worldclass_manufacturer?Pazarını rakibine kaptırmak istemeyenler rekabet yarışında devamlı olarak önde olmanın yolunu bulmak zorundadır.?

Bugünkü şartlara göre bir işletmenin komşusundan veya iç pazardaki bir rakibinden daha iyi olması artık yeterli değil. Her işletme kendini sürekli geliştirmeli, dünyanın herhangi bir köşesinden gelebilecek sürpriz saldırıya hazırlıklı olmalı.

Hiç kimse dünyada pazarında iddialı olmamaya uzun süre dayanamaz çünkü stratejisindeki bu zayıflığı değerlendirecek bir rakip muhtemelen şu anda hazırlıklarını sürdürüyordur.

Sürekli gelişmenin yolunu açabilmek ancak ?Dünya Klasında Üretici? olmak ile mümkündür. Dünya klasındaki bir üretici, üretimi stratejik bir silah olarak kullanır. Yüksek kalite, düşük maliyet, esneklik, ürün ve firma güvenilirliği, yaratıcılık gibi fonksiyonlar ile müşterisinin beklentilerini aşarak onu tatmin eder.

Dünya Klasındaki Üretici olma çalışmaları bugüne kadar bir çok şirkette farklı isimler altında sürdürülmüştür.

Bunlardan bazıları :

JIT        (Just In Time)
TQ        (Total Quality)
CI         (Continuous Improvement)
SM        (Synchronous Manufacturing)
ABM      (Activity Based Management)
MRP-II  (Manufacturing Resource Planning)

Bu yöntemlerin her biri birer geliştirme / iyileştirme aracıdır, iyi uygulandıklarında işletmeye çok büyük fayda sağlayabilirler.

Dünya Klasındaki Üretici tanımı global pazarda rekabet edebilen üreticiyi tarif edebilmek için yapılmıştır. Üretim yapan bir işletmenin gerçek gücü üretim sürecine değer katabilme yeteneği ile orantılıdır, bunu sağlayabilmek için iyileştirme çalışmalarının o şirketin tüm fonksiyonel alanlarını kapsaması gerekir.

Dünya Klasındaki Üretim başlığı altında yer alan prensipleri ve metodları aslında bütün işletmeler kullanır (bankalar, sigorta şirketleri, hastahaneler, dağıtım şirketleri…); çünkü onlarında iyi hizmet vermek zorunda oldukları müşterileri vardır.

Dünya ile rekabet etmek için aktif olarak çalışan işletmeler, somut ve ölçülebilir performans kriterlerine sahiptir; sadece aylık finansal neticeler ile yetinmez. Bu şekilde çalışan işletmeler arasında yapılan araştırmalar, onların göz kamaştırıcı neticeler elde ettiğini göstermektedir.

Dünya klasında üretim yapan firmaların 4 temel özelliği

1. İşletme içindeki herkes iyileştirme operasyonunun  parçasıdır, insan kaynakları sürekli geliştirilir, çalışanlar düzenli olarak eğitilir.

Yapılan araştırmalar, dünya klasındaki bir üreticinin her çalışanını yılda en az 40 saat eğittiğini göstermektedir. Rekabet dünyasında ayakta kalabilmenin temel şartlarından biri tüm organizasyonun bilgi ve beceri seviyesinin devamlı olarak yükseltilmesidir.

2. Bütün iş yapma prosedürlerini sürekli olarak geliştirir.

Yönetim, ürün ve hizmetlerin sürekli olarak iyileştirilmesini destekleyen performans kriterlerini kullanır. Kriterler, elde edilen gelişmeyi gösterecek şekilde düzenlenmiştir.

3. Daha iyi ürün ve servis sağlayarak rakiplerine karşı avantaj kazanır.

Dünya klasındaki bir üretici, müşterisini tatmin etmek için sadece ?kendisiyle kolay iş yapılan bir şirket? olmakla yetinmez, müşterisinin beklentilerini aşarak onu tatmin etmeye çalışır.

4. İş ortamında entegrasyonu hedefler, çalışanlar ve operasyonlar bunun içindedir.

İşletmenin bütünü, yalınlaştırma, israfı en aza indirme, tekrarları yok etmek gibi amaçları sıkı sıkıya takip eder. Bu sayede sistemin tüm elemanları birbirine entegre edilir.

