Archive for Ocak, 2011

6 kör adam ile fil hikayesini bilir misiniz. Hani her biri filin neresini tutmuş ise fili o şekilde tarif etmiş, işte o hikaye.

Bu hikaye bir çok kültürde var ve genellikle gerçeğin bakıldığı yere göre değiştiğini, boşu boşuna kavga etmeye gerek olmadığını, değişik fikirlere tolerans gösterilmesi gerektiğini, herkesin haklı olabileceğini açıklamak üzere anlatılır.

Günümüzde ise aç gözünü de gerçeği gör, duyularının sadece bir kısmını kullanacağına hepsini kullan şeklinde yorumlandığına çok sayıda şahit oldum.

Aradan geçen zaman hikayeden alınması gereken dersi bile değiştirmiş.

Bu körleri ERP neye benzer diye görevlendirsek ne derlerdi acaba …

… Muhasebe programı gibi bir şey

… Stok programını andırıyor

… Bordro hesaplayacakmış gibi duruyor

… Bu planlama yapacakmış gibi duruyor

… Siparişleri buna yazabiliriz

… Internetten satış yapar bu

Açın gözlerinizi şimdi, ne görüyorsunuz (Bu sorum bir ERP yazılımı kullanmakta olanlar için)

Bir Voltran mı yoksa Bremen mızıkacılarını mı

Tags: , ,

26 Ocak 2011 tarihinde ATLASORCA tarafından düzenlenecek KANBAN eğitimi ile buluşuyoruz.

Bu seminer KANBAN metodunun nasıl hayata geçirilebileceği üzerine. ?Profesyonel KANBAN Sistemini Nasıl Kuracak, Nasıl Uygulayacak ve Tedarik Zinciri İçinde Nasıl Güçlü Olacaksınız  ? (Bütün Yönleri ile KANBAN)? isimli seminerimiz de KANBAN yönteminin bütün detaylarına örnek çalışmalar ile bakacağız, sisteminizi kurarken dikkate alınması gerekenleri gözden geçireceğiz. Bu seminer size hem bir stok yönetim aracı olan KANBAN?ı hem de üretim veya tedarik alanında ?çekme? yönteminin uygulama aracı olan KANBAN?ı görme fırsatını verecektir.

Kimler Katılmalı

Satınalma, Üretim ve Planlama yöneticileri, üretim ekip liderleri ve operatörleri, ERP/MRP uygulama grup üyeleri, mühendislik ve kalite bölümü çalışanları.

Kayıt ve Bilgi İçin :

www.atlasorca.com


Tags: , ,

5S Niçin Yapılır

* İsraf görünür hale gelir ve eliminasyonu kolaylaşır
* Ekipman, malzeme ve çalışma alanı üzerindeki kontrolunuz artar
* İşletme içinde morali yükseltir, takım çalışmasını teşvik eder, çünkü herkes katılabilir.
* Çok geniş bir alanı etkiler :
* Ayar ? SetUp süreleri kısalacaktır
* Kalite değerleri yükselecek, harcamalar azalacaktır
* Çalışma güvenliği kesin olarak artacaktır
* Birim zamana düşen üretim ve katma değer artacaktır

5S ‘in 1. adımı : Sınıflandır

Gereksiz nesneleri çalışma ortamından uzaklaştırmalısınız.

Çalışma alanınızda bulunan ama işinizi yapmanıza bir katkısı olmayan nesneleri işaretlemeli ve çevrenizden uzaklaştırmalısınız, bunun için kullanılan en bilinen yöntem Kırmızı Etiket Yöntemidir.

Metod : KIRMIZI Etiket Yöntemi

Hangi koşula uyan nesneleri Kırmızı Etiket ile işaretleyeceksiniz ? Bir hafta (bir ay) içinde gerekmeyecek olanlar gibi bir kural koymalısınız, sonra aşağıdaki gibi nesnelere bu gözle bakmalısınız.

