / gösteremedi

- Arkadaşlarım kullanıyor ama şikayetçiler

İkinci sorumuz “Aynı Yazılımı Tekrar Seçer miydiniz” şeklinde idi

Bu sorumuzun cevabı ise % 45 Hayır % 55 Evet çıktı … Ancak “Evet” diyenlerin bir kısmı yazılımı kendisi yazan şirketler.

Eğer bu cevapları değerlendirme dışında bırakırsam Evet – Hayır dengesi yaklaşık % 50 – 50 oluyor.

Bu ortalamayı istediğiniz gibi okuyabilirsiniz. Kullananların yarısı “ben tekrar  aynısını almam” diyor, diğer yarısı ise “tekrar alırım diyor”.

Şimdi gelelim alırım diyenler niçin tekrar alıyorlar :

- Yazılımımız entegrasyon sağlıyor, iş akışlarımız düzgün çalışıyor

- Kullanıcılarımız başarılı, aslında bize ne olsa fark etmez

- Uyarlama çalışmamız başarılı geçti

- Esnek ve yeni geliştirmeye açık

- Kendimiz yazdık, istediğimiz gibi oldu (Aynı sebep seçmezdim bölümünde de var, demek ki her yazan hedefi bulamıyor)

Peki tekrar almayacak olanlar niçin bu kararı veriyorlar :

- Gelen danışmanlar yeni mezun olmuş, tecrübesiz kişiler (ben bu arkadaşlara danışman demezdim ama ifade böyle)

- Destek yetersiz

- Program karışık

- Destek ücretleri pahalı

- Bize özel yazılmış ama ihtiyacımızı karşılamıyor

- Yazılımımız değişime ayak uyduramamış

- Sağladığı entegrasyon yeterli değil

Bu anket hangi ip uçlarını veriyor ?

Sonuçları değerlendirirken elbette bana yazılmış olan notları, bir çok kişinin detaylı paylaşmış olduğu düşüncelerini de dikkate alacağım.

Öncelikle tekrar alırım – almam orantısının tutarlı olduğunu, daha önce yapılmış telefon anketleri ile uyum içinde olduğunu söyleyebilirim.

Cevapları açıklamaları ile beraber okuduğumda ise “tekrar alırım” diyenlerin bu işe daha fazla kaynak ayırmış ve çalışmış şirketler olduğunu, cevaplarda bir kaç kez tekrar edildiği gibi “kullanıcılarımız başarılıdır, bize ne olsa fark etmez” unsurunun önemli bir konu olduğunu belirtmek isterim. Tekrar almam diyen grupta bunun tam tersi ifadeler olması bu düşüncemi bence destekliyor çünkü şu ifadeye çok rastlanıyor “kullanıcılar bilgisiz ve yetersiz”.

Aslında bu söylem ERP satıcıları arasında da konuşulan bir konudur, başarısızlığa gerekçe ararken kullanıcıların “bilgisiz”, “bilinçsiz” olduklarına sıklıkla dem vurulur. Peki bu ne kadar doğru ?

Bana iletilen notların arasında bir arkadaşımız diyor ki “ERP satıcıları kullanıcılara suç bulacaklarına kendilerine baksınlar, hiç mi onların suçu yok”.

Anket her iki tarafında haklı olduğunu gösteriyor çünkü “kullanıcıların insiyatifi başarı için önemli bir faktör” ancak bunun yanında ERP firmalarının sağladığı destek sorgulanması gereken bir konu. Kısacası Nasreddin Hoca’nın dediği gibi “sen de haklısın” durumu var.

Diğer yandan memnunum diyenlerin bir kısmı “kendileri yazdıkları için” olduğunu söylerken memnun olmayanların arasında da “kendileri yazanların” bulunması içeride yazıyor olmanın sonucu garanti etmediğini gösteriyor. Bir ERP yazılımını yazmak (piyasa koşullarına göre ERP denebilecek kapsamda) yaklaşık 5 sene sürer. Bunun olabilmesi için ise aynı ekibi korumanız ve bir çok aksiliğe de göğüs germeniz gerekir. Kısacası kolay değildir. Bir yazılım hiç bir zaman bitmeyeceği için bir süre sonra aşınması, ekibin dağılması, teknolojik yeniliklerin başlangıçta ki gibi izlenmemesi giderek memnuniyetsizliği yaygınlaştıracaktır. Kısacası “kendim yazdım, yazdırdım ve memnunum” diyenlerin kaç yıllık bir geçmişe sahip oldukları önemli bir unsurdur.