Dünya Klasında Üretici olmak için çalışanlar hangi sonuçları elde edebiliyorlar

Teslim tarihlerinde % 50 – 75 kısalma

Rekabetçi bir ortamda sadece üretim sürecinin değil, siparişin alınmasından müşteriye teslimine kadar geçen toplam sürenin azaltılması temel amaçtır.

Siparişin alınmasından ürünün teslimatına kadar geçen sürenin azaltılması süreç içinde yer alan ve maliyeti arttıran işlemleri elimine etmekten veya azaltmaktan geçer (malzeme ve bilginin kontrolu, tekrar yapmak, malzemenin depolanması, malzemenin iş emrine sonradan verilmesi, malzemenin işletme içi hareketleri).

Normal bir işletmede sürecin %70?i bu tip operasyonlardan meydana gelir, sadece kalan %30?u ürüne değer katan işlemlerdir. Dünya klasındaki bir üretici de ise bu orantı tam tersinedir.

Kalite maliyetlerinde %45-55 azalma

Gelen malzemeyi inceleme, üretimin safhaları arasında yapılan kalite kontrollar, son ürünlerin kalitelerine göre sınıflandırılması, yeniden imal etme veya düzeltme, kusurlu imalat gibi maliyet yaratan ancak değer katmayan işlemler iş süreçlerinin yeniden gözden geçirilmesi ile azaltılabilir.

Envanterde %40-60 azalma –

Sadece imalat alanındaki envanterin değil tüm envanterin (hammadde, bitmiş ürün) azaltılması mümkündür. Sipariş – Teslimat arasındaki süre kısaldıkça envanter azalır, envanterin azalmasını sağlayan bir diğer faktör ise üretim kalitesinin ve esnekliğinin artmış olmasıdır.

Envanterin azalması ile elde edilebilecek finansal kazançların yanında, bu düşüşün 6 rekabet parametresi(*) üzerindeki pozitif etkisi firmayı sonsuz bir iyileştirme kurgusunun içine sokar.

(*) envanter ile 6 rekabet parametresi olan ?kalite, ürün mühendisliği, düşük maliyet – yüksek marj, birim başına düşen yatırım, teslim tarihine uyabilmek – zamanında teslimat, kısa teslim süresi? arasında çok yakın bir ilişki vardır.

Kullanılan alanda %40-60 azalma

Ürünün akışına ve sonuç ürüne konsantre olan bu tür işletmelerde ürünün imalat süreci içinde kat ettiği mesafeler de kısalır.

Departman bazında düşünmek ve bir departmanın verimliliğini ölçmek yerine bütün işlemleri ve genel iş akışını iyileştirmek toplam kullanılan alanın küçülmesini sağlar. Bu sonucu destekleyen diğer faktör ise azalan envanterin daha az yer kaplamasıdır.

Yeni ürün geliştirme zamanında %30-50 kısalma

Ürün ömründeki kısalma, işletmeleri daha kısa sürede yeni ürünleri pazara sunmaya zorlar.

Dünya Klasında Üretim prensiplerini izleyen firmalar yeni ürünleri daha kısa sürede pazara sunabilirler, bu ise aynı birim zamanda rakibinden daha fazla sayıda yeniliği pazara aktarabilmesi demektir.

Üretim  maliyetlerinde % 20- 40 azalma –

Üretim maliyetlerindeki azalma, prosesleri iyileştirmenin neticesidir.

Proses iyileştirme ise ürüne değer katmayan ama masrafı arttıran operasyonların eliminasyonu, tekrarların ve israfın yok edilmesi ile sağlanır.

Bu tür firmalarda maliyetlerin azalması, kalitenin iyileştirildiğinin, teslim sürelerinin kısaltıldığının, envanterin azaltıldığının ve kullanılan alanların küçültüldüğünün bir diğer göstergesidir.

Malzeme maliyetlerinde % 5-20 azalma -

Malzeme maliyetleri sadece satınalma fiyatına konsantre olarak azaltılamaz, toplam maliyeti oluşturan tüm maliyet elemanları önemlidir.

Satınalma maliyetinin yaklaşık %40?ı fiyat ile ilgisi olmayan elemanlardan oluşur. Bu tip maliyet kaynaklarına örnek olarak; gelen malzemenin kalite kontrolu, malzemenin saklanması, gelen malzeme üzerinde işlem yapma ihtiyacı, fazla miktarda malzeme bulundurma verilebilir.

