Stoklarınızı nasıl daha iyi yönetebilirsiniz, bunun için bilmeniz gereken 10 şey nedir ? …

Tedarik zincirlerinde her şirket kendi içinde bağımsız ama dış ilişkilerinde bağımlıdır. Bu kural tedarik zinciri içinde ?var olmak? isteyen bütün şirketler için geçerlidir ve sadece çok güçlü pozisyonda olanlar ilişkilerin yönünü belirleyebilir.

Tedarik zinciri dediğimiz sistemin içinde stok ileriye, müşteriye doğru akar. Bilgi ve para ise geriye doğru. Stok akışını yönetemeyen şirketler zaman içinde kaybolmak ve yerini yönetebilenlere bırakmak zorundadır. Çünkü hedef iyi çalışan, verimli, sorunsuz bir zinciri oluşturmak ve yaşatabilmektir.

İşte bu seminerin konusu da zincirin içinde stok yönetiminin nasıl problemsiz, ekonomik ve şirketinizi zincirin içinde tutabilecek politika ve teknolojiler ile yapılabileceği üzerinedir.

Seminerin İçeriği – 10 Bölüm

* Stok klasifikasyonu için ABC (Pareto Yöntemi) yönteminin kullanılması
* IQR (Inventory Quality Ratio) nasıl hesaplanır ?
* Stok yaşlandırma nedir, nasıl hesaplanır ?
* Stok devir hızı nasıl hesaplanır ?
* Stok Yenileme, Sipariş Büyüklüğü Hesaplama Teknikleri ve EOQ
* Güvenlik Stoğu nasıl hesaplanır ?
* Bağımsız ve bağımlı talep nedir, nasıl yönetilir ?
* MRP nasıl çalışır ?
* Barkod Otomasyonu ve Stok Yönetimi için bir örnekler
* E-Satınalma ve satınalma sürecinde internet kullanımına bir örnek

Kimler Katılmalı

Tedarik zinciri yöneticileri, satınalma, lojistik, satış ve planlama uzmanları ve departman çalışanları, ERP / MRP uygulama grup üyeleri, maliyet muhasebesi, mühendislik ve kalite bölümü çalışanları.

Katılmak İçin : GESİAD ? Tel: 0 262 641 16 87 ? Ahmet Ay

*Seminer Pendik GreenPark otelinde düzenlenecektir.

para_depo_stok“paranızı malzeme veya ürün stoğuna dönüştürmeniz kolaydır, zor olan onu tekrar paraya çevirmektir

Hemen hemen bütün sanayi şirketlerinde ?Stok Yönetimi? lojistik sistemin belkemiğidir.  Buna rağmen acaba kaç şirket bu değerli kaynağı gerektiği gibi yönetmektedir ?

Pek fazla olmadığı kanısındayım.


Halbuki envanterin etkin yönetimi şirketinizin çok ihtiyacını duyduğu nakit kaynağı sağlayabilir. Örneğin 5 M TL ortalama envantere sahip bir şirket daha etkin bir yönetimle 4 M TL seviyesine inebilir. Dikkat ederseniz ele geçen 1 M TL için faiz vermediğiniz gibi belki de banka kredisi ile finanse edilen stoklarınız azalacağı için daha az faiz ödeyeceksiniz (etkin bir envanter yönetimi ile envanterin %20 azaltılması mümkün olan bir hedeftir).

Durumunuzu ölçmeniz çok zor değildir, örneğin şirketinizin stok seviyesinin fazla mı yoksa az mı olduğuna stok devir hızınızı sektörünüz veya rakipleriniz ile kıyaslayarak karar verebilirsiniz. Diğer bir yaklaşım ise stoklarınızın “yaşını” gözden geçirmenizdir, yaşlı stokları mercek altına almalısınız.

Stok Yönetiminin diğer bir önemi de ERP, MRP-II, TQM gibi projelere girişildiğinde ortaya çıkar. Çünkü alt yapınız ne kadar kuvvetli ise o kadar çabuk ve başarılı sonuçlar elde edersiniz.

Bir çoğunun yıllardır ihmal ettiği ?Stok Yönetimi?, artan rekabet ve azalan enflasyon oranı ile önümüzdeki dönemde şirketlerimizin kullanabileceği çok önemli bir enstrüman haline gelmiştir.


Bu enstrümanı iyi kullanıp, ?stok devir hızını? arttıranlar dünya ile çok daha kolay rekabet edebilecek, hatta rakiplerinin önüne geçeceklerdir.

Önce amacımızı açıklayalım. Firmamızın malzeme, kapasite, zaman, para gibi kaynaklarını yönetmek, neyin, nerede, niçin, ne zaman olması gerektiğini bilmek istiyoruz.

Bunu niçin istiyoruz, çünkü çalışırken ve üretirken bu kaynakların bazılarından kayıplar oluşuyor, bazıları zamanında olmaları gereken yerde olmadıkları için işlerimiz aksıyor. Kayıplarımızı fiyatlarımıza yansıtıyor ve pahalı bir tedarikçi durumuna düşüyoruz, geç teslim ediyor ve başkalarının da işini aksatıyoruz, biz onları aksatınca onlar da ödemeleri aksatıyor, bu seferde tedarikçilerimiz bizden şikayetçi oluyorlar ? Sonuçta içinde bulunduğumuz Tedarik Zincinin kuvvetli bir üyesi olacağımıza diğerlerinin şikayetçi oldukları bir firma haline geliyoruz. Bundan kurtulmalıyız.

Firma içi entegrasyon ve bazı planlama yöntemlerini kullanarak bu problemlerin bir kısmından kurtulabilirsiniz. Bunun için elimizde dünyada bu amaçla sıkça kullanılan iki yöntem (MRP ve MRP-II) ve bir de entegrasyonu sağlamaya odaklanmış yazılımımız var (ERP). Bu yöntem ve yazılımların vaat ettiği entegrasyon firmanın tüm operasyonel alanlarını kapsamayı hedefler.

erp_mrp

Temel tanımları hatırlamakta yarar olduğuna inanlardanım. Örneğin bir ERP veya MRP projesi yaparken stok ve stok yönetimi en çok vakit harcanılacak konuların başında gelir. Temel tanımlardan uzaklaşılmaz ise hiç bir şey unutulmamış olacaktır.

Stok;
üretimi desteklemek (hammadde ve yarımamuller),
tamir ve servis hizmetlerini yerine getirmek,
müşteri isteklerini karşılamak (mamul, servis parçaları) amacı ile bulundurduğumuz malzemelerin (stokların) tümüdür.

Stok Yönetimi ;
Stok seviyesini istenilen düzeyde tutabilmek için gerekli kontrol sisteminin oluşturulması, farklı bölümlerin kendi başına veya bir arada verdiği yenileme (satınalma, üretim vs…) kararlarının bu hedefi desteklemesini garantilemektir.

Stok nerede bulunur;
Stok satış noktalarımızda, fabrika depolarımızda, imalatın içinde, fason çalıştığımız yerlerde, gümrüklerde, yolda, açık satın alma siparişlerimizin içinde … Farklı farklı şekillerde (malzeme, ürün, yarı mamül, yedek parça) karşımıza çıkar.

ERP hakkında yazılarım :

ERP bir entegrasyon yaklaşımı olduğu için kendi içinde bir çok yöntemin uygulanmasını, bu yöntemlerin ihtiyaç duyacağı veri entegrasyonunu, sonuçları birleştirerek kullanıcısına sunmayı hedefler. Sağladığı entegrasyon sayesinde hem bilgi tekrarlarının engellenmesini hem de kaliteli bilginin firma içinde hızlı dolaşmasını sağlar.

Peki ERP ile şirketlerin hayatında ne değişebilir, şimdi bu konuya biraz bakalım.

ERP ile beraber firmanın insan kaynakları, satış teşkilatı, bakım bölümü, maliyet hesaplama birimi, kalite süreçleri, üst yönetim raporlaması, finansal uygulamalar, boç ve alacak yönetimi, faturalama, sevkiyat uygulamaları, firma içi iş akış (workflow) uygulamaları, üretim, depo yönetimi … Ne kadar işlevsel bölüm var ise hepsi ortak veri tabanında buluşturulmak istenir. Bunun sonucunda doğal olarak firmanın iş yapma biçiminde, insanların görevlerinde, görevlerinin tariflerinde değişiklikler olacaktır.

Örneğin; müşterinizden gelen bir sipariş ERP yazılımınıza işlenirken aynı anda depo mevcudu, üretilmekte olanlar, müşterinize ait finansal bilgiler elinizin altında olabilmektedir.

Bu durumda satış bölümünün müşteriye vereceği hizmet hem daha hızlı hem daha kaliteli olacaktır. Hizmet daha kaliteli olurken çalışanların görev tanımları da değişmektedir. Böyle bir sistemde satış temsilcisinin tek görevi siparişi bir kağıda yazmak değil, siparişi tümüyle değerlendirmek şekline dönüşebilir.
Çalışma biçiminiz, ERP entegrasyonu derinleştikçe değişecek, beraberinde firmanızın işleyişi standartlaşacak, denetimi ve izlenmesi kolaylaşacak, iş yükü tüm şirket üzerine dağılacağı için takım çalışmasının önemi de artacaktır. Çünkü artık herkes bir başkası ile ?entegre? çalışmaktadır…