Fazla veya zamanı geçmiş malzeme kümeleri

Kısa zaman içinde kullanılmayacak ekipman

Zamanı geçmiş kağıt, form veya dosyalar

Efektif kullanılmayan dolap, çekmece, masa

Ne olduğu belirsiz, kutu, konteyner

Zamanı geçmiş poster, slogan, duyurular

Önce bu tür nesnelere birer Kırmızı Etiket yerleştirilir, sonra bunlar merkezi bir yerde toplanır ve tekrar sınıflandırılır. İleride kullanılmayacak olanlar imha edilir, diğerleri çalışma alanının dışında, tertipli bir şekilde depolanır.

5S ‘in 2. adımı : Sırala / Düzenle

Herşeyin ?1? yeri olmalı, yerinde olmayanın bakınca anlaşılması gerekir.

Çalışırken kullanılacak herşeyin 1 yeri olmalıdır.

Etiket, renkli alan (örneğin kullanılan araçların yerleştirildiği pano veya masanın neresinde ne bulunacağına göre etiketlenmesi veya boyanması) gibi göze hitap eden teknikler ile ?herhangi birinin? aranan şeyi bulabilmesi ve tekrar yerine koyabilmesi mümkün olmalıdır

Nesnelere kolay erişilebilmeli, operatörün fiziksel zorlanmasına sebep olmayacak şekilde yerleştirilmelidir.

5S ‘in 3. adımı : Sil / Temizle

Önce bir alanın ne kadar temiz olması gerektiğine karar verin, sonra bu noktaya ulaşana kadar temizleyin.

Bir temizlik kampanyası 5 adımdan oluşur :

Hedeflenen temizlik seviyesinin tespiti
Görevlendirme
Metodlara karar verme
Araçların temini
Takip, kontrol listeleri

Ve 3 hedefi vardır :

Bütün çalışma alanlarını temiz, aydınlık bir hale getirmek ve çalışanların moralini yükseltmek

İlk iki maddeyi sürekli gözden geçirmek ve canlı tutmak

Kirliliğin temel kaynaklarını bulmak ve yok etmek

5S ‘in 4. adımı : Standartlaştır

En iyi pratikleri günlük hayatın bir parçası haline getirmelisiniz.

Bu aşamanın amacı ulaşılan seviyenin sürekli olmasını temin edecek kurguyu oluşturmak ve bir sistematiğe kavuşturmaktır.

4 adımlık bir prosedür sürekli izlenmelidir.

Planla : Kim neyi ne zaman yapacak ?

Kaynakları Yarat : Yapılması gereken işlerde kullanılacak araç ve zamanı belirle.

Uygula : Sınıflandırma, Sıralama ve Temizleme işlemlerini günlük hayatın içinde gerçekleştir.

Denetle : Sonuçları izle, bir önceki ile kıyasla ve başa dön.

5S ‘in 5. adımı : Sahiplen ve Sistemi Koru

Bu aşama 5S ?in en güç olanıdır.

Sahiplenme aşaması 5S çalışmasının belki de en zor olanıdır. Çünkü insan doğasının değişime direnci ve her türlü sisteminde minimum enerji konumuna geçme eğilimi vardır. 5S aktif bir çalışma sonucunda başarılabilir, yeterli enerji harcanmaz ise eski duruma kolayca dönülebilir.

Bu aşamayı kolaylaştırmak için aşağıdakiler yapılabilir :

Bu çalışmanın önemi her fırsatta anlatılmalı, örnekler ile (eskiden ? şimdi) desteklenmeli,

Kontrol ve kıyaslama listeleri oluşturulmalı ve periyodik olarak kullanılmalı,

Sonuçlar herkes tarafından bilinmeli, sistem önerilere açık olmalı

Eski durum ? istenmeyen durum olarak belirlenmeli ve çalışma boyunca geçilen safhalar görsel yöntemler ile belgelenmeli, göz önünde olmalı.

Tags:

Böylesine anlaşılmaz bir başlık için özür dilerim ancak bence şirketlerin toplantılarında olanlar daha anlaşılmaz.

