Archive for Nisan, 2014

sunum01_470

Topluluk önünde konuşurken rahat mısınız ?

Hatırlanacak sunumlar yapmak ister misiniz ?

Bir sunumun kariyerinizi değiştirebileceğini biliyor musunuz ?

Kişisel kariyeriniz (seçtiğiniz işe göre) sunum yeteneklerinize bağlı olabilir …

Evet, bir sunum kariyerinizi değiştirebilir. Eğer başarısız bir sunum yaparsanız muhtemelen size daha önemli bir konuda sunum görevi verilmeyecek, sizin yerinize başkası ilerleyecektir. Başarılı bir sunum yaparsanız ise muhtemelen bulunduğunuz görevden daha yükseklere doğru çıkabileceksiniz.  İşte bu yüzden başarısızlık ihtimalini yok etmelisiniz.

Başarısız bir sunum yaparsanız tek kaybeden siz değilsiniz …

Eğer bir şirket çalışanı iseniz şirketiniz bundan etkilenir. Sunum müşterilere, tedarikçilere veya yatırımcılara yapıldı ise şirket hakkında pozitif bir düşünce oluşmayacaktır. Sunum çalışanlara, şirket içine yapıldı ise kaybolan zaman, motivasyonunu kaybeden çalışanlar, hedefine gidemeyen projeler olarak geri dönüş olur.

VASAT olmak istiyorsanız o sizin bileceğiniz bir iş …

Evet, topluluk önünde olmak ürkütücüdür, insanların %75′inde bu korku ilk sırada yer alır. Ancak buna rağmen başarılı olup olmamak sizin elinizde. Doğru teknikleri nasıl kullanacağınızı bilirseniz sonuç sizin lehinize olacaktır.

Yükselmek isteyen bütün profesyoneller, iş sahipleri, girişimciler, akademisyenler, satış ve pazarlama çalışanları … Az veya çok sayıda sunum yapacaksınız. Örneğin ben 700′den fazla sunum yapmış birisiyim ve hala daha öğrenmekte olduğumu düşünüyorum. Ancak en önemlisi başlamaktır, sadece başlayanlar ilerler diğerleri ise ilerleyenleri konuşur.

Bu seminerde izleyeceğiniz 9 adımlık yol sizi başarı potasına sokacaktır. İşte bu yüzden katılmalısınız.

Seminerim hem işin tekniğini hem uygulamasını içeriyor. Sunumu nasıl hazırlayacağınızı, sesinizi ve vücudunuzu nasıl kullanacağınızı hem izleyerek hem de yaparak öğreneceksiniz.

Seminerden ayrılırken ulaşmış olacağınız noktanın çok tatmin edici olduğunu göreceksiniz

teb_bonusKimler katılmalı ?

Topluluk önünde konuşmak eğlenceli bir şeydir, sadece nasıl yapılacağını bilmeniz gerekiyor.

Eğer sahneye çıktığınızda performansınızın takdir edilmesini istiyorsanız sizi bu seminere bekliyorum.

Sunum yapmak veya topluluk önünde konuşmak durumunda olan veya isteyen herkes katılabilir. Profesyoneller, iş sahipleri, yöneticiler, yönetici adayları, akademisyenler, girişimciler, öğrenciler … Sahnede herkese yerimiz var.

Hazırlayan ve Sunan : Cengiz Pak

Tarih : 14 Mayıs 2014

Yer : Pendik / GreenPark Oteli (Sahilde)

Yemek ve İkram : Açık büfe öğlen yemeği ve ara ikramlar

Sertifika : Gemba Team Sertifikası

Saat : 9:30 – 16:30

Gemba Team Puanı : 10

Katılım Ücreti :

360 TL + KDV ( KDV dahil 425 TL )

Hesap Numarası
Türkiye Ekonomi Bankası (TEB): TR570003200004200000097043
Hesap İsmi : Temel Teknoloji Yazılım ve Danışmanlık – Cengiz Pak

Kayıt İçin : (216) 360 65 60 / cansu@gembateam.net

Bu seminerin ücretini kredi kartınız ile ödeyebilirsiniz, form için tıklayın .