Benim bildiğim bir başka veri ise şöyle … Bundan 6-7 sene öncesinde İlk 500 firma içinde “Özel Yazılım” % 35 civarında bir orantıya sahip iken her geçen gün sayılarının azaldığıdır. Bunu çevrenizde bulunan kişiler ile konuştuğunuzda da kolaylıkla teşhis edebilirsiniz.

Yönetimlerin veya şirket sahiplerinin ERP konusunu anlamamalarını ben anlayabiliyorum, çünkü işler devam ediyor, üretim sürüyor, faturalar kesiliyor … Niçin ve neden ERP yazılımı alınsın ki ?

Gerçektende ERP yazılımlarını bedava bile verseniz bugün bir çok işletme kullanmamayı seçecektir, dolayısı ile bence konu fiyatı veya desteğin pahalı olması değil (pahalı da olabilirler ama bence asıl neden bu değil) iş ortamının bir çok nedenden ötürü buna uygun olmamasındandır … İşte benim bulabildiğim sebepler :

- İlk ve en önemli sebep iş yapma alışkanlığımız, insanlarımız ve şirketlerimiz uygulamaya dönük, eyleme dönük konulara daha çok ilgi duyuyor. Prosedür, kural, iş planlama gibi konular bize biraz uzak olabiliyor. Bunun için zorlayıcı sebeplere ihtiyacımız var ve yönetimler bunu tek başlarına organize edemiyorlar (çünkü kendilerinin de prosedürler ile araları iyi değil).

- Çoğu şirket problemleri savuştururken enerjisini kaybediyor, bir düzen kurmayı işlerin yavaşlayacağı bir döneme erteliyor, işler yavaşlayınca da ne gerek var deniyor.

- Hazır iş gücü yok veya yetişen kişileri elinde tutamama korkusu var.

- Bilginin paylaşılması ve bilinmesi her zaman istenen bir şey değil.

- Bu tür sistemi kurmayı ister görünen ama ne yapacağını aslında bilmeyen kadrolar gereksiz detaylar ve sorunlar ile süreci durdurabiliyorlar. Ben buna topu taca atmak diyorum.

- ERP ithal bir kavram, bu topraklarda yetişmediği için bir miktar doku uyumsuzluğu yaşanıyor.

Şimdi gelelim pahalı konusuna.

Her zaman bazı yazılımlar pahalı bazıları ise bütçeye uygun olmuştur. Genel olarak ise fiyatlar düşmektedir. Elbette her yazılım üreticisinin fiyatı kendisine kalmıştır ancak bugün için bir şirketin kendi çapına uygun bir yazılımı satın alabilmek için parası olabileceğine inanıyorum. KOBİ iseniz ortalama bir araba fiyatına, orta büyüklükte iseniz lüks bir araba fiyatına yazılım alabilirsiniz. Çok büyük iseniz zaten parasal bir sorununuz yoktur.

Fakat bazen de hiç olmayacak fiyatların konuşulduğuna ben de rastlıyorum. Diğer yandan kullanmayacağı yazılımların fiyatlarına bakıp “pahalı” sonucuna varmaya katılmıyorum. Bence artık konu yazılım fiyatından çok ben bununla ne yapacağım sorusunun cevabına bakmaktır.

Peki hizmet veya danışmanlık ücretlerini nasıl değerlendirmelisiniz …

Örneğin günlük 300-500 USD aralığında hizmet ücreti ödemek pahalı mı ? İlk bakışta “Evet – Evet – Evet” şeklinde bir cevap verebilirsiniz ancak bir de ERP şirketi açısından olaya bir bakın. ERP şirketi size gelip sorun çözecek olan kişiyi yaklaşık 1 sene yetiştirir … Arkadaşın 1 yıllık ücretini zarar hanesine yazar çünkü bu tür kişilerin hizmetlerini pek faturalayamaz. Sonra bir kişiyi yılda 200 gün çalıştırabiliyor ve bu sürenin de en iyi koşullarda % 60′ını ücretlendirebilir. Kısacası 120 günlük kısmını ücretlendirebilir. Şimdi diyelim ki ortalama 400 USD ücret alacak, hesaplarsanız yıllık 48 000 USD eder, bölün 12′ye, düşün şimdi şirketin masraflarını, Gelir Vergisini, SSK payını, benzin parasını, telefon parasını, her iki yılda bir değiştirilen bilgisayarı, kapladığı ofis alanını … Birde üzerine bu kişinin en az bir lisan bilen, üniversite mezunu bir arkadaşımız olacağını düşünün … Gördüğünüz gibi herkes haklı, alanda satan da … İşte yine Nasreddin Hocayı anmanın zamanı “sen de haklısın”.

Hizmetlerin ücretlendirilmesi ülkemizde bir sorun (giderek azalıyor) bu yüzden de hizmet şirketlerinin gereken yatırım yapamamasını ben anlayabiliyorum.

Bu açıklamamdan sonra bütün ERP şirketleri bana herhalde “eline sağlık” diyeceklerdir ama hesap bu. Bildiğiniz gibi kimseye de kendimi beğendirmek gibi bir kaygım yok. Ancak bu tür hizmetlerin gelişebilmesi için bazı yollar bulunmalı, yöntemler geliştirilmeli. Herkes elini bir miktar taşın altına sokmalı.

Bazı programların karışık olduğu düşüncesine ben de katılıyorum. Hatta bazen ekrana bakıp “program nerede” dediğim bile olabiliyor. Bu sonuç bir dizi olayın sonucu. Öncelikle yazanlar – kullanıcılar arasında her iki lisanı bilmeyen kişiler var ise veya hiç kimse yok ise bu sonuç kaçınılmaz. Tıpkı RedKit çizgi romanında olduğu gibi doğudan ve batıdan gelen demiryolları bir birlerine kavuşmaması gibi bir olay gerçekleşir.

-

Soru :

Merhabalar, ERP programı ile CRM modülünü beraber mi çalıştırsak ya da programdan farklı olarak Microsoft Dynamics CRM ya da faklı bir uıygulama mı tercih etmeliyiz. Bu konuda önerebileceğiniz uygulamalar nelerdir. Teşekkür ederim.

Sinan Balcı

Cevap :

ERP ve CRM bir arada mı olmalı, ayrı ayrı olsalar daha mı iyi olur ?

Bu soruya 2 farklı ve zıt cevap verip her ikisini de savunmak mümkün … Ancak üretim yapan ve ürünlerini son tüketiciye satmayan (web sitenize bakarak bu sonuca vardım, umarım doğrudur) şirketler için önerim CRM konusundan ne beklediklerini tanımlayıp eğer bu ihtiyaçlarını kullanmakta oldukları ERP içinde karşılayabiliyorlar ise başka yazılımlara pek bakmamaları olacak. Aksi halde önlerinde uzun bir entegrasyon, bilgi aktarma ve senkronizasyon dönemi açılır.

Niçin böyle düşündüğümü açıklayayım :

- Müşteri bilgileriniz, kontaktlar zaten ERP içinde mevcut

- Bakiye bilgisi, geçmiş ticaret bilgisi, siparişler ERP içinde mevcut

- Teklifler için stok kodları, ürün ağaçları, fiyatlar ERP içinde mevcut

- Teklifler siparişe döner ise bunu ERP içinde yapmak daha kolay

- Geriye bir miktar görüşme izleyebilme, görevlendirme, kampanya düzenleme, potansiyel takibi kalıyor … Eğer bunlar ERP’nizin içinde bulunan CRM tarafından karşılanıyor ve kullanımı çok zor değilse mesele kalmıyor.

Diğer yandan son tüketici veya geniş bir bayi ağı ile uğraşan bir şirket olsaydınız odak noktanız elbette farklı olacak, satış ön plana çıkacak ve elinizde bulunan yazılım size daha fazla sattıramıyor ise o zaman alternatifler arayacaktınız.

Diğer bir konu ise büyüklük, örneğin 100 kişilik bir satış ekibiniz olsa onların haberleşme ihtiyaçları bile tercihinizi değiştirebilir, büyük çaplı bir CRM yazılımına yönlenmeniz gerekebilirdi.

Bu günlerde bir biri ile konuşamayan yazılımlar ile uğraşmak için ya çok çaresiz kalmış olmak lazım ya entegrasyon ile uğraşacak ekip sahibi ya da entegrasyon olmayacağını kabul etmek. Diğer türlü çok iyi bir netice alınabileceğini düşünmüyorum.

Sorunuz ve katkınız için teşekkür ederim.

Türkiye’nin KOBİ’leri ERP Projelerini Sorguluyor Soru – Cevap Çalışması / Cengiz Pak

Sizin de bir sorunuz var ise siteye üye olduktan sonra gönderebilirsiniz, soru formu için tıklayınız >>>

Soru :

Merhaba Cengiz Bey,
Biz proje bazlı çalışan bir firmayız. Üzerinde çalıştığımız ürünler için sürekli yeni resimler çizip, güncelliyoruz. Satın aldığımız ve kendi ürettiğimiz parçaları bir üst kompleye monte ediyoruz. Bizim sorunumuz hangi üst komplede hangi güncel parçanın kullanıldığı. Yani aynı parçanın birden çok güncellemesi varsa, hem depoda bunun fiziksel takibi, hem de ERP programı üzerinden takip konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Bu sorun için nasıl bir yöntem izlemeliyiz?

Cevap:

Bu ihtiyacın karşılanabilmesi için önce neyin gerektiğini belirleyelim.

Bir parçayı montaj için verirken hangi revizyon olduğunu bilmek ve ortaya çıkan komplenin ya iş emri sistemi içinde ya da seri numaralı stok düzeni içinde izlenebilir olmasını sağlamak.

Önce bir parçanın farklı revizyonlarının bir birinden nasıl ayrılabileceğine bakalım. Bunun aslen 2 yolu vardır.

1. Stok kodlarının farklı olması

2. Stok kodlarının aynı ama bir alt ayraç ile (parti / lot / varyant) ayrılıyor olması.

Stok kodları ile revizyonları takip etmek çok sayıda kod ve ürün ağacı tanımına yol açacaktır. Kendi imalatımız olan bir parçanın stok kodu ABC-001-R01 olsun. Son kısımda bulunan R01′in parçanın revizyon kodu olduğunu varsayalım. Bu durumda her revizyonda bu kod ilerlecek ve R02, R03 şeklinde oluşacak.

Bu yaklaşımın problemlerine bakalım …

Parçanın stok kodu sürekli değişiyor ve “komple” parçanın ürün ağacının değişikliği gerekiyor. Bunu aşabilmek için revizyon tanımlamasını kod dışına alabilirsiniz.  Dolayısı ile bu bilgiyi parti / lot gibi çalışan bir alan ile takip edebilmeyi sağlamak daha iyi olacaktır. Bilginin taşınması ise ürün  – iş emri – ortaya çıkan ürünün kaynak revizyon numarasını alması şeklinde düşünülebilir (bu akış yazılımın yeteneklerine göre belirlenmeli).

Ancak “eğer revizyon değişimi” parçanın kendi ürün ağacını değiştiriyor ise bu durumda yazılımın yeteneklerine göre iki yol izlenebilir, bunlar kod değişikliği veya revizyonu takip edebilen ürün ağacı sistemi olabilir.

Şimdi gelelim ortaya çıkan komple konusuna …

Salı sabahı ortaya çıkan komple ile öğleden sonra ortaya çıkan aynı komple içinde farklı iki revizyon olabilir diye düşünürsek o zaman bunlarında mı kodları farklı olacak ? Bu arada neyin komple olduğu relatif bir konudur ancak belli ki bir ürünün içine doğru gidiyoruz. Herhalde olmasını kimse planlamaz ve istemez … Demek ki bizim öncelikle yapılanı tek tek anlayabileceğimiz seri numaralı bir düzenimiz olmalı. Dikkat ederseniz ilk bölümde kod veya ayraç olabilir diye düşünürken şimdi bir anda durum netleşti.

“Yapılan her kompleyi tek tek tanıyan bir sistem olmalı” cümlesi şimdi bize daha doğru gözüküyor. Bu nasıl yapılabilir elbette ya iş emri sisteminin yetenekleri ya da stok sisteminin yetenekleri ile (veya her ikisi). Buna seri numaralı tanımlama diyelim.