Şirketlerde de farklı türde kayıplar oluşur. Örneğin “yeni bir fikir” çoğu şirketin içinde farklı departmanlarda, farklı insanlar tarafından ve farklı sebeplerden dolayı engellenir. Olayı bir futbolcunun bir dizi rakip oyuncuyu geçme mücadelesine benzetebilirsiniz … her rakip ufak bir sürtünme yaratsa bile sonunda koşan futbolcunun dengesini kaybedip düşmesi pek muhtemeldir, zaten geçip golünü attığında “büyük futbolcu” olur. Peki yeni bir fikir hiç bir engele takılmadan ilerlemeli mi ? Hayır, ama konu ile ilgili engele takılmalı. Örneğin bir yöneticinin şahsi çıkarları ile çelişmesine kurban olmamalı, işle ilgili bir eleştiri almalı, fikir ilerletilerek daha iyi ve dayanıklı hale getirilmeli.

Sürtünme, hareket eden her şeye enerji kaybettirir, koşan bir kişiye, giden bir arabaya … ve yeni fikirlere …

Bugünlerde çok moda … toplantıya giriyorsunuz herkesin önünde bir bilgisayar, bir yandan ekranı seyrediyorlar bir yandan sizi dinlermiş gibi yapıyorlar … enteresan bir şey bu … ben bu kadar yetenekli olmadığım için toplantılara bilgisayarsız katılıyorum.  Toplantıda belki de şirketin gelecek 10 yılını belirleyecek konulara girilip çıkılıyor diğer yandan da gelip giden e-posta mesajlarına … İşte size doğal bir sürtünme kaynağı, kısacası “konuyu anlamamak”, anlamadığı için fikri ilerletememek, anlamadığı için engel olmak …

Eskiden nasıl yönetiliyordu bu şirketler ?

Yeni fikirler statükonun e-posta mesajları arasında ezilip gidebiliyor, peki her şey olduğu gibi devam ediyor mu ?

Aslında hayır, dışarıdan bakanlar bu değişimi ve güç kaybını görüyorlar ama içeride olanlar durumun farkında değiller, tıpkı yavaş yavaş ısınan suyun içindeki kurbağanın “oh ne güzel, kemiklerim ısındı” diyerek pişmesi gibi bir durumdur bu.

Bir işin doğru yapılması, hızla hedefe ulaşılabilmesi için konsantre olmak gerekir. Eğer aklınızı bir çok işe bölmeye kalkarsanız muhtemelen işlerin hiçbiri tam olmayacaktır. Ne demiş Konfüçyüs  : “İki tavşanı kovalayan hiç birini yakalayamaz”.

Anlatacağım projeden maksimum faydayı sağlayabilmeniz için mutlaka yapmanız gereken şey projeyi okumanız bittiğinde gözlerinizi kapatıp, o anda ne düşündüğünüzü kendinize söylemeniz.

Öncelikle projemiz için neler gerektiğine bakalım.

* 1 adet Gulet, hani mavi yolculuk yapılan tekneler var ya, işte onlardan bir tane

Ben ne olduğunu bilmiyorum, gulet nedir diyorsanız resmini sizin için ekledim :

* 3- 4 metre beyaz bir bez ve üzerine yazı yazacak bir kalem

* Güney sahillerinde küçük, her türlü rüzgara kapalı bir koy, bu koy tercihen tek tekne alabilecek kadar büyük olmalı.

Aşağıda örnek bir koy resmi veriyorum ama herkes öğrenmesin diye ismini vermiyorum !

Guletin motoru ve yelkeni olmayabilir, projemizin hedefleri açısından bunlar kritik değil. Ancak havuzluğunun geniş, güneşliğinin yeterli olması, mümkün olduğu kadar düz ve basamaksız olması tercih sebebidir.

Şimdi gelelim projenin uygulama adımlarına :

Eğer guletin motoru yok ise bir başka gulet ile çekerek onu hedeflediğiniz koy’un içine getiriyorsunuz.

Güzelce demir atıyorsunuz (30-45 derece açı ile iki ayrı demir atmanızı öneririm), guletinizin kıç tarafından bulunan iki ayrı koç boynuzu veya babaya (guletlerde genellikle baba vardır) iki kalın halat bağladıktan sonra ister yüzerek ister botunuz ile karaya çıkıyorsunuz. Her halat için farklı bir kaya bulup diğer uçları bunlara bağlıyorsunuz.