Dünya Klasında Üretim yapabilmek o firmaya 4 çok önemli avantaj sağlar :

1. Dünya pazarlarında tercih edilen üretici olur.

2. En iyi şartlar ile finansal kaynaklara ulaşır.

3. Çalışanların çalışmak istediği yer haline gelir.

4. Toplumun tercih ettiği, değer verdiği organizasyon haline gelir.

mrpsurpriseMRP-1 ve 3 diye bir şey yoktur. Yok olan bir terimi burada açıklıyor olmamızın sebebi ise bazı broşür ve kaynaklarda hatalı olarak kullanılmasıdır.

MRP 1′in hikayesi  :

MRP yönteminin kullanılmaya başlanmasından sonra (1950 – 60  dönemi) planlanması gereken tek kaynağın sadece malzeme olmadığı, malzeme dışında iş gücü, para, tezgah kapasitesi gibi kaynaklarında planlama kapsamında olması gerektiği anlaşılmıştır. Bu kaynakları da içine alan yeni yöntem ailesine “Manufacturing Resource Planning” dendiği  ve bu kelimenin baş harflerinin MRP – Material Resource Planning ile aynı olmasından dolayı karışıklığa yer vermemek için kısaltmanın yanına “-II” eklemesi yapılmıştır.(Dikkat ederseniz MRP  “Material” kelimesi ile MRP-II ise “Manufacturing” kelimesi ile başlamaktadır.

Daha sonraları literatürü takip etmeyen bazı yazılımcılar tarafından “II / 2″ var ise “I / 1″‘de vardır diyerek  MRP-1 diye bir kelime uydurulmuş olsa da böyle bir şey yoktur.

MRP-3′ün hikayesi :

MRP -3 veya MRP-III kısaltması ülkemizde MRP-1′den daha az bilinir. Bu kısaltmayı 90′lı yıllarda ürününü farklı göstermek isteyen, o zamanların çok büyük yabancı yazılım şirketlerinden biri ortaya atmıştır. Ancak dünya bu kurnazlığı çok dikkate almamıştır.

Yöntemlerin daha karmaşık bilgisayar programları tarafından işlenmesi yöntemin ismini değiştirmez, örneğin bir yazılım stok kartında bulunan sabit teslim süresini dikkate alarak geriye doğru planlama yaparken diğeri rota üzerinde kullanılan  tezgahın işlem süresine göre düşünüyor olabilir. Bu iyi ve faydalı bir özelliktir ancak MRP yönteminin ruhunda bulunan “Geriye Doğru”  (Backward Planning) planlamanın özünü değiştirmez.

Not : Bu terimleri incelemek isteyenler APICS kaynaklarını inceleyebilirler. www.apics.org

Tags: , ,

Enterprise Resources Planning (ERP) kelimesi dilimize Kurumsal Kaynak Planlaması olarak çevrilmiştir.

“Enterprise”, tanımlanmış bir misyonu olan girişim olarak tanımlanabilir. Doğal olarak bir şirket, yatırım veya herhangi bir işi yapmak üzere oluşturulmuş organizasyon bu tanıma girebilir.

ERP, “Enterprise” olarak tanımlanan şirket veya organizasyonun kendi tecrübe ve bilgisinin bir avantaja dönüştürülebilmesi için gereken tanımlama, standartlaşma ve organizasyonu sağlayan yazılım ve entegrasyon alt yapısıdır.

Not : ERP, bu tanımı itibarı ile bir yöntem değildir; dolayısı ile yöntem kategorisinde bulunan MRP ve MRP-II ile kıyaslanmamalıdır. ERP entegrasyonu içinde MRP, MRP-II gibi bir çok yöntem kullanılıyor veya kullanılmıyor olabilir.

mrp_mrpii1960?da ortaya çıkan MRP olaya sadece malzeme ekseninden bakıyordu. Bunun yeterli olmadığı 1970?li yıllarda ortaya çıktı ve MRP ile başlayan firma çapındaki entegrasyonun içine firmanın diğer kaynakları da eklendi, sonuçta yeni bir isim bulmak gerektiği için MRP-II ortaya çıktı.

MRP-II kendi içinde hem planlama hem de uygulama yöntemleri içerir. Daha fazla unsuru dikkate alarak çalıştığı için doğal olarak MRP?den daha etkin sonuçlar yaratır.
MRP-II?nin en temel farkı ?Kapasite? parametresinin planlama ve uygulama kurgusuna eklenmiş olmasıdır.
MRP-II, firmanın malzeme ve tezgahlara elini süren bölümleri entegre etmeyi, kayıpları engellemeyi hedefler.

MRP-II çalışması firmanın hem bölümler arası entegrasyonuna hem de bilgi veri tabanının oluşumuna büyük katkı sağlar. Yöntemin hedeflerini özetlersek ;


* Şirket içi formal, kuralları belli olan düzen yaratmak
* Bölümler arası koordinasyon ve eşgüdüm yaratmak
* Şirket içi ortak lisan ve hızlı bilgi akış düzeni oluşturmak
* Hammadde ihtiyaçlarını zaman ekseninde izleyebilmek
* Kapasite ihtiyaçlarını zaman ekseninde izleyebilmek
* Satış – Ana İmalat Planı ? Üretim entegrasyonunu gerçekleştirmek
* Satınalma planlaması ile fazla veya eksik stok olaylarından kurtulmak
* Bölümlerin tekrar tekrar aynı bilgiyi işlemesine son vermek

MRP / ERP projelerinde birçok kavram ve metod kısaltmaları ile anılır ve bir süre sonra anlamları unutulur ama kendileri kullanılır. Firmaların hedefi bunlardan birini (MRP, MRP-II, JIT, KANBAN, MES, ERP, TQM, SCM vs?) uygulamak değildir; hedef bu kavram ve yöntemleri kendi çıkarları doğrultusunda kullanarak daha çok kazanmak, rekabet gücünü arttırarak rakibin önüne geçebilmektir.

Proje gruplarının “neyin kavram neyin metod” olduğunu anlamaları tartışmaların boyunu kısaltır. Örneğin Biz JIT yapacağız MRP bize göre değil, MRP-II MRP’den daha iyi bir şey, KANBAN olunca MRP’ye gerek kalmayacak,  ERP’nin modası geçti zaman Tedarik Zinciri Yönetimi (SCM) zamanı, MRP gelince ben muhasebe kayıtlarını istediğim gibi düzeltemeyecek miyim ?, Barkod sistemi olmadan stoklarımızı doğru bilemeyiz … gibi hatalı ve sizi bir sonuca götürmeyecek konulara girmemiş olursunuz.

MRP (Material Requirement Planning) dilimize Malzeme İhtiyaç Planlaması olarak geçmiş olan bir yöntem ismidir.

MRP yöntemi, ürün ağacı, stok mevcutları, satınalma sisteminde bulunan açık siparişler ve ana imalat planında üretim talimatlarını (tahminlerini de olabilir) hesaba katarak hangi malzemelere ne zaman ihtiyaç duyacağınızı hesaplar. Yapılan hesap zaman boyutuna sahiptir, bu özelliği ile ortaya satınalma ve tüm alt parçalar için bir üretim planı çıkartır.

MRP Yöntemi, imalat planınızda bulunan ürünleri ?ürün ağaç? bilgisini kullanarak aşağı doğru patlatır (exploding) ve zaman eksenine yerleştirir.Yöntemin en kıymetli tarafı ihtiyacı zaman ekseni üzerinde (tıpkı nakit akış tablosu gibi) inceleyebilmesidir.

MRP Yöntemi malzemeleri (stok kalemlerimizi) kendilerine duyulan talebin bağımsız mı yoksa hesaplanabilir mi şeklinde ikiye ayırır. Bu ayrım MRP Yönteminin temelini oluşturur.

Bağımsız talep : Satışını yapmakta olduğumuz ürünlerin (son ürünlerin) talebini tahmin edebiliriz, bunun için son derece karışık tahmin yöntemleri kullanıyor da olabiliriz ama diğer yandan talebi %100  kontrol edemeyeceğimizi ve bizim dışımızda bir çok faktörden etkilenebileceğini biliriz. Bu tür talep  ?bağımsız talep? olarak isimlendirilir.