Eğer Bonus kartınız var ise 6 taksit imkanınız da var, diğer kartlar ile “tek çekim” şeklinde ödeyebilirsiniz. Formu doldurarak Cansu Hanım’a iletiniz.

Para_agaci_cp

SPK Başkanı’ndan şirketlere önemli uyarı
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Vahdettin Ertaş, Türkiye’de şirketlerinin artık daha fazla banka kredileri ile büyüyemeyeceğine inandığını belirterek, “Özkaynak ile finansmanın önemli olacağı bir döneme giriyoruz. Fed önümüzdeki dönemde faizleri artıracak. Paranın kullanım maliyeti artacak. (Hürriyet, 10 Nisan 2014)

Daha az kredi kullanmanın bir yolu israfı azaltmak, verimliliği arttırmak, hızlı karar verebilmek … diğer yolu hisse senedi piyasası … ama !!!

Niçin ama ile bitirdim ?

Çünkü hisse senedi piyasasında değerinizin olabilmesi için şirketinizin verimli bir makine olması gerekir. Verimli bir makine olabilmeniz için ise 2 kollu bir boksör olmalısınız (tek kollu değil)

1. Operasyonel olarak verimli çalışmak

2. Stratejik Planlama / Pazarlama konularında aklı başında olmak

Şirketinizin değerini arttırmak için ilk 4 ay ne yaptınız, kalan 8 ay ne yapacaksınız ?

 

Tags:
bekci
?Çok meşgul olmak? nerede ise bütün iyileştirme ve organize olma çalışmalarına karşı geliştirilmiş olan 1 numaralı defans mekanizmasıdır.
Zaten kim üst yönetimden birilerinin olduğu toplantıda benim vaktim var diyebilir ki !

Tags:

Brazil-Eye

Gelecekte nerede olmak istiyorsunuz ? Büyük ihtimalle  “bugün olmadığınız bir yerde !”

İşte vizyon bunun ifadesi, siz, şirketiniz veya bir kurum gelecekte nerede olmak istiyor, ulaşmak istediği nokta, tanım, rol, pozisyon ne ? Bunu cümleye veya cümlelere döktüğünüzde (çok uzun olmaz ise iyi olur sonra unutup gidersiniz …) vizyonunuzu belirlemiş olursunuz. Artık sizin veya sizinle birlikte çalışan veya hareket edenlerin ufkunda bir resim var, oraya doğru yaklaştıran eylemler doğru olanlar yaklaştırmayanlar ise uzak durulması gerekenlerdir.

“Markamızı sektörün en üst seviyelerine getirmek”, “Örnek alınan lider firma olmak”, “Çözümlerimizle hayatı kolaylaştırmak ve zenginleştirmek” … işte size internet üzerinden rasgele bulduğum vizyon cümleleri …

Şimdi gelelim vizyonu güçlü olanın kaleme aldığı vizyon cümlesinin özelliklerine :

* Öncelikle içi dolu, yürekten gelen bir ifade olmalıdır, duyanı etkilese iyi olur, “örnek alınan lider firma olmak” deyince içiniz titriyor mu, veya “hayatı zenginleştirmek” size vay canına dedirtiyor mu !

* İkinci aranan özellik “Özgün Olması” , okuyunca bu ifade bu kurumun, bu şirketin galiba dedirtmeli … Yukarıda herkesin bildiği 3 firmanın vizyon cümlesi var, siz kimlerdir anladınız mı ?

* Üçüncü özellik ilgi çekici olması, şimdiye kadar okuduğum vizyon ifadeleri arasında hiç rastlamadım

*  Kısa ve akılda kalıcı olması arzu edilir. Bizim şirketler ne diyeceklerini bilemedikleri için gerçekten de yukarıda okuduğunuz gibi son derece kısa cümleler kurarlar. Belki de bu cümleleri onlar değil web sitesini hazırlayanlar sayfa boş kalmasın diye de yazmış olabilirler mi acaba …

* Gözümüzü açan, bize yeni fikirler aktaran, iddialı olması istenir.