Tedbirli olmak istiyorsanız kayalara bağlanan halatları kalın bir hortumun içinden geçirerek aşınmayı engellemenizi veya bu bağlantı için uç kısımlarda zincir kullanmanızı öneririm. Halatlarınızı lütfen ağaçlara bağlamayın, halatın hareketi ağacın gövdesine zarar verebilir. O ağaçlar ileride size lazım olacak.

Tekneniz önden çift demir arkadan da çift halat ile sabitlendi, rüzgara kapalı küçük bir koy içinde bulunuyorsunuz. Bu durumda çok ufak bir sallantı hariç (bir süre sonra bunu da hissetmeyeceksiniz) tekne kıpırdamadan duracaktır. Şimdi sıra işinizi kurmanıza ve para kazanmanıza geldi …

Yanınızda getirdiğiniz bez afişi alıyor ve üzerine “ÇAY VAR” yazıyorsunuz. Tabii yanınızda çay, şeker, su olmalı (başlangıçta söylemeyi unutmuşum), bardakları da unutmayın. Bu afişi direklerinize asıyorsunuz.

İşte hepsi bu ! …

Projemiz bu kadar, şimdi gözlerinizi kapatın ve aklınıza ilk gelen cümleyi veya düşünceyi hafızanıza kaydedin.

Bakalım aklınızdan ilk geçen neydi ?

1. Ne olacak şimdi, hepsi bu mu, hiç bir şey anlamadım ?

2. Koy küçük, başka tekne giremiyor, ben kime çay satacağım ?

3. Tek satıcı ben olduğuma göre 1 bardak çayı 5 TL’ye bile satabilirim, günde 100 çay satsam 500 TL, ayda 15.000 TL , yanına tost falan da yaparım amma güzel iş.

4. Mesajı aldım, şimdi hem işim var hem de hiç bir şey yapmak zorunda değilim. Biraz yüzdükten sonra balık tutar sonra da ormanda biraz yürürüm. Yarın ise önce yürüyüş sonra yemek, diğer gün güneşlenip balık tutarım, sonra … amaaan iş iş,  çok işim var, sıkılmak mümkün değil.

Cevaplarınızın bence yorumu

Cevabınız “Ne olacak şimdi, hepsi bu mu, hiç bir şey anlamadım ?” şeklinde oldu ise gözünüz işte, görevini yerine getirmek isteyen birisi olduğunuzu düşünüyorum. Projeyi anlamsız bulmanız daha anlamlı işleriniz olduğunu gösteriyor fakat biraz da adaptasyon yetkinliğinizi gözden geçirmenizi öneririm. Hayatın size sunabileceği fırsatları “çok işiniz olduğu için” kaçırabilirsiniz … aman dikkat.

İki numaralı cevap sizin cevabınız ise “analitik” düşünen biri olduğunuz çok açık, olayları hemen bir birine bağlayıp müşterinin denizden gelemeyeceğini anladınız ama ya kara tarafından gelirlerse … Demek ki olaylara 360 derece bakabilmek farklı bir şeymiş ! Belli ki içiniz ticaret yapabilmek için alev alev yanıyor. Tek sorun müşteri bulabilmek olsun, siz hiç “mavi okyanus” stratejisi diye bir şey duydunuz mu ? İşte size mavi sular, okyanus değil ama en azından mavi. Sizin için bu kadar proje yaptım müşteriyi de siz bulun artık.

Üç numaralı cevap sizin favoriniz ise buna “Excel Meraklısı” deniyor olabilir ama tam olarak ne dendiğini ben bilmiyorum. Her sayıyı başka sayılar ile çarparak sonuca hızlı gittiğiniz için sizi tebrik ederim. Ancak kurduğunuz model içinde “mevsimsellik” dikkate alınmamış gibi geldi bana. Biliyorsunuz bizim sahillerde 3 ay çok kalabalık, 3 ay orta diğer 6 ay ise kimse yoktur (ancak siz bu işe başlar ve yerinizi söylerseniz ben gelirim). Dolayısı ile modelinizi revize edip gelir bütçenizi tekrar yapmalısınız. Bir diğer konu ise “tost” yapmak için hangi teknolojiyi kullanacağınız. Denizin ortasında tost makinasının çalıştırmak için gereken elektriği bulmanız güç olabilir, neyse ki Derya Baykal televizyonda “güneşte ısınan ütü ile tost yapımını” anlatmıştı, eğer seyretmedi iseniz ben size anlatırım. Diğer yandan pozitif yaklaşımınız için sizi tebrik ederim.