ERP projesinin en eğlenceli kısmı satın alma sürecidir. Şirketin çeşitli güç merkezleri başlarına ne geleceğini kestirmeye çalışırken bir yandan destekleme bir yandan engelleme hamlelerine şahit olunur ama genellikle toplantı odaları kalabalıktır. Satınalma sürecinin sonuna doğru işin kimin tarafından yapılacağı, projeyi kimin yöneteceği, kimin ana kayıtları aktaracağı, kimin formları tasarlayacağı gibi gerçekle yüzleşme dönemine geçilir. İşte bu aşamada topu başka sahaya atma girişimleri başlar…

- Projeyi gerçekleştirmek için çoğunlukla genç birinin işe alınması ve projenin onun sorumluluğuna verilmesi. Buna ?sobeleme? yöntemi diyoruz. Şirkette yıllardır çalışan, tecrübeli ve işi bilenlerin bir kenara çekilip bundan sonraki yıllarda şirketin nasıl çalışacağını, süreçlerinin nasıl işleyeceğinin kararlarını şirketi hiç bilmeyen birisinden beklemek aslında kötü bir fikir değildir ancak projeyi ?benimsememe? göstergesi olabilir.

- MRP/ERP çalışmaları bazı şirketlere mühendislik veya bilgisayar çalışması gibi görünür ve proje çoğunlukla bilgisayar veya IT departmanına ihale edilir sonra da bu arkadaşların muhasebe bilgileri hakkında espriler üretilir. Her ne kadar projenin içinde yazılım ve donanım elemanları yer alsa da bu bir bilgisayar projesi değildir; çalışmanın hedefi şirketinizin iş yapma biçimini çağın gereklerine uyarlamaktır. İşin içinde hem iş bilgisi hem de yalınlaştırma arzusu olmalıdır. Eğer şirketin IT bölümünde bu tür bir çalışan var ise ne mutlu o şirkete.

- En çok boş vakti olanı proje yöneticisi yapma önerisi ile belki de toplantılara hiç katılmamış birisinin bir anda olayla yüz yüze kalması da oldukça heyecanlı ve eğitici bir yaklaşımdır çünkü bu sayede kimlerin çok meşgul olduğu da anlaşılmış olmaktadır. Bu yöntem ?dışarıdan gelen proje yöneticisi? yöntemine benzediği için sonuç sürprizler ile dolu olabilir. Yeni bir bakış açısı ile çok başarılı sonuçlar da alınabilir ancak bir kuralı ihmal etmemek şartı ile :
Ya seçilen kişi liderliği tartışılmaz birisi olacak ya da arkasında bir adım bile geri gitmeyen ve yönetim alanı herkes tarafından kabul edilmiş birisi olacak.

- Projeyi bir danışmana teslim etmek. Tecrübeli ve bilgisi kanıtlanmış bir danışman size çok faydalı olabilir ancak  her zaman proje sizin ve şirketinizin olmalıdır. Danışmanlar tıpkı ?kavramlar? gibidir, faydalıdır, bir çok çelişkiyi çözebilirler, yolunuzu çok kısaltabilirler ama onların önerilerini hayata geçirebilmeniz için uygulayıcılara, yani size ihtiyaç vardır.

- Projeyi demokratik ortamda değerlendirmek ve herkesin fikir birliğini aramak. Bu yöntem ?ne yapılacağını bilmiyorum veya sonuç kötü olursa ben karar vermiş olmayayım ?? anlamına da gelebilir.

ERP projesinin satınalma süreci eğlenceli olsa da gerçekleştirme sürecinin özellikle ilk kısmı zor ve gerilimlidir. Bu aşamada birisinin ortaya çıkması veya şirket tarafından bulunarak  olayı sürüklemesi gerekir, eğer herkesin üzerinde anlaşacağı bir senaryo aranmaya başlanır ise bu yıllar sürebilir.

29 Nisan tarihinde GESİAD tarafından düzenlenecek KANBAN eğitimi ile tekrar buluşuyoruz.

Bu seminer KANBAN metodunun nasıl hayata geçirilebileceği üzerine. “KANBAN Sistemini Nasıl Kuracak, Nasıl Uygulayacak ve Tedarik Zinciri İçinde Nasıl Güçlü Olacaksınız  ? (Bütün Yönleri ile KANBAN)” isimli seminerimiz de KANBAN yönteminin bütün detaylarına örnek çalışmalar ile bakacağız, sisteminizi kurarken dikkate alınması gerekenleri gözden geçireceğiz. Bu seminer size hem bir stok yönetim aracı olan KANBAN’ı hem de üretim veya tedarik alanında “çekme” yönteminin uygulama aracı olan KANBAN’ı görme fırsatını verecektir.