Şimdi de hem parçaların hem de komple dediğimiz montajlı grupların depo içinde nasıl ayrı ayrı durabileceğine … Bu elbette fiziksel bir sorun yaratacak çünkü aynı parça bile olsalar ayrı ayrı durmaları gerekiyor. Çünkü aksi halde hiç kimse “hangi revizyonu verdiğini” söyleyemez. Bence küçük parçalar ayrı kasalar içinde saklanırken büyük parçaların üstelerine seri numaralı etiketler yerleştirilebilir.

Bu arada kasalar FIFO kullanımını teşvik edici biçimde yerleştirilmeli elbette (eğimli raf, sıra içinde yerleştirme).

İlk başta yazdığım cümleyi tekrar etmek istiyorum :

Bir parçayı montaj için verirken hangi revizyon olduğunu bilmek ve ortaya çıkan komplenin ya iş emri sistemi içinde ya da seri numaralı stok düzeni içinde izlenebilir olmasını sağlamak.

Muhtemelen soruyu soran arkadaşım yukarıda yazılanları kısmen veya tamamen düşündü, belki kendi şirketini çözüme ikna edemedi. Bu sadece bir tahmin ama bu konuda da bir iki cümle söylemek istiyorum.

Şirketler bazen sadece program alıp kendi iş ortamlarını, iş yapma biçimlerini değiştirmeden sonuç almak istiyorlar, buna sıkça rastlıyorum. Bu yaklaşım pek verimli neticeler yaratmıyor maalesef. Keşke sadece ERP programı alıp iş problemleri çözülebilseydi şimdi “hepsi aynı şekilde çalışan” şirketler topluluğu elde edilmiş olurdu.

Sorunuz ve katkınız için teşekkür ederim.

Türkiye’nin KOBİ’leri ERP Projelerini Sorguluyor Soru – Cevap Çalışması / Cengiz Pak

Sizin de bir sorunuz var ise siteye üye olduktan sonra gönderebilirsiniz, soru formu için tıklayınız >>>

Gerçekleşti … 22 Haziran Çarşamba – WorkShop : Başarılı bir ERP uygulaması için Ürün Ağacınızı Nasıl Hazırlamalısınız ( Sektörel Örnek ve Çözümler ) ?

Düzenleyen : Cengiz Pak / Temel Teknoloji

TEB Kalamış Şubesi (Cengiz PAK)

IBAN No: TR570003200004200000097043

Katılım İçin : Aliye DUMAN  Tel: 216 360 65 60 mail: aliye@temelteknoloji.com

Açıldı … 27 Haziran Pazartesi – Seminer : Maliyet ve İsraf Nasıl Azaltılır, Nasıl Yok Edilir, Kaizen Örnekleri (Lean 101)

Düzenleyen : Cengiz Pak / Temel Teknoloji

TEB Kalamış Şubesi (Cengiz PAK)

IBAN No: TR570003200004200000097043

Katılım İçin : Aliye DUMAN  Tel: 216 360 65 60 mail: aliye@temelteknoloji.com

5-6 Temmuz (Salı – Çarşamba) – WorkShop : Pazarlama Stratejileri – Rekabeti Geçersiz Hale Getiren Pazarlama Stratejisi  -  Mavi Okyanus

Düzenleyen : GESİAD

Vakıflar Bankası Gebze Şubesi (Şb.Kodu 125)
Banka Hesap No : 00 728 577 2922
IBAN No: TR450001500158007285772922 (Gesiad İktisadi İşletmesi)
GESİAD – Ahmet AY  … Tel: 0 533 240 47 17

Seminer fiyatına açık büfe öğlen yemeği, seminer notları ve sertifika dahildir.

Soru :
Cengiz Bey, merhaba.

Aslında daha önceki sorulara vermiş olduğunuz cevapların içinde bir miktar cevaplar var. Siparişe göre üretim yapan bir işletmeyiz, 1 yıldır bir erp programının adaptasyonu yapılmaya çalışılmakta, fakat hala istemiş olduğumuz; iş emri bazında maliyetlendirme(fiili-olması gereken karşılaştırması) ve malzeme hareketlerinin ve üretimin etkin takibi beklentilerimizi karşılayacak verileri elde edebilmiş değiliz. Bu konuda işe nerden başlamalı ve hangi konularda ısrarcı olunmalı, bir yön çizebilir misiniz?