Cevabınız 4 numara ise ufkunuzun ve algınızın açıklığı sizi tebrik ederim, adaptasyon kabiliyetiniz mükemmel. İşte sizin gibiler için yukarıda gördüğünüz koy’un ismini söylemedim.

Şimdi diyeceksiniz ki ERP, JIT, İyileştirme Çalışmaları derken bu proje nereden çıktı, belli ki para kazanmaz belli ki mantıksız (ben mantıksız olduğuna katılmıyorum ama herhalde çoğunluk böyle bir sıfat yakıştıracak).

Peki o zaman Anadolu’nun bağrında üretip, ürünlerini sadece Türkiye’ye satan bir firmanın ürünlerine İtalyanca isim koyması mantıklı mı … Veya önünde park edilemeyen, insan geçmeyen bir yere lokanta açıp kapısına “siz hiç 35 çeşit yemeği aynı anda tattınız mı” diye yazmak çok mu esaslı bir fikir. Oluyor böyle şeyler, hayatımızda mantık ile açıklanamayan bir çok konu var …

Konuya her zaman geniş açıdan ve pozitif bakmak sağlığımız için daha iyi, örneğin müşterileriniz sadece denizden gelmeyebilir, elektrik olmadan da başarılı bir tost yapılabilir, öyle güzel bir çay yaparsınız ki millerce uzaktan size gelebilirler. Zaten bütün öngörülerinizin çok mantıklı ve tutarlı olması da gerekmez, tıpkı IBM’in kurucusu Thomas Watson gibi Dünya bilgisayar pazarının 5 bilgisayar satılacak kadar olduğunu düşünüyorum diyor olabilirsiniz, önemli olan adaptasyon hızınız, bu sayede hatalı bir noktadan başlayabilir ama doğru bir yerde bitirebilirsiniz.

Projenin gerçekleşmiş resmi :

Sizin de böyle hem işinizin olacağı ama hiç bir iş yapmayacağınız yatırım fikirleriniz var ise paylaşmanızı isterim, siz gönderin ben yayınlarım.

Tags:

Tedarik zincirlerinde her şirket kendi içinde bağımsız ama dış ilişkilerinde bağımlıdır. Bu kural tedarik zinciri içinde “var olmak” isteyen bütün şirketler için geçerlidir ve sadece çok güçlü pozisyonda olanlar ilişkilerin yönünü belirleyebilir.

Tedarik zinciri dediğimiz sistemin içinde stok ileriye, müşteriye doğru akar. Bilgi ve para ise geriye doğru. Stok akışını yönetemeyen şirketler zaman içinde kaybolmak ve yerini yönetebilenlere bırakmak zorundadır. Çünkü hedef iyi çalışan, verimli, sorunsuz bir zinciri oluşturmak ve yaşatabilmektir.

İşte bu seminerin konusu da zincirin içinde stok yönetiminin nasıl problemsiz, ekonomik ve şirketinizi zincirin içinde tutabilecek politika ve teknolojiler ile yapılabileceği üzerinedir.

Seminerin İçeriği – 10 Bölüm

* Stok klasifikasyonu için ABC (Pareto Yöntemi) yönteminin kullanılması
* IQR (Inventory Quality Ratio) nasıl hesaplanır ?
* Stok yaşlandırma nedir, nasıl hesaplanır ?
* Stok devir hızı nasıl hesaplanır ?
* Stok Yenileme, Sipariş Büyüklüğü Hesaplama Teknikleri ve EOQ
* Güvenlik Stoğu nasıl hesaplanır ?
* Bağımsız ve bağımlı talep nedir, nasıl yönetilir
* Tedarik Zincirinde Talep Nasıl Gezinir, BullWhip Effect Sizi Nasıl Etkiler
* MRP nasıl çalışır ?
* Barkod Otomasyonu ve Stok Yönetimi için bir örnekler

Kimler Katılmalı

Tedarik zinciri yöneticileri, satınalma, lojistik, satış ve planlama uzmanları ve departman çalışanları, ERP / MRP uygulama grup üyeleri, maliyet muhasebesi, mühendislik ve kalite bölümü çalışanları.