Kayıt ve Bilgi İçin :

GESİAD ? Gebze Sanayici ve İş Adamları Derneği

Hacı Halil Mh. Cumhuriyet Cd. Başaran İkizhan(I) No:19 41400 Gebze / KOCAELİ

Tel: 0 262 641 16 87 ? Ahmet Ay

www.gesiad.com.tr

Seminerin Konusu

Bilgisayarınızda gördüğünüz stok mevcutları ile fiziksel sayımlarınız her seferinde farklı çıkıyor ise ?veya ERP/MRP çalışması içinde iseniz veya doğruyu söyleyen maliyet rakkamları peşinde koşuyorsanız ?stoklarınızın kayıt doğruluğu? için büyük bir adım atmalısınız ?

Bilgisayarınızın gösterdiği stok mevcutları ile gerçek birbirinden farklı olduğunda bir dizi problem yaşarsınız. Halbuki dünya ölçeğinde, kurumsal bir şirket olmanız için doğruluk oranınızın en az % 95 olması gereklidir (100 farklı kalemden sadece 5 tanesinin sayım ile kayıt miktarlarının farklı olma durumu). Bu seminerde şirketinizin stok kayıtlarının 90 gün veya daha kısa bir sürede % 95 doğruluk seviyesine nasıl ulaştırabileceğinizi, bu seviyeyi farklı Sayım Yöntemleri ile nasıl devam ettirebileceğinizi öğreneceksiniz.

Seminer İçeriği

Stok Kayıt Doğruluğu Nedir, Nasıl Ölçülür

Kayıt Doğruluğu İçin 3 Aşamalı Yaklaşım

I . Dizayn ve Hazırlık Aşaması

Stok Kodlama Örnekleri
Depo İşlemleri, İş Akış Analizi
Başlangıç Noktasının Tespiti

II . Açılış Kayıtlarının Elde Edilmesi, Sayım Yöntemleri

Hangi sayım yöntemlerini kullanarak başlayabiliriz ?

III . Cycle Counting (Periyodik Kısmi Sayım)

4 Örnekleme Yöntemi,
Tekrarlama Frekansı,
Hataların Bulunması

Şirketinizde CYCLE COUNTING çalışmasını nasıl başlatabilirsiniz ?

Örnek proje planı

Bu seminere niçin katılmalısınız

ERP ve Tedarik Zinciri çalışmalarının tam ortasında yer alan ?Stok Sisteminiz? hatalı sonuçlar ürettiğinde ERP, Tedarik Zinciri veya MRP çalışmalarınız ağır darbe alır ve tedarik zinciri içinde zayıf halka durumuna düşersiniz.Tedarik zinciri içinde zayıf halka olmak ise iş kaybı, daha fazla taviz, müşteri kaybı gibi ciddi sonuçlar doğurabilir.

Bunun alternatifi ise sağlıklı bir stok sistemine sahip olmak; bu sayede bedeli yüksek problemlere en baştan engel olmaktır.
Kimler Katılmalı

Depo, Üretim ve Sevkiyat Bölümü Çalışanları, Lojistik ve Satınalma Yöneticileri,
ERP/MRP Uygulama Grup Üyeleri, Yalın Üretim Takımı Üyeleri,
Maliyet Muhasebesi ve Bilgi İşlem Sorumluları.

SEMİNERE KATILIM

Katılmak isteyen firmaların aşağıdaki katılım formunu doldurup katılım bedelinin yatırıldığına dair banka dekontu ile birlikte en geç 30 Mart 2010 tarihi saat 12:00?a  kadar GESİAD(tan Ahmet AY?a) (Faks:0 262 643 77 31) (Tel: 0 262 641 16 87) (mail: egitim@gesiad.com.tr) iletmeleri gerekmektedir.

NOT: Banka Dekontunun Açıklama Bölümüne Firma İsmi ve Eğitimin İsmi yazılması gerekmektedir.(Kontenjan Sınırlıdır)

KATILIM FORMU

KATILIMCININ:

AdıSoyadı                         :

Firma Ünvanı (Tamolarak)  :

Adresi                              :

V.Dairesi&Numarası          :

E-Mail                              :

Telefon &Faks & GSM       :

ERP veya MRP-II sadece bilgisayar programı değildir, uygulama sorumluluğunu  bilgi işlemcilere bırakmamanızı öneririm …

MRP veya MRP-II kelimeleri birer mühendislik ve iş yöntemidir. Bildiğiniz gibi bir şey yöntem ise kendisine göre bir çalışma kurgusu, algoritması vardır. Her algoritma mükemmel olmak zorunda değildir ancak başı sonu belli bir konudan bahsediyor olmak belirsizliği engeller. ERP ise kendi başına bir yöntem değildir. Bundan yıllar önce ilk kez tanımlandığında “entegre uygulamalar içeren bilgisayar yazılımı” olarak kayıtlara geçmişti. Bugün ise ERP, bir entegrasyon anlayışı veya çabası olarak algılanmalıdır. ERP prensip olarak şirket içi bir uygulamadır, iç entegrasyona yönelik bir ağırlığı vardır.