Gördüğünüz gibi oldukça zor bir şey vizyon cümlesi kurmak. Peki gerekli mi ?

Bence oldukça faydalı, insan zaman zaman haritaya bakıp, bulunduğu noktayı ölçüp rotasını revize etmeli. Örneğin okyanusta gidiyorsunuz ve hedef bir koordinatınız yok … şimdi ne olacak, her taraf su ve boşluk (aslında hiç fena değil). Belki kişisel olarak düşünüldüğünde vizyon sahibi olmamak ömrü uzatabilir ama şirket olarak düşününce aynı şey olmayacak gibi görünüyor, niye ? Çünkü bizim yerimize geçmek, bizim müşterileri ele geçirmek isteyenler var da ondan. Eğer herkes boş verse mesele yok ancak arada boş vermeyenler olduğu için şirketlere “vizyon” sahibi olmamayı öneremeyeceğim.

Vizyon ile Hırs kavramlarını da karıştırmamak gerek, çünkü vizyon hem bize hem de bizimle beraber olanlara huzur vermeli, güven vermeli, tutarlı ve gerçekçi olmalı … Şimdi ben Brezilya Başbakanı olmak benim hedefim desem, gece gündüz bunun için çalışsam, hırslansam, olamayınca sinirlensem herhalde deli diye alıp götürürler. Hırs insanı ve şirketleri kör eder vizyon ise gözünü açmalıdır. Diğer Stratejik Planlama yazılarım >>>

Yöneticiliğin esası delege edebilmeye dayanır. İşlerini delege edebilenler yönetici olabilir, yapanlar ise yapanlardır.

Delege edebilmek öğrenilebilir, işte size algoritması.

Delegasyon Algoritması

1. Sonuçlara odaklanın : İşin nasıl yapılacağından veya yapıldığından çok sonuca bakın. Sizin izlemeyi düşündüğünüz yoldan gidilmiyor olabilir, bırakın işi yapacak kişi kendi yöntemlerini geliştirsin.

2. Yukarıya doğru yansımaya ENGEL olun : Bir problem çıktığında işi aktardığınız kişilerin tekrar size sorumluluk veya çalışma aktarmalarına mutlak olarak engel olun. Alternatifleri ve önerisini sorun ve onun doğrusunu bulmasını isteyin. Sakın “ben bir bakayım sana dönerim” demeyin.

3. Motivasyon ve adanmışlık sağlayın : Başarılı olunduğunda kariyer olanakları, finansal getiriler, tanınma – bilinme gibi ilerlemeler hakkında tartışın. Gerektiğinde işi almış olan kişi veya ekibin organizasyon içinde tanınmasını – duyurulmasını sağlayın, yapılmakta olan işin başarısının ona (onlara) ait olacağını bildirin.

4. Kontrolu elden bırakmayın :Bunun için :

- İşleri ve tamamlanma zamanlarını izleyin

- İşin kontrol aşamalarını, ne zaman karşılıklı görüşüleceğini belirleyin

- Bir değişiklik oluyor ise yeniden planlayın ancak bu değişiklik notlarını saklayın

- Size getirilen işi, yapılmış miktarı incelemek için yeterli zamanı ayırın

Bu algoritmayı izlerseniz muhtemelen süreciniz başarı ile tamamlanacaktır.

Nasıl sürekli kontrol sağlanabilir ?

- Delege edeceğiniz işi iyice anlatın, bunu yaparken içi boş cümleler kurmamaya ve işin dışında bir şey anlatmamaya özen gösterin.