Katılım İçin : www.atlasorca.com

Bu sunumda MRP yönteminde temel matematik döngüsünü anlatmaya çalıştım. Daha sonra sizlere farklı örnekler ile hesaplamanın başka detaylarını da aktaracağım.

Ancak MRP sadece hesaplamak değildir.

MRP tablosunun satırlarına baktığınızda şirketin depo, satınalma, satış ve üretim bölümlerinin tümünün tek bir tabloda toplandığını görürsünüz. Buna ilaveten ihtiyaçların aşağı doğru indirgenmesi için ?ürün ağacı? veya ?ürün reçetesi? denilen, neyin neler kullanılarak yapıldığını gösteren bilgi kümesine de ihtiyacınız olduğunu ve bu senaryo içine mühendislik bölümününde katılması gerektiğini teşhis etmeniz zor olmayacaktır.

Bir de işin içine maliyetler konusunu eklerseniz şirketinizin nerede ise bütün operasyonunun bu tablo ile ilişkili olduğu ortaya çıkacaktır.

İşte bu yüzden MRP sadece basit bir tablo değil, bir entegrasyon biçimidir.

Bildiğiniz gibi bu tür sunumlar site üyelerine açıktır, üye olmak ücretsizdir. Eğer üye değil iseniz hemen şimdi olabilirsiniz.

Gönderi Listesi Ne Demek  ? : cengizpak.com.tr sitesinin bir gönderi listesi vardır, örneğin bu sunum listemizin 17?inci  sırasındadır. Site üyelerine bunun  gibi çalışmalar belli bir sıra ile gönderilmektedir. Üyelik ücretsizdir ve hemen sağ tarafta bulunan ?Bu siteye üye olmak istermisiniz? başlığı altında bulunan form aracılığı ile gerçekleştirilmektedir, sizi de aramızda görmek isteriz. Gönderi listesinde daha neler olduğunu görmek için tıklayınız >>>

İş sıralama ve çizelgeleme üretim ile uğraşanların önemli konularından birisi. Bu sunumda tek makine önünde sıraya giren işlerin hangi yöntemle seçilerek işleneceğine dair 5 farklı yönteme ve değerlerin yöntemleri nasıl geçersiz hale getirebileceğini izleyebilirsiniz. Sunumda işlenen yöntemler,

FCFS (First Come First Served): İlk gelen parça ilk önce işlem görür.

SPT (Shortest Processing Time): Kuyrukta bulunanların arasında ?en kısa? işlem süresi olan önce işlem görür. LPT kuralının tam tersidir.

EDD (Earliest Due Date): Kuyrukta bulunanların arasında ?en erken teslim tarihli olan? önce işlem görür.

LPT (Longest Processing Time): Kuyrukta bulunanların arasında ?en uzun? işlem süresi olan önce işlem görür. SPT kuralının tam tersidir.

ve Critical Ratio (Kritik Oran) kurallarıdır.

Bildiğiniz gibi bu tür sunumlar site üyelerine açıktır, üye olmak ücretsizdir. Eğer üye değil iseniz hemen şimdi olabilirsiniz.

Gönderi Listesi Ne Demek  ? : cengizpak.com.tr sitesinin bir gönderi listesi vardır, örneğin bu sunum listemizin 16?ıncı  sırasındadır. Site üyelerine bunun  gibi çalışmalar belli bir sıra ile gönderilmektedir. Üyelik ücretsizdir ve hemen sağ tarafta bulunan ?Bu siteye üye olmak istermisiniz? başlığı altında bulunan form aracılığı ile gerçekleştirilmektedir, sizi de aramızda görmek isteriz. Gönderi listesinde daha neler olduğunu görmek için tıklayınız >>>