Bağımlı Talep : Son ürünler cinsinden tarif edilmiş bir ana imalat planı var ise ona dayanarak hammadde ihtiyaçlarımızı %100 ? e  çok yakın bir şekilde hesaplayabiliriz (ürün reçetelerinin doğruluk oranı içinde), bu tür talepleri hesaplayabilmek için ana imalat planı ve ürün reçeteleri dışında hiç bir başka bilgiye teorik olarak ihtiyaç yoktur. Bu tür talep ?bağımlı talep? olarak isimlendirilir.

Stok zaman zaman gözünüze batar, zaman zaman onun varlığı size huzur verir. İçinde bulunduğunuz nakit durumuna göre baktığınız yer değişik olabilir veya olmayabilir ancak stoğunuz umduğunuzdan fazla ise bunun mutlaka sebep veya sebepleri vardır. Eğer stoğunuzu azaltmak istiyorsanız sebepleri yok etmekten başka yol bulmanız pek mümkün değildir. Polisiye tedbirler ile bir dönem için azaltsanız bile o tekrar bir yolunu bulup raftaki yerini alacaktır (en kesin yol rafları yok etmektir). Aşağıda benim görebildiğim 12 sebebi listeliyorum, sizlerin de ekleyecekleri var ise benimle ve dolayısı ile bu yazıları okuyan herkes ile paylaşabilirsiniz.

1. Daha kısa teslim süresi veren bir rakip

Bu sorunu çözmek için yapılan çalışmalar kolaylıkla bir fasit daire oluşturabilir. Çünkü müşteri siparişlerini daha çabuk teslim edebilmek için akla ilk gelen tedbir ?stokları arttırmaktır?. Mamul stoklarını arttırmaya çalışmak ise hem yarımamul hem de hammadde stoklarının artışını getirir. Sonuçta birisi dur diyene kadar devam edilir, sonra durulur, bir süre sonra problem tekrarlandığın da aynı süreç bir daha başlar.

2. Kalite Problemlerinin üstünü örtmek için

Satınalınan veya üretilen nesnelerin kullanılabilir kalitede olduklarından şüpheniz var ise biraz fazla alıyor veya biraz fazla üretiyor olabilirsiniz. Kalite problemlerini azaltırsanız bu fazlalıkda azalacaktır.

3. BÜYÜK parti büyüklüğü

Her zaman ?sadece ihtiyacımız kadar? temin edemeyiz. Bunun sebepleri arasında tedarikçilerin izlediği politika, alışkanlıklar, birim fiyatı düşürebilmek için miktarı arttırmak, hazırlık (ayar, set-up) sürelerinin uzun olması sayılabilir. Bu gerekçelerden kurtulmadan ?sadece ihtiyacımız kadar? temin edemeyiz ve stoklarımızı arttırırız.

4. Kayıtlarınızın doğruluğuna güvenmediğiniz için

Stok kayıtlarımıza güvenmiyor isek (saymanın mümkün olmadığı her durumda) gereğinden fazla satın almak oldukça mümkündür. Diğer yandan ?ürün ağaçlarının? doğruluğuna güvenilmiyor ise kullanılmayacak olanı almak veya kullanılacak olanı temin etmemek gibi problemler yaşarız.

5. Kaynaklarınıza güvenmediğiniz için

Sözünde durmayan tedarikçiler, verdiği tarihe uyamayan üretim bölümünüz sizi gereğinden fazla stoğa zorlar. Her iki kaynağınızın da niçin sözünde durmadığını veya duramadığını araştırmalı ve çözüm yolu bulmalısınız.

6. Talebin yönetilmemesi, tamamen kontrol dışı kabul edilmesi

Talep tahminlerinizin fazla iyimser olması, hızlı çalışamayan dağıtım ağı, kampanyalar için çok önceden hazırlığa başlamak, düzenli pazarlama faaliyetinin olmaması bu sonucu yaratır. Talep yönetilemiyor ise bu problemi stoğu arttırarak çözmek en çok izlenen yoldur.

7. Problemli ürün dizaynı

Üretim güçlüğü, kullanılan malzeme veya parçalarda standartlaşma sağlanmaması, bir parçanın sadece bir üründe ve her üründe farklı özelliklerde parçaların kullanımı stoklarınızı arttırır. Problemin çözümü tam tersini yapmak ile mümkündür.

8. Malzeme temin süresinin uzun olması

Uzun veya belirsiz temin süreleri ile karşı karşıya isek genellikle ?güvenlik stoğunu? arttırız. Aslında her türlü belirsizliğin bir bedeli vardır, her sistem kendisini belirsizliklere karşı korumanın bir yolunu bulur, bulunan yol her ne olursa olsun daha fazla para harcamanızı gerektirir. Yapılması gereken belirsizlikleri azaltmak, uzun süreleri kısaltmaktır.

9. Dengesiz ve değişken üretim süreçleri

Dengesiz veya ortaya ne çıkartacağı belli olmayan üretim süreçleri normalden daha fazla ?hurda? oluşmasına sebep olurlar, bunu engellemek için daha fazla kalite kontrol çalışması yapılır.

10. Dağınık, düzensiz yerleşim

Düzensiz yerleşim ve dağınıklık, kayıpları arttırır, var olanı bulmak güçleşir, firma içi taşıma artar, daha fazla kontrol ve daha fazla bilgisayar gerekir. Çaresi düzenli ve kullanım noktalarına yakın yerleşimdir.

11. MRP-II gibi bir planlama sisteminizin olmayışı

MRP, MRP-II gibi bir planlama kurgusunun izlenmemesi ve düşük veri entegrasyonu bilginin zamanında kullanılabilmesini ve doğruluğunu etkiler. Bilgi sisteminden faydalanmamanın neticesi ise her bölümün kendi başının çaresine bakmasıdır. Her bölüm kendi başına kaldığında ise stok asla azalamaz.

12. Maliyet muhasebenizin ?birim maliyeti? düşürme çabası

Birim maliyet nasıl düşer ? Basit, daha fazla üreterek, çünkü dağıtılacak masraf (malzeme dışındaki değer) az da üretseniz çok da üretseniz hemen hemen aynıdır.

Peki bunun sonucunda toplam maliyet azalır mı ? Hayır

Peki niçin bu yöntem izleniyor ? Çünkü ?birim maliyet? bir performans kriteridir. Diğer yandan çalışılan toplam sürede bir verimlilik ölçüsüdür. Bunları değiştirmeden bu bakış açısını değiştiremezsiniz.

Bu yazının sunum versiyonu için tıklayınız >>>

Seminere Katılarak Ne Elde Edebilirsiniz

ERP ve Tedarik Zinciri çalışmalarının tam ortasında yer alan ?Stok Sisteminiz? hatalı sonuçlar ürettiğinde ERP, Tedarik Zinciri veya MRP çalışmalarınız ağır darbe alır ve tedarik zinciri içinde zayıf halka durumuna düşersiniz. Bunu engelleyebilmek için Barkod Otomasyonu ile desteklenen Stok Kayıt Doğruluğu ve ERP düzenine ihtiyacınız olacaktır. Bu seminerde hem Barkod Otomasyonuna yeni bir açıdan bakabilecek hem de Stok Kayıt Doğruluğunun sağlanabilmesi için neler yapabileceğinizi, sistemin en önemli aşaması olan ?Dizayn ve Hazırlık? adımı hakkında bilgi sahibi olacaksınız.

İçerik

- BARKOD Teknolojisi hakkında
- RFID Hakkında
- Stok Kayıt Doğruluğu nasıl hesaplanır
- Tolerans değerlerine nasıl karar verilir
- 3 aşamalı Stok Kayıt Doğruluğu metodu nedir
- Sistemin hazırlığı

1. Stok Kodlaması

2. Stoklama düzeni, Yerleşim ve işlemler

3. Başlangıç noktasının tespiti

4. Araçların (İnsan, Sistem, Fiziksel Ortam) hazırlanması

5. Prosedürlerin ve kararların neticelendirilmesi

6. Kullanıcıların eğitimi, sistemin tanıtımı, sorumlulukların tayini

BARKOD Uygulama örnekleri
? Lokasyonlar
? Paket / Koli
? Üretim içi uygulamalar
? KANBAN Etiketleri
- Teslim Alma uygulamaları ve Tedarikçiler
- ODETTE etiketlerinin kullanımı
- Teslim Etme uygulamaları ve Müşteriler

Workshop ? Analizler: Sisteminizin açıklarını nasıl bulacak, sisteminizi nasıl tasarlayacaksınız

Yer :

GESİAD Toplantı Salonu H. Halil Mahallesi Cumhuriyet Caddesi Başaran İkizhan (I) Kat: 3  No:19/306  Gebze ? KOCAELI