Teşekkürler,iyi çalışmalar.

Cevap :

Sipariş üzerine üretim yapmayı en azından ikiye ayırabiliriz belki 2,5 olsa daha iyi bile olabilir.

1. Hiç olmayan bir ürünü yapmak

2. Tarifi, reçetesi (ürün ağacı) hazır olan bir ürünü sipariş alınca üretmek

2,5. Tarifinde müşteriye göre değişkenlik olan ürünleri sipariş üzerine üretmek.

Bu sorudan bir önceki soruyu soran arkadaşımın ortamı “1″ numaralı seçeneğe yakındı (herkes bu seçeneklerin bir karışımıdır onun için bir dizi farklı yaklaşım aynı şirket içinde de olabilir) anladığım kadarı ile siz bazen 1 ancak daha çok 2 ve 2,5 arasındasınız (web sitenize bakarak bu sonuca vardım).

Şimdi bir ERP uygulamasını bir miktar parçalarına ayıralım …

Ürün ağacını tanımlayabildikten sonra sipariş üzerine / stok üzerine konusu kalmaz !

Ürüne ait malzeme ve rota bilgisini tanımlayabilmiş olsanız gerisi gelecektir. İşte bu yüzden kapsamlı bir çözüm için bu aşamanın nasıl çözümleneceği belirgin olmalıdır. Planlama veya benzer bir bölümün satışın arkasından yetişmeye çalışarak sürdürülmek istenen bir sistemin bir süre sonra dağılması kaçınılmazdır. Dağılınca ne olur ? Bir şey olmaz, eski ve bilinen yöntemlere geri dönülür.

Stok sisteminizin kayıt doğruluğu

Şirketinizi Hammadde – Üretim – Mamul olmak üzere 3 parçaya ayıralım . Bunların ilkinde ve üçüncüsünde stok kayıt doğruluğunuz % 95 olmalı, üretiminiz ne kadar karışık olursa olsun bu başarılabilecek bir hedeftir. Eğer şirketiniz bu durumda değil ise bunun sebebi ERP’den çok iş yapma alışkanlıklarınızın içinde aramanız gerekir. Zaten böyle bir sonuç için ERP’den çok iyi bir stok yazılımına ihtiyaç vardır … Eğer sorunun kaynağı ERP dediğiniz yazılıma uzanıyor ise imkansız bir maceranın içinde olabilirsiniz.

Niçin üretim alanında kayıt doğruluğu zor … Çünkü onun için gereken doğrulukta ürün ağaçlarına ihtiyacınız olacak. Eğer tanmlarınız gerçeği göstermiyor ise bunun için çalışmalısınız. İşte 2,5 burada ortaya çıkabilir. Eğer müşteriniz sipariş esnasında opsiyonel isteklere giriyor ve sizin kodlama hızınız buna yetişmiyor ise “konfigüratör” veya “akıllı bir tanımlama” düzeneği işinizi kolaylaştırabilir. Sipariş esnasında bazı parametrelere göre ürün ağacı yaratmak ve iş emrini bununla açmak gibi de düşünebilirsiniz.

Planlanan – Gerçekleşen

Elinizde tutarlı ürün tanımı (malzeme ve rota) var ise geriye gerçekleşeni ölçmek ve kıyaslamak kalır. Sisteminiz gerçekleşeni ölçmeye uygun mu ?

John isimli operatör 453 nolu iş emrinin “Yapıştırma” aşamasında “3 saat” içinde “a,b,c sebepleri ile 29 dakika” durup geriye kalan zaman içinde 3420 adet üretmiştir, bu arada 45 adet bozuk ürün çıkmıştır bilgisini yazabilecek ortamınız var ise mesele yok … ölçebilirsiniz.

Diğer yandan planlanan malzeme – gerçekleşen malzeme kıyaslaması bundan daha güç olabilir, malzeme çıkışı ile iş emri entegrasyonu düşünüldüğünden daha güç bir konudur ve her malzeme için çalıştırılamaz (üretime toplu çıkan malzemeler için) … Demek ki hedeflenen hassasiyete bir yerde dur denmelidir.