- O kişiyi veya ekibi niçin seçtiğinizi anlatın

- Çalışmanın süreci devam ediyorken ne beklediğinizi, nasıl izleneceklerini anlatın

- Termin tarihi, ara kontrol tarihleri üstünde anlaşın

- Hangi kaynakların kullanılabileceğini belirleyin

Bir işi delege etmek çocuk yetiştirmek gibidir. Hem izlemeli ve tehlikeli gelişmeleri engelleyecek kadar yakın olmalısınız hem de insanların kendi yeteneklerini gösterecekleri kadar onları özgür bırakmalısınız.

Sadece başarılı biten işi kabul etmek çok önemlidir

Delege ettiğiniz bir iş tamamlanarak size geldiğinde onu incelemek için yeterli zamanı ayırmalısınız. Asla “bırakın şuraya ben sonra bakarım” diye bir şey söylememelisiniz.

Diğer yandan beklenen sonucun elde edilmediği durumu olduğu gibi kabul edip sonra işi yenien yapmaya çalışmak ekibinize bir şey öğretmez. Başarısızlığı veya neyin yapılamadığını yaşamalı ve ders çıkartmalılar. Bunu yaparken kişisel değil işe odaklı olunmalı ve bir sonraki sefer için dersler çıkartılmalıdır.

Eğer sonuç başarılı ise bu başarıyı yakalayanları tanıması gereken herkes tanımalıdır. Ödül verecek iseniz beklemeden vermeli, takdir edecek iseniz bunu vakit geçirmeden yapmalısınız. Bu sayede delege ettiğiniz kişinin veya ekibin kendilerine olan güvenini pekiştirmiş olursunuz.

Etkin_Sunum_girisimcilik_cp
Marmara Üniversitesi İnovasyon ve Teknoloji Transfer Ofisi (MİTTO) tarafından organize edilen TÜBİTAK Girişimcilik Sertifika Programı’na Etkin ve Profesyonel Sunum Nasıl Hazırlanır ve Yapılır isimli sunumla katılıyorum.

Meslek hayatımda henüz 1000 sunuma ulaşmadım herhalde ama yaklaştığımı düşünüyorum. Bunların bir kısmından dersler çıkardım ve yeni şeyler öğrendim. Her öğrendiğimi bir sonra olan sunumda kullanmaya çalıştım ancak bazı şeyleri oturtmak gerçekten zaman alıyor.

Toplam 8 saat sürecek bu sunumda hem konunun teknik tarafını hem de tecrübelerimi aktarmaya çalışacağım. Her zaman olduğu gibi konuyu bir algoritma olarak işlemekteyim, bu bana hem mühendislikten hem de sistem analiz etme alışkanlığımdan kalan bir miras.

Görüşmek üzere.

 

 

oldman

Ben bir iş aramıyorum ama cevapları ben veriyormuşum gibi yazdım, bu sayede cümleler daha kısa oldu.

1 – Daha az işe gelmemezlik yaparım, gençlere göre daha az yaşlı akrabam olduğu için teyzemin kocasının hastalığı benim işe gelmeme engel olamayacaktır.

2 -  Hergün yeni bir iş aramam.

3 -  Daha sadık ve anlayışlı bir çalışan olurum.

4 -  Gençlere göre kendimi daha az sakatlarım.

5 -  Daha tecrübeliyim, bir de onu doğru kullanabildiğimi hayal edin.

6 – İş etiği hakkında daha fazla fikir ve algıya sahibim.

7 -  Hayat ile bilek güreşim olmadığı için yaptığım işten daha çok zevk alırım.

8 – Çalışmak istememin tek sebebi para değil.

9 – İnsanlar ile konuşurken cep telefonum ile oynamam.

10 – Sizde bir gün yaşlanacaksınız, o zaman ne dediğimi anlayacaksınız ama beni bulamayabilirsin.

Tags:

Internet demokratik bir platform, herkes her şeyi söyleyebiliyor, fikir beyan edebiliyor.

Birisi diyor ki “Kararsız müşterilerin karar vermelerine yardımcı olursanız çok kolay satış yaparsınız”

Bir yayın organı bunu bir tavsiye olarak yayınlıyor, hem de UZMAN tavsiyesi !