İster MRP-II ister ERP olsun şirketin satış, satınalma, üretim, muhasebe, planlama, ambar, insan kaynakları, finansman gibi departmanlarının günlük işleyişlerini düzenleyici kurgular yaratır, dolayısı ile kullanıcıları bu bölümler de çalışanlardır. Bilgi işlemciler ise genellikle bu konulara uzaktırlar, zaten yakın olsalardı bilgi işlemci olamazlardı.

Bilgi işlem grubu ERP projesinde çok önemli destek görevi üstlenmeli ve herkesin işini kolaylaştırıcı katkılar sağlamalıdır. Ancak onlardan planlama bölümünün uygulama sorumluluğunu almalarını beklememelisiniz.

ERP Uzmanlık Dizisi : MRP Nasıl Çalışıyor

12 Şubat GESİAD – Gebze

Bu seminer, üretim yapan firmalarda ERP veya MRP çalışması yapacak veya yapmakta olan ekiplere en temel bilgi olan MRP Yöntemini tüm boyutları ile  inceleme ve pratik yapma fırsatını vermektedir

Seminerin İçeriği

* ?A Class? MRP-II Performans Ölçekleri Nelerdir, Hedefimiz Nedir ?

* MRP?nin çıkış noktası nedir, Bağımlı Talep ile Bağımsız Talep, Sipariş Noktası Yöntemleri ile MRP arasındaki fark nedir

* Ana İmalat Planını (MPS) destekleyecek bir Malzeme İhtiyaç Planının adımları nelerdir

* Ana İmalat Planından ?Planlanmış Siparişlerin? yaratılması.

* MRP Tablosu ve elemanları nedir.

* Ürün Ağacı ve Planlanmış Siparişler kullanılarak Toplam İhtiyacın hesaplanması.

* MRP Tablosunun matematiği.

* Güvenlik Stoğu ve Parti Büyüklüğü ile MRP Tablosu

* MRP?nin sinirlenmesi (Nervousness MRP), nasıl sakinleştirilir

* MRP ve Satınalma İlişkisi

* MRP?nin 3 temel mesajı ve sonuçları

Kullanılan Kaynaklar

Seminerin içeriği hazırlanırken hem çok sayıda uluslararası kaynak hem de saha tecrübesi kullanılmıştır.

MRP-II?ye ilişkin ?klasik? kısım genel olarak Orlicky tarafından belirlenen orjinal kurguya dayanmaktadır. Bu sayede katılımcıların kullandıkları veya kullanacakları yazılım ne olursa olsun MRP-II?nin ortak lisanı ile tanışmaları sağlanmaktadır.

Seminerde kullanılan tanımlar için APICS Dictionary kullanılmıştır.

Bu seminer hazırlanırken faydalanılan kaynakların listesi aşağıdadır :

- APICS Study Notes for Material and Capacity Requirements Planning
- APICS Study Notes for Master Planning
- MRP / Terry Lunn
- Case Studies In Material Requirements Planning
- Manufacturing for Survival ? The How to Guide for Practitioners and
Managers
- Production and Inventory Management in the Computer Age/Oliver W.
Wight
- Bill of Materials / R.D. Garwood
- Capacity Management / John H. Blackstone
- APICS Dictionary

Kimler Katılmalı

ERP / MRP uygulama grup üyeleri, satınalma, planlama ve üretim yöneticileri, üretim ekip liderleri ve operatörleri, maliyet muhasebesi, mühendislik ve kalite bölümü çalışanları.

Sertifika Semineri düzenleyen kurum tarafından sertifika verilmektedir.

erp_wayMRP veya ERP çalışmaları konusunda başarıya giden yol için en önemli iki nokta hedefler ve performans kriterleridir. Bu tip çalışmalar içinde olan firmaların sıkça yaptıkları hatalar onların uygulama süreçlerinin karmaşık ve gereksiz yere uzun olmasına yol açmakta, sürecin uzaması ise hedeflerin aşınmasına ve giderek unutulmasına neden olmaktadır.
Halbuki firma, bilmediği bir çalışmanın içinde değildir. Aksine çok iyi bildiği, kendi günlük hayatını ve iş yapma süreçlerini değiştirmeye çalışmaktadır. Elbetteki asıl zorluk alışkanlıkların değiştirilmesi, bir arada çalışmanın getirdiği güçlükler ve sınırlardır.

Bütün yaşayan sistemler kendi hallerine bırakıldığı zaman minimum enerji harcayacakları pozisyonu elde etmeye çalışır, şirketlerde böyledir.

Yapılması gereken, pozitif enerji harcayarak şirketinizin entegrasyonunu ve dik durabilmesini sağlamaktır. İşte bunun için hedef olmalıdır ve bu hedefe doğru gidip gitmediğinizi gösteren performans kriterleriniz.

Net Hedefleriniz Var mı ?

Çalışma başlamadan önce firma hedeflerini net olarak ifade etmelidir, örneğin :

Teslim tarihlerinde % 50 – 75 azalma
Kalite maliyetlerinde % 45 – 55 azalma
Envanterde % 40 – 60 azalma
Kullanılan alanda % 40 – 60 azalma
Yeni ürün geliştirme zamanında % 30 – 50 azalma
Üretim maliyetlerinde % 20 – 40 azalma
Malzeme maliyetlerinde % 5 – 20 azalma

Yukarıdakiler birer hedeftir, bu aşamada firmanın yazılım ihtiyaçları henüz gündemde
değildir.

Kavram ve Metodları iyice sindirmelisiniz

MRP / ERP projelerinde birçok kavram ve metod kısaltmalar ile anılır ve bir süre sonra anlamları unutulur ama kendileri kullanılır. Firmaların hedefi bunlardan birini (MRP, MRP-II, JIT, KANBAN, MES, ERP, TQ, SM vs?) uygulamak değildir, bu kavram ve yöntemler Dünya Klasında Üretici olabilmek için sadece birer araçtır.
Kavram ile metod?un farkını anlamak ve çalışmaları bu bilgi zemini üzerinde yürütmek son derece yararlıdır, aksi takdirde JIT?mi MRP?mi gibi cevabı olmayan sorular arasında kaybolursunuz.

Entegrasyon kolay iş değildir

Bu tür bir uygulama bir başkasının sizin adınıza yapabileceği türden değildir. Bu nedenle, şirket dışından veya günlük operasyonunuzdan haberdar olmayan ekiplere teslim edilemez.

Nedense bazı şirketler MRP/ERP çalışmalarını mühendislik veya bilgisayar çalışması gibi görürler, halbuki böyle değildir. Çalışmanın hedefi, şirketinizin iş yapma biçimini çağın gereklerine uyarlamaktır. Bunu da en iyi siz yapabilirsiniz. Dikkat edilmesi gereken, operasyonu iyi bilen insanların çalışmalara dahil edilmesidir, boş vakti olanların değil.

Bazı şirketlerde ise konu açık tartışma ortamında değerlendirilmeye çalışılır, halbuki değişim kararı tartışmaya açık olmamalıdır. Karar verilir ve harekete geçilir; ancak bütün gerekçeler ve hedef herkese anlatılmalı ve anlaşılması sağlanmalıdır.

Siz bir komutanın bütün ordusu ile tartışıp, sonra da kararı oya sunduğunu hiç gördünüz mü ?

Gerçek ile yüzleşin, ne kadar çok boşuna iş yaptığınızı öğrenmek sizi üzmesin

İşletmelerin bugünkü performans ölçeklerine göre ortada hiç bir problem
görünmeyebilir, ancak görünmemesi olmadığı anlamına gelmez. Bu nedenle yeni
performans ölçekleri kullanılmalıdır, örneğin herhangi bir operasyon veya prosedür için
şu tip sorular sorulmalıdır :

Bu işlem envanteri azaltıyor mu ?
Satış gelirini arttırıyor mu ?
Masrafları düşürüyor mu ?

Yukarıdaki üç soruya?da Hayır cevabı alıyorsanız o yapılan iş veya prosedürün sebebi iyice araştırılmalıdır. Belki bu aşamada şu düşünülebilir, ?yapıyoruz çünkü müşteri memnuniyeti için gerekiyor?; ancak bu durumda da satış gelirimizi etkilemesi gerekmiyor mu?

Sorgulayacağınız işlem herhangi bir şey olabilir. Örneğin imalatı süren bir iş emrinin parçalarını fork-lift ile başka bir yere taşıyıp arkadan gelen ?acil? işe yer açmak işlemi için bu soruları sormak gibi.

Kanunlar tarafından emredilenler dışında herşeyin değiştirilebileceğini ve şirketinizin amacının para kazanmak olduğunu lütfen unutmayın. Şirketinizi sebebi unutulmuş, hedefi olmayan işlem ve prosedürlerden kurtarmak sizin göreviniz.

Klasik ölçekler size yetmeyebilir

Şimdi Klasik performans ölçeklerimizi (hepimizin çok kullandığı) bir gözden
geçirelim, bunlar :
Net Karlılık
Yatırım karlılığı
Nakit Akış
Lokal iyileştirme ve maliyet muhasebesi

Bunlar çok global ölçeklerdir ve bir çoğu bizi hatalı yerlere götürebilir. Örneğin bunlara
bakıp teslim tarihlerinizin kısalıp kısalmadığını, darboğazınızın fiyatını, hatta malzeme
maliyetlerinin azalıp azalmadığını bile göremezsiniz.

İşte bu yüzden yeni, farklı ölçeklere ve sorgulama biçimine ihtiyacımız vardır, bunlar:

Süre
Süre varyansı
Katma değer sağlama
Bottleneck – Non Bottleneck
WIP ve Mamul envanteri (hammadde değil)

gibi kavramları içerirler. Her firma ölçeklerini kendi oluşturabilir, ölçeklerimiz yukarıdaki
hedeflere hizmet etmelidir.

Sessiz çoğunluk sizi iktidara getirebilir veya götürebilir, anahtar onların elindedir

Yapılan araştırmalara göre çalışanların %5?i değişime çok açık ve çok isteklidir, bir diğer % 5 ise değişime açık olarak direnir. (Bu oranlar yaklaşık sayılardır).
Geriye kalan %90 ise sessiz çoğunluğu oluşturur, bu grup ne karşı ne de taraftardır, bir köşede kimin galip geleceğini seyretmekte, konuyala pek de ilgilenmemektedir.

İşte çalışmanın başarısı bu büyük grubu harekete geçirmekte yatar. Ancak çoğu firma bu grubu ihmal eder ve istekli gruptan bir kaç kişiyi eğitimlere gönderir ve çalışmanın iskeletini oluşturmak ister.

Neyin, niçin yapıldığının anlaşılmadığı ortamlarda süre uzar, uzayan süre çalışmayı hedefinden uzaklaştırır ve muhtemelen sonu gelmeyen bir proje olarak kayıtlara geçer ve bir gün herkes unutur. Halbuki kaybedilecek zaman yoktur, süratle sessiz çoğunluğu harekete geçirmeli, sistemin parçası haline getirmelisiniz.

Aman, kısır döngülere dikkat

Üst yönetim desteklemiyor & çalışanlar katılmıyor kısır döngüsü kırılmalıdır.
Her iki taraf için de, ne yapınca desteklemiş olacakları ve ne yapmayınca engellemiş olacakları açıkça ifade edilmelidir.

Bu tip çalışmalarda üst yönetim yönlendirici ve destekleyici olmalı, bu tavrını çalışanların yetki ve sorumluluklarını arttırarak göstermelidir.

Üst yönetime düşen bir başka görev de örnek olmaktır. Eğer çalışanlar eğitim toplantılarına katılıyor ise üst yönetim herkesten önce orada olmalı, başı çekmelidir.

Ancak yapılan genellikle bunun tersidir, üst yönetim çok meşgul olduğu için toplantılara gelmez; onlar bu çalışma ile düzene sokulması düşünülen işler ile ilgilenmektedir.

Şirketin gelecek 10 yıl?da nasıl çalışacağına karar verilirken içeride olsalar daha iyi olmaz mı ?

Bazen bir katalizör (danışman) gerekebilir

Uzun sürebilecek tartışmalara engel olabilmek ve herşeyi tarafsız bir bakış açısı ile gözden geçirebilmek için uygun ortam yaratılmalıdır. Bunun için prensip olarak iki yol vardır.
* Endüstriyel danışman kullanımı
* Firma içinde çapraz takım oluşturma

Bu sayede, bilindiği varsayılan süreçlerin, kuralların ve prosedürlerin herkes
tarafından gerçekten anlaşılması sağlanmış olur. Aksi takdirde bugünkü düzeninizi
bilgisayar ortamına geçirmekten başka bir şey yapamazsınız, üstelik yıllardır kök
salmış informal düzeninizi (kurtulmak istediğiniz) bilgisayar ortamında
canlandırmak için enerji harcamış olursunuz.

Hiç bir danışman sizin işinizi sizden iyi bilemez, işte bu yüzden önyargısız olarak
sorgulayabilir. Bu sorgulamaya cevaplar üretirken doğruyu gene siz bulacaksınız
ama bazen bir ateşleyici gerekli olabilir.

MRP/ERP çalışmalarının bazı işletmelerde çok kısa bazılarında ise çok uzun sürmesinin ardında genellikle yönetim becerileri veya hataları yatar. İşletme kendi içinde informal sistemi besliyor, yöneticiler de buna göz yumuyor ise
o işletmede sistematik bir yöntemi hayata geçirmek güçtür.

Dünya Klasında Üretici olmak ve sonuçlarından yararlanmak isteyenler bizce mutlaka sistematik yöntemleri izlemeli, kendi içlerindeki entegrasyona çok önem vermelidir, sadece çalıştıkları iş kolunda ?0? rekabet olanlar bir süre daha bu konularla hiç ilgilenmeme lüksüne sahiptir.

URUN_AGACI_SEMINERI

Bu seminer size ERP sistemi içinde ürün ağaçlarınızı nasıl yapılandıracağınıza veya nasıl yapmamanız gerektiğine dair gerçek bir yol haritası verecektir.

Bu seminere niçin katılmalısınız

Ürün Ağacı ERP veya Maliyet Sisteminizin temel bilgisidir, nasıl organize edildiği veya edilmediği sizin yapacağınız çalışmaların başarılı veya başarısız olup olmayacağını belirler. Yıllar sonra geriye dönüp tekrar ürün ağaçlarınızı tartışmaya başlamak yerine uzun sürecek bir işleme tam bilgi ile başlamanız daha iyi olacaktır. Bu seminerde ürün ağaçlarınızın nasıl oluşturulması gerektiğini, kullandığınız veya kullanmayı düşündüğünüz yazılımlarda neleri sorgulamanızın yerinde olacağını bu seminer boyunca izleyeceksiniz.

Seminer Hakkında Daha Fazla Bilgi İçin Tıklayınız >>>

Stok_Kayit_cengizpak

Not : Bu seminer 8 Aralıkta gerçekleştirilmiş olan seminerin tekrarıdır

Seminerin Konusu

Bilgisayarınızda gördüğünüz stok mevcutları ile fiziksel sayımlarınız her seferinde farklı çıkıyor ise ?veya ERP/MRP çalışması içinde iseniz veya doğruyu söyleyen maliyet rakkamları peşinde koşuyorsanız ?stoklarınızın kayıt doğruluğu? için büyük bir adım atmalısınız ?

Bilgisayarınızın gösterdiği stok mevcutları ile gerçek birbirinden farklı olduğunda bir dizi problem yaşarsınız. Halbuki dünya ölçeğinde, kurumsal bir şirket olmanız için doğruluk oranınızın en az % 95 olması gereklidir (100 farklı kalemden sadece 5 tanesinin sayım ile kayıt miktarlarının farklı olma durumu). Bu seminerde şirketinizin stok kayıtlarının 90 gün veya daha kısa bir sürede % 95 doğruluk seviyesine nasıl ulaştırabileceğinizi, bu seviyeyi farklı Sayım Yöntemleri ile nasıl devam ettirebileceğinizi öğreneceksiniz.

Seminer hakkında daha fazla bilgi için tıklayınız >>>

Seminer_OKERP ve Tedarik Zinciri çalışmalarının tam ortasında yer alan ?Stok Sistemi? hatalı sonuçlar ürettiğinde ERP, Tedarik Zinciri veya MRP çalışmalarınız ağır darbe alır ve tedarik zinciri içinde zayıf halka durumuna düşülür. Tedarik zinciri içinde zayıf halka olmak ise iş kaybı, daha fazla taviz, müşteri kaybı gibi ciddi sonuçlar doğurabilir. İşte bu nedenle Stok Kayıt Doğruluğu ve uygun Sayım Tekniklerini izlemek önemlidir. Bu konuların işlendiği seminere katılmış olan 44 arkadaşıma seminer boyunca gösterdikleri katılım için teşekkür ediyor ve başarılar diliyorum.

Seminer hakkında daha fazla bilgi için tıklayınız >>>

sayimSeminerin Konusu

Bilgisayarınızda gördüğünüz stok mevcutları ile fiziksel sayımlarınız her seferinde farklı çıkıyor ise ?veya ERP/MRP çalışması içinde iseniz veya doğruyu söyleyen maliyet rakkamları peşinde koşuyorsanız ?stoklarınızın kayıt doğruluğu? için büyük bir adım atmalısınız ?

Bilgisayarınızın gösterdiği stok mevcutları ile gerçek birbirinden farklı olduğunda bir dizi problem yaşarsınız. Halbuki dünya ölçeğinde, kurumsal bir şirket olmanız için doğruluk oranınızın en az % 95 olması gereklidir (100 farklı kalemden sadece 5 tanesinin sayım ile kayıt miktarlarının farklı olma durumu). Bu seminerde şirketinizin stok kayıtlarının 90 gün veya daha kısa bir sürede % 95 doğruluk seviyesine nasıl ulaştırabileceğinizi, bu seviyeyi farklı Sayım Yöntemleri ile nasıl devam ettirebileceğinizi öğreneceksiniz.

Seminer hakkında daha fazla bilgi için tıklayınız >>>