Üretimin takibi

Üretimin takibi nedir ve bunun için klasik ERP’ler ne yapar ? Üretimi aşamalara bölerler sonra bunlara birer kod verirler sonra bu kodlara yarı mamul derler ve bir bakmışsınız ki bütün operasyonların birer stok kodu olmuş. Sonrası biraz zor, kim bu kadar çok kayıt yapacak ?

Demek ki izlemenin başka bir yolu bulunacak. Neyin izleneceği ise çok belli, elbette operasyonlar izlenecek. Bu zaten bütün fabrikalarda izlenir mesele sistemi buna uygun hale getirmektir.

Nereden başlamalı

4 seçenek var ?

Baştan

Sondan

Her yerden birden

Herhangi bir yerden

Finansal uygulamaları bir kenara bırakırsak ve yolunda olduğunu varsayar ise geriye lojistik, üretim, mühendislik, iş akış uygulamaları kalır.

Baştan başlamak demek bütün tanımları yaptıktan sonra kullanımın başlaması demek, en doğru yollardan biri olmasına rağmen büyük enerji ve sabır ister.

Sondan başlamak isteyenlere önerim operasyon izleme veya barkod otomasyonu diyebilirim. Bu sayede mecburen bazı tanımlar yerine oturacaktır.

Her yerde birden için tecrübeli olmak gerekir, resmin son halini bilenlerin yapabileceği bir yol. Aynı zamanda yazılımın yeteneklerini hem bilmek hem de tıkanıklıkların kolayca aşılabilmesini temin etmek gerekir.

Herhangi bir yerden yöntemini “en uygun yerden” olarak okursanız meseleyi çözebilirsiniz. Örneğin stok tanımlarımı yapar ve satınalma ile entegrasyonumu tamamlarım, ürün satış sistemimi kurarım, barkod uygulaması var ise onu da kurarım. Üretimin içine girerken eğer ağaçları oluşturmak zor değil ise mesele yok eğer güç bir aşama ise önce operasyon izlemek ile işe başlar veri tabanımı oluştururum. Aslında bu yolun şekli elinizde bulunan hazır bilginin kalitesi ve firmanın hedefleridir. Bu yaklaşım 3 ay ile 1 yıl arasında netice verir.

Bir çok ERP projesi tanımlanırken “mükemmel tanımla – uygula” yaklaşımı benimsenir ama bunun bir alternatifi de var “uygula – tanımları mükemmelleştir” … Hangisi sizin için uygun ise …

Sorunuz ve katkınız için teşekkür ederim.

Türkiye’nin KOBİ’leri ERP Projelerini Sorguluyor Soru – Cevap Çalışması / Cengiz Pak

Sizin de bir sorunuz var ise siteye üye olduktan sonra gönderebilirsiniz, soru formu için tıklayınız >>>

Soru :
Merhabalar Cengiz Bey;
Firmada altıncı ayım ve henüz ERP konusunda hiç bir ilerleme kaydedemedim ve firmadaki tek işim bu. Benden önce de sistemi entegrasyon konusunda 3 arkadaş görev almış. Projenin şu ana kadarki süresi 2 sene 4 ay.
Soru 1)Sizce bu firmada ERP sistemi çalışır mı? Sorunun ERP’nin markasında olmadığını kafalarda olduğunu düşünüyorum.
Soru 2)Siparişe göre üretimin tanımına en çok uyan sistemde ERP’nin nasıl işletileceği konusunda bilgi verir misiniz? Bizde bir ürün bir defa üretilir ve biter bir daha o ürünü hatırlamayız bile müşterinin tasarladığı ürünü bir sipariş için üretiriz. Yani sipariş adedi 100 iken 101 üretsek fazla ürettiğimiz 1 elimizde kalır. Bu durumda her siparişte yeni ürün, yeni maliyet analizi, hatta yeni hammadde kartı açmak gerekmektedir. Çoğunlukla yapacağımız işlemleri bile tam olarak tahmin edemiyoruz. Sizce bu üretim için ERP kullanmak mantıklı mıdır?
Şimdiden Teşekkür Ederim.

Cevap

Bu soruların çok kişinin aklından geçtiğini biliyorum onun için arkadaşıma teşekkür ederim. Ben düşüncemi sondan başa açıklamak istiyorum.

Sipariş üzerine üretimi biraz açalım … Yukarıda okuduğunuz gibi “aynı şeyi bir daha üretemeyen” ve “aynı şeyi müşteri sipari ettikçe üreten”. Peki stoğa üretim ne oluyor … o da “aynı şeyleri müşteriden sipariş almadan, alacak diye üreten” olmuş oluyor.

Arkadaşımızın durumu bunların arasında en güç olanı. Diğer yandan “proje üretimi” diye de isimlendirilebilir veya ETO – Engineering To Order ismi kullanılabilir. Kısacası müşteriniz size hiç yapmadığınız bir şeyi sipariş ediyor – siz onu yapıyorsunuz – bir daha tekrarı ise tamamen tesadüf.

Şimdi bir adım geriye gidelim ve bu durumun bir ERP yazılım içindeki yansımalarına bakalım. Ürün tanımlanacak, ağacı tanımlanacak, prosesler tanımlanacak vs … Peki ya işimiz 24 saat içinde bitecek ise ? Veya “kısa süre içinde bitecek ise !” kim bu tanımlar için vakit kaybedecek ve sonuç ne işe yarayacak.

Dolayısı ile bir “toplam teslim süresi konusu var”. Kısa ise işi planlamak değil ama izlemek yolu bence en mantıklısı, uzun ise “önceden planlamak” yolu geçerli olabilir.

ERP kullanmanın amacı ne, bu firma 3 yıl önce niçin bir ERP yazılımı almaya karar vermiş olabilir ? Bu sorunun cevabını bilmiyorum ama tahmin şansımı denemek isterim, işte varsayımlarım …

- Müşteri teslimatlarında sorun yaşandığı ve ERP’nin bu işi çözebileceği düşünüldüğü için

- Maliyetleri bilemiyoruz, ERP olsaydı bilirdik

- Üretimi izleyemiyoruz, ERP olsa izlerdik

Ancak şirketin üretim sürecinin o işi planlama veya düzenleme için boşluk bırakmadığını düşünüyorum. Bunu aşabilmenin yolu mühendislik ve tasarım amaçlı kullanılan yazılımlar ile ERP arasında sorunsuz bir entegrasyon kurmak olabilir (eğer mümkün ise). Bu entegrasyondan beklenti ise kodların, ağaçların ve iş emirlerine esas bütün bilginin tasarım aşamasında üretilerek ERP sistemine gönderilebilmesini sağlamak. Ancak bu sayede tasarım bittiğinde ortaya takip edilebilecek, kıyaslanabilecek, belki planlanabilecek bir süreç ortaya çıkabilecektir. Bundan sonrası ise kullanılan ERP’nin kendi yeteneklerine kalmış olacak.

Peki bu mümkün değil ise … o zaman ERP kaçanları kovalamaya yarayacaktır. Kısacası olanı biteni yazmaya, biriktirmeye. Bu durumda “olması gereken” bilgisi elinizde olmayacağı için planlama veya kıyaslama yapamaz olacaksınız ama “olanı kayıt altına alabileceksiniz”. İş emrinin gerçekleşen maliyeti çıkabilecek ama olması gerekeni bilmiyor olacaksınız. Bence bu da hiç fena bir sonuç değil.

Şimdi bu durumu bir yöneticiye böyle anlatırsanız size o zaman bu ERP’yi niye aldık diye size sorabilir. Bence bu serzenişe gerek yok çünkü firmaların kendi iş ortamlarını düzenlemeleri, yeniden düşünmeleri, süreçlerini gözden geçirmeleri gerekirken bütün bunları bir yazılımından beklemek ve olmayacağını anlamak bile çok faydalı bir bilgidir.

Artık sadece bir ERP yazılımı alarak şirketlerin düzenlenmesini sağlamak bence mümkün değil. ERP içe dönük tasarlanmış bir sistematik sunar ama şirketler giderek dışa dönük bir pozisyon alıyorlar. Bu ise bir çok iş yapma yöntemini anlamayı, farklı iş birimlerinin entegrasyonu için yatırım yapmaları gerektiğini ortaya çıkartıyor.

Sorunuz ve katkınız için teşekkür ederim.

Türkiye’nin KOBİ’leri ERP Projelerini Sorguluyor Soru – Cevap Çalışması / Cengiz Pak

Sizin de bir sorunuz var ise siteye üye olduktan sonra gönderebilirsiniz, soru formu için tıklayınız >>>