Diğeri yazmış (hiç değiştirmeden aktarıyorum):

Buluşcu ol.Buluşçuluk farklılıktır.Fark satar.Hergün sektör ile ilgili, mesleğinle ilgili oku.Düşün,üret,yaz.

Peki bu tavsiye kime ? Yazılım satıcılarına …

Bir tane daha var …

Satışta inovasyon stratejileri uygulanmalıdır

İnsanın içinden çok şey geliyor ama ben daha basit bir yolu seçeceğim.

Bundan sonra takıldığım konuları Boncuk’a soracağım.

Sebebini açıklayayım.

Boncuk kendisini sevdirmek için yerde yuvarlanmaktan başka bir şey yapmadığı gibi tırmalıyor ve ısırıyor. Buna rağmen biz onu seviyoruz.

Siz firmanızı veya ürününüzü Boncuğu sevdiğimizin onda biri sevmemiz için ne kadar çok uğraşacaksınız değil mi ?

Dolayısı ile büyük usta Boncuk karşısında saygıyla eğiliyoruz, bundan sonra merak ettiğimiz satış ve pazarlama konularını ona danışıyoruz.

Eğer sizin de ona sormak istedikleriniz var ise sorunuz ile birlikte biraz mama veya ısırıp yerde yuvarlayabileceği bir oyuncak ile beraber sorunuzu bana gönderebilirsiniz. Size mırıldanma, ısırık, yuvarlanma şeklinde cevabını ileteceğimden şüpheniz olmasın.

Hiç değil ise aklınız karışmaz …

Not : Boncuk küçüklüğünden beri bizim evde yapılan pazarlama konuşmalarından etkilendiği için bu hale geldi, her kedinin bunu yapabileceğini düşünmemelisiniz elbette …

Bu sözü “İhtiyar köpeğe yeni numara öğretmek zordur” ile karıştırabilirsiniz, ama ben ihtiyar köpeğe olan saygımdan onu devre dışı bırakıyorum, yerine “taş kafalı” sıfatına uygun insanları koymak istiyorum.

Canlılar aleminde ortama uyum sağlayabilenlerin türlerini devam ettirebildiği söylenir. Hatta bu durum “survival of the fittest” diye bence son derece karizmatik bir ifade ile anlatılır.

Öğrenmeye, hiç değil ise anlamaya kapalı olmak zihin seviyesinde yolun sonudur, elbette fiziken bu konumda yıllar geçirebilirsiniz ve belki çok da mutlu olabilirsiniz. Şartlar yardımcı olur ise başarılı da olabilirsiniz. Bunun basit bir sebebi var :

İnsanlar veya toplumlar bir fikir ve görüş ile karşılaştıklarında düşünmek, kabul etmek, red etmek, göz ardı etmek … gibi sonu “mek” ile biten fiiller ortaya çıkar. Halbuki ortada karşılaşılan bir fikir yok ise hiç bir şey yapmaya da gerek yoktur, dolayısı ile “minimum enerji konumu” bu şekilde elde edilmiş olacaktır.

Bütün sistemlerin nihai hedefi “minimum enerji konumudur”, kendinizi buna göre yıpratın.

Tags:

company_sales

Şirket kurmak çok kolaydır, kapatmak ise oldukça güç bir süreç.

Bugün Türkiye’de bir çok şirket sahibi şirketini kapatmak istese bile kapatamayacak noktada bulunuyor. Bunun sebebi ise birikmiş vergiler ve kıdem tazminatları.

Bu tür şirketler için geriye 1 adet yol kalıyor. Şirkete yeni bir sahip bulmak, kısacası satmak çünkü bir sonraki nesil devri bile artık imkansız olabilir.

Elbette işi buraya vardırmamak lazımdı ancak şimdi düşünmeniz gereken “satın alınması cazip hale nasıl geleceğiniz”.

 

Tags: