Archive for Nisan, 2012

Bu sefer olmamış olabilir, denemeye devam etmezseniz daha sonra hiç olmayacak !

The Flash plugin is required to view this object.

Tags:

Eskiden (bazen hala daha) yazılımın kaynak kodlarını veriyor musunuz diye sorulurdu. Cevabın ne olmasını isterdiniz ?

Çoğunlukla bu işten anlamayanlar “elbette açık olsun, kodları almak iyi bir güvence olur” diye düşünür. İşte böyle düşünenler için açık kaynak kodlu ERP (Enterprise Resource Planning – Kurumsal Kaynak Planlama) yazılımları artık bir iki tuş mesafesinde. Peki kullanılıyorlar mı ?

Açıkçası ben hiç gözümle görmedim ancak bir keresinde bir şirkette kullanıldığını duydum bir keresinde de bir Türk firmasının bu işe giriştiğini duyunca merak edip ziyaret etmiştim (firma şu anda yok).

Bu tip ERP uygulamaları ne ülkemizde ne de dünyada bir türlü ana yola çıkamadılar, bazı meraklı veya fırsat bulduğunu düşünen firmanın dışında bir iki örneğin ötesine geçilemedi. Hem bedava hem de geliştirme imkanını kullanıcıya aktaran bu öneri niçin talep görmedi ?

ERP yazılımı normal bir kullanıcının kendi başına çözümleyebileceği bir konu değildir

Düşünülenin aksine kodları almak bir işe yaramaz (sadece bu işle profesyonel olarak uğraşan ve çok vakti olanlar için belki) çünkü oldukça fazla ve karışık olacaktır. Program yazan bir arkadaşınıza şunu sorabilirsiniz  “başkasının yazdığını düzeltmek mi yoksa yeniden yazmak mı” diye … cevap muhtemelen “yeniden yazmak” olacaktır.

Eğer kodlar ve dökümantasyon eksiksiz, çok anlaşılır ve ekip çok kuvvetli ise (bunların yan yana gelmesi zor) belki !

Göründüğünden daha pahalı, başladıktan bir süre sonra bu anlaşıldı …

Ne kadar kaynağınız var diye sorarak başlayayım. Eğer bir KOBİ iseniz ve siz program yazmıyor iseniz unutun gitsin. Eğer şirketinizin ihtiyacı en azından orta kategori bir ERP ise şöyle düşünmek hatalı olmaz:

Uygun bir ekip ile baştan yazmanız yaklaşık 4-5 yıl sürer, açık bir kod bulup devamını getirmeniz de yaklaşık o kadar sürer … Maliyetini siz hesaplayın.

ERP uygulamaları alınan değil satılan uygulamalar

ERP uygulaması seçmek ve almak için tecrübe gerekiyor, uzman bir satıcı tarafından cevaplanması gereken bir dizi soru ve sorun var. Bu konuda çalışan firmaların çok para harcadıkları satış, pazarlama, danışmanlık ekipleri var. Açık kaynak kodu ile uğraşanların ise yok. Bu durumda şansları nerede ise kalmamış oluyor.

İş dünyası paylaşmayı sevmiyor hatta istemiyor

Açık kaynak kodu dünyasında geliştirileni paylaşmak temel davranış biçimidir.  Bu model, geliştiricilerin geliştiriciler için kod geliştirdiğinde çalıştı. Çünkü bu insanlar için önemli olan geliştirmek, paylaşmak, tanınmak ve bir grubun üyesi olabilmekti. Ancak iş dünyası için bu böyle değil. Hatta geliştirdiklerinin öğrenilmemesi için çalışan bu insanların dünyasına hitap eden ERP uygulamaları bu kanalı kullanamadı.

Aslında kimse uğraşmak istemiyor, büyük şirketlerde bu sorumluluğu almak daha da güç

Herkes işini yapmak istiyor, normal bir şirketin işi de ERP yazmak değildir. Diğer yandan büyük bir şirkette bu işe kim karar verecek ? Bir ERP danışmanı mı, şirketin IT Müdürü mü, CEO’su mu, sahibimi, hissedarları mı …

Ancak bu işin kural seti değişirse her şey değişebilir, bunu bize zaman gösterecek …

Ben yıllarca yazılım ve ERP işi ile uğraşmış birisiyim (halen devam ediyor), ticari yazılım konusunda ise ilk yazılım şirketini kuran iki kişiden birisiyim (1980, iki kişiydik, parasızdık ve okulu yeni bitirmiştik). Benim fikrim bu işin ana kural seti diğer bir deyim ile paradigması değişmeden bu işin olamayacağı, değiştiğinde de bu yönde mi değişecek yoksa başka yönde mi diye sorarsanız bence bu yön kapalı. Böyle düşünmemin temel sebebi ise bu yolun zahmetli ve uzman gerektiriyor olması. Peki ERP paradigması hangi yönde değişecek veya değişebilir … Yorumlarınızı bekliyorum …

Başarısızlık kötü bir his, hiç kimse bunu yaşamak istemez. Ancak başarısızlık çok sayıda öncü sinyale sahiptir, bazıları son derece kolay görünür, yapmanız gereken göz ardı etmemektir.

Amerikada  yapılan bir araştırmaya göre yeni kurulan işlerin :

- % 66′sı 2 yılı aşabiliyor, diğer bir deyim ile % 33 ilk iki yıl içinde kapanıyor.

- 4 yılı aşanların oranı % 50, kısacası kurulan işlerin yarısı ilk 4 yıl içinde yok oluyor.

- %40′ı ise 6 yılı aşabiliyor …

İşte size araştırmada ortaya çıkan 9 sebep.

1. Pazarı, müşterileri ve müşterilerin isteklerini hatalı tespit etmek. Çok basit iki soruya cevap vermelisiniz Sizin müşteriniz kim ? ,  Niçin sizden alıyorlar ?

2. Karlılığı olmayan bir işi seçmiş olmanız . Parlak fikir, ısrarcı olmak ve çok çalışmak ile para kazanmak farklıdır. Hiç bir iş pozitif nakit akışı yok ise gerçekleştirilemez. Seçtiğiniz konu bunu sağlamıyor ise derhal vazgeçmelisiniz.

3. Ne sattığınızı anlamayıp anlatamamak. Ne sattığını anlamamış olmak size garip gelebilir ancak bir çok şirket aslında ne sattığını bilmeden yaşar. İsterseniz soruyu şöyle sormuş olayım “Niçin varsınız, müşterinize hangi vazgeçilmez faydayı sağlıyorsunuz?”. İkincisi ise bunu müşterinize nasıl anlatmakta olduğunuz …

4. Yetersiz finansal kaynak. Eğer yeterli finansman imkanınız, paranız yok ise işin sonunu görebilmeniz büyük şans olur.

5. Rekabeti anlamamak ve zamanında yeterli şiddet ile cevap vermemek. Değişen pazar ve rekabet koşullarına zamanında ve güçlü cevap üretmeyi geçmişte yaptığını gibi devam edilebileceğini düşünmek rekabetçi pozisyonunuzu yok edebilir.

6. Tek veya az sayıda müşteriye bağımlılık. Riski ve gelir kaynaklarınızı dağıtmak çok daha iyidir. Eğer tek müşteri ile yaşama yolunu seçti iseniz onun sizi terk etme durumunda uğrayacağı zararı arttırmak için gerekenleri yapmalısınız.

7. Yeterince odaklanmamış olmak. Herkese hitap etmeye çalışmak sadece çok büyüklerin yapabileceği, o da ayrı marka ve kanalları kullanarak yapabildikleri bir şeydir. Normal bir işletme hedefini seçmeli ve o konuda en iyi olmak için çalışmalıdır.

8. Kötü yönetmek. Bir ana fikrinizin olmaması durumunda verdiğiniz kararlar çelişkili olacaktır. Dolayısı ile kim olduğunuzu ve hedefinizi asla unutmamalı, kararlarınızın bunlara ne faydası olacağını düşünürek vermelisiniz.

9. Bir planınızın olmaması.

Gideceğiniz yeri bilmiyor iseniz hiç bir yol sizi oraya götürmez. Eğer planınız yok ise başarısızlık planlanmış demektir.

Sizce girişimler veya projeler niçin başarısız oluyor, yorumlarınızı bekliyorum.

Sular yükseldiğinde balıklar karıncaları yer, sular alçaldığında ise karıncalar balıkları …

Tags:

Geçen gün daha 6 ay önce iş hayatına atılmış olan oğlum broşürlerini hazırlattığı matbaanın patronu ile yaptığı konuşmayı şöyle aktardı :

- Baba herkesin problemi aynı, o da çalışanlarından, işe sarılmadıklarından, titiz olmamalarından şikayet ediyor … tıpkı benim gibi. Bu işler hep böyle midir ?

Tabii ben bir danışman olduğum için bana sorması çok doğal.

İşte o anda bir şimşek çaktı …

Bütün patronlar işleri mükemmelen bildiklerine göre o zaman on – onbeş şirketin (gerekirse 100 – 200, ne de olsa ucunda muhteşem bir fırsat olabilir) patronu bir araya gelip bir şirket kursalar ve sadece kendileri çalışsalar acaba ortaya SÜPER ŞİRKET çıkar mı ?

Bu ne saçma bir şey demeden önce iki (2) kere düşünün.

Birincisi bütün işleri bilen mükemmel bir kadro ortaya çıkacak.

İkincisi ise çalışanlarından şikayetçi olamayan bir şirket yönetimi.

Peki, niye olmaz ?

Yorumlarınızı bekliyorum …

Tags: