Bu yazıyı genç bir üyemin isteği üzerine yazıyorum … Genç arkadaşımız okulunu yeni bitirmiş ve bir firmada 3 ay önce çalışmaya başlamış olan bir Endüstri Mühendisi. Benden istediği ise kendi meslek hayatı için tavsiyeler.

Bu konunun başka okuyucularım için de geçerli olabileceğini düşünerek özel bir cevap yerine herkesin okuyabileceği şekilde cevaplamak istedim.

Ben de bir endüstri mühendisiyim, tabi mezuniyetim sizlerden oldukça eski (1980 – Boğaziçi Üniversitesi). Üniversiteye hazırlanırken işletme ve iktisat konuları bir miktar ilgimi çekiyordu, diğer yandan da Boğaziçi Üniversitesinde okumak istiyordum … Bunlar birleşince Endüstri Mühendisliği bölümünde karar kıldım.

İlk derslerimden birinde “mühendisin bir şey bilmesine gerek olmadığını ama öğrenmesi gerektiği anda nereden ve nasıl öğreneceğini bilen insan” olarak tanımlanması işimi de gelmedi değil. Ne de olsa acilen bir şeyler öğrenmek zorunda değildim !

Gençlerin içlerine sindirmesi gereken birinci konu bu, “öğrenmeye açık ve istekli olmak”.

Endüstri Mühendisinin ne iş yapacağı o yıllarda (1976-1980) çok belirgin değildi, o zamanlar bize Genel Müdür ile Çaycı arasında herhangi bir işin bizden beklenebileceği söyleniyordu. Bu varyans heyecan verici bir şey, o yıllarda vizyonumu genişletmedi değil. Daha sonraki yıllarda bana Endüstri Mühendisi ne yapar diye soranlara bu tanımı tekrarladım ve hala daha da bu tanımın geçerli olduğunu düşünüyorum.

Endüstri Mühendisi, farklı disiplinlerden gelen insanları ve iş yapma biçimlerini aynı düzlem içinde ve bir arada tutabilecek çalışma düzenini geliştirmeye istekli, farklı konuları öğrenmeye, gerektiğinde onları birleştirerek sentez yapmaya gerektiğinde ise küçük parçalara bölerek herkesin anlayacağı şekle getirmenin önemli olduğunu kavramış olan bir kişi olmalıdır, kanımca …

Örneğin bir İnşaat Mühendisi şirketinin muhasebe sistemini anlamaya çalışmaz (bu beni şaşırtmaz) veya bir Makine Mühendisi satış kadrolarının beklentilerine fazla kafasını yormayabilir. Halbuki Endüstri Mühendisi için bunların hepsi doğal olarak ilgilenmesi gereken konular olabilir. Bu noktada durmak istiyorum, çünkü okullarımızdan iki tür insan çıktığını düşünüyorum.

Bunlardan ilki bazı metodları bilen ve onları uygulamak üzere firmalara katılan kişiler diğerleri ise metodları bilen ancak işin analiz kısmına daha fazla ağırlık vermiş olan, önyargısız, işletmenin problemini anlamaya çalışıp dünyada geçerli olabilecek yöntemleri tarayabilen gençler.

Hiç bir konuda saplantınız ve hiç bir yönteme karşı tutkunuz olmamalıdır. Bütün yöntemlerin bir ihtiyaç sonucu gündemde olacağını, onları sevmek veya nefret etmek diye bir şey olamayacağını ve her yöntemin mantıklı olabilecek şekilde “yorumlanabileceğini”, kitaptan fırladığı gibi kullanılmasa da olabileceğini kabul edebilmelisiniz.

Başarı hikayeleri vardır, benimde bazen nasıl başarmış diye merakla okuduğum … Bazılarında gerçekten önemli ip uçları bulabilirsiniz. Başarısızlık hikayesi diye birşeyi biliyormusunuz ? Bilemezsiniz çünkü kimse yazmaz …

Bir konu üzerine yüzlerce belki binlerce kişi çalışır ama başarılı olmuş sadece bir kaç kişinin ismi duyulur. Geriye kalanlar kritik sınırı geçememiştir. Seçilen konunun genişliğine göre şansınız çok veya az olabilir.

Demek ki önce savaş alanınızı seçmelisiniz … Mücadelesini vereceğiniz konu büyük oranda size bağlıdır, onun için dikkatli olmalısınız.

Kimler başarılı oluyor ? Bunun için özellikler sayılabilir ancak benim öğrendiğim en birincisi “pozitif düşünen” ve “pozitif düşünen insanlar ile beraber olanlar”. Gerisi çalışmak, sorgulamak, baştan başlayabilmeyi göze alabilmektir.

Eğer pozitif düşünemiyor ve pozitif düşünenler ile beraber olamıyorsanız işiniz çok zordur …

En bilgili kişi siz olmayabilirsiniz ama sonuç almaya dönük hareket edebilen, çalışkan, başkalarını üzmeden işini yapabilen birisi iseniz şans size yardım edecektir. Tıpkı “benim şansım vardı ancak bu şans haftada 99 saat çalışmaya başlayınca ortaya çıktı” diyen başarılı birisi gibi.

Konuşmak yerine susmak, işi yapmak, bazen o iş sizin işiniz olmasa bile iyi bir seçenektir. Her zaman beklentiyi aşmalısınız.

Sende kim oluyorsun böyle ahkam kesiyorsun diyenlere hiç bir sözüm yok, herkes kendi zamanından çalar, zaten birileri kaybetmiyor olsa birileri kazanamaz. Ben kendi hayatımda öğrendiklerimi aktarıyorum.

Şimdi gelelim Endüstri Mühendisliği konularına.

Ben uğraştığım konuları ayırt eden birisi değilim. Doğrusal programlama ile MRP, yalın üretim felsefesi ile maliyetlendirme konuları benim için aynıdır. Bu yüzden şu veya buna eğilin diyemem, önünüze ne çıkarsa onu öğrenin ve hayata geçirmeye çalışın derim.

Yıllar önce bir şirket ile toplantı yapıyorken şirketin sahibi bana “biliyormusun ben MRP’yi hiç sevmem” dedi. Bende ona bu MRP’nin umrunda bile değil haberin olsun demiştim.

Ancak günümüzün iş hayatında iki ana kol var diyebilirim (bu ayrım oldukça kaba olacak, keskin uzmanlık alanları her zaman geçerli olabilir).

Bunlardan ilki ERP konuları etrafında bilgi sahibi olmak, üretim sisteminin tanımlanması, satış, satınalma, tahsilat ve ödeme gibi süreçlerin ERP içinde ele alınması, çeşitli otomasyon konuları ve sonuçlarının analiz edilmesi, maliyet düzeninin kuruluşu ve ayakta tutulması gibi bir dizi iş süreci hakkında bilgi ve tecrübe sahibi olmak, ERP yazılımlarının şirket içinde verimli uygulanmasını  temin etmek.

Diğeri ise yalın üretim konularına girmek, üretimin içinde vakit geçirerek bu süreçlerin iyileştirilmesine katkı sağlamak, hücre tasarımı, kanban, stok kayıt doğruluğu, 5S, OEE düzeninin kuruluşu gibi konularda teorik ve pratik olarak ilerlemek. Bu konuda çalışacak arkadaşlara bir miktar ERP ile de ilgilenmelerini öneririm.

Bunlar ile ilgilenmeyecekseniz canınız ne isterse onu yapabilirsiniz. Benim beyin cerrahı olan programcı arkadaşım da var yurt dışında bilgisayar eğitimi görmüş köfteci arkadaşım da …

Bunların dışında genç arkadaşlarıma strateji oluşturma, bunun için izlenebilecek yöntemler, şirketlerin vizyon oluşturma sürecinin nasıl olması gerektiği gibi konularda okumalarını öneririm. Sonuçta bin farklı detay aslında bir kaç kısa cümledir, bunu okuyarak, yaşayarak ve yorumlayarak öğreneceksiniz.

Başlıkta yer alan “El Feneri” ifadesini benden tavsiye isteyen arkadaşım kullanmıştı, benim tercihim odanın ışığını açmak şeklinde, çünkü el feneri belli bir yeri işaret eder halbuki sizin ihtiyacınız 360 derece görebilmek …

Umarım başarılı olursunuz …

Video 5S üzerine. Kılavuzu karga olanın … diye başlayan söze uygun bir durumu anlatıyor. Başlangıçta adam kadına 5S seni heyecanlandırdı mı gibi bir soru soruyor, kadının her halinden çok heyecanlı olduğunu ! anlayabiliriz.

Ne günlere kaldık, heyecan duyacak başka bir şey kalmamış gibi …

Tags:

5S, beş adımdan oluşur. Amacı çalışma ortamının organizasyonu ve israfın yokedilmesine zemin hazırlamaktır.

Herhangi bir iyileştirme çalışması yapmayı planlayanlar, hatta ERP projesi yapmayı düşünenler bile bu yöntemi kullanarak başlamalıdır.

5S Japonca 5 kelime ile ifade edilir. Seiri – Sınıflandır, Seiton – Sırala / Düzenle, Seiso – Sil / Temizle, Seiketsu – Standartlaştır, Shitsuke – Sahiplen / Sistemi Koru

Daha fazlası için tıklayınız >>>

ergo_Hiroyuki Hirano

Not : Yapacağınız 5S veya iyileştirme çalışmasında bu noktaları dikkate almanız işinizi kolaylaştıracaktır.

Üretim içinde çalışan insanların hareketleri yeniden düzenlenerek hem verimlilik hem de güvenlik arttırılabilir. İnsan hareketlerin içindeki gereksizleri bulup ayıklamaya en büyüğünden başlamak en doğrusudur, bunlar kol, ayak ve gövde hareketleridir.

Bunun için Hiroyuki Hirano tarafından hazırlanmış olan 17 kural izlenebilir.

İnsan vücuduna ait kurallar

1    Başlatma ve durdurma hareketlerinde her iki el uyum içinde olmalıdır
2    Kol hareketleri eş zamanlı ve simetrik olmalıdır (yüzme gibi)
3    Ayak ve gövde hareketleri minimum olmalıdır
4    Kas gücü yerine yerçekimi kullanılmalıdır
5    Zigzag veya keskin dönüşlü hareketlerden sakınılmalıdır
6    Hareketler bir ritim içinde olmalıdır, herkes kendi ritmini geliştirmelidir
7    Dik duruş ve akıcı hareketler olmalıdır, eğilerek veya uzanarak çalışma yapılmamalıdır
8    Çalışma esnasında ayakda kullanılmalıdır, örneğin ayak ile kontrol edilen pedallar düşünülebilir.

Çalışma ortamının yerleşimine ait kurallar

9    Gerekli olan malzeme ve ekipman işi yapana yakın ve önünde olmalıdır
10    Malzeme ve ekipmanlar kullanım sırası ile yerleşmiş olmalıdır. Bunun için bir 5S çalışmasının yapılmış olması ve her seferinde sadece gerekenlerin çalışma ortamına getirilmesi ile mümkündür.
11    Malzemenin hareketi için ucuz enerji / güç kaynakları kullanılmalıdır
12    Çalışma masa ve ekipmanlar operatörün boyuna uygun yükseklikte olmalıdır
13    Çalışma ortamı konforlu olmalıdır

Bağlantı ekipmanları, araçlar ve makinalar

14    Açma ? kapama anahtarları elleri serbest bırakacak şekilde ayak ile yapılmalıdır
15    Ekipman çeşitliliği azaltılmalıdır
16    Bütün malzeme ve parçalar kolay ulaşılabilir, göğüs seviyesinin altında bulunmalıdır
17    Bütün kol ve anahtarlar gövde hareketi yapmadan ulaşılabilir olmalıdır



5S çalışması yapanlar için bir güvenlik probleminin çözüm örneği. Tehlikeli nokta bir duvarda yer alıyor ise onun etrafına bir yer işareti konularak yaklaşma mesafesi belirlenebilir.

Tags: ,

Bu yazıyı bir üyemin sorusu üzerine yazıyorum, soru şöyle idi :

“Size bir sorum olacak. Kaizen ile yalın yönetim arasında fark nedir. Kısaca belirtirmisiniz. Ben ikisi arasındaki farkı anlayamadım. Bu konuda bilgi verirmisiniz. “

Önce kelime anlamlarına bakalım. Kaizen “ufak adımlar ile sürekli iyileştirme” yapılabilir, yapılsa iyi olur, iyileştirme yapmış olmak için dağları devirmeniz gerekmez anlamındadır. Dolayısı ile Kaizen “taktik” anlamda kullanılabilecek yaklaşım. Örneğin üretim içi sorunları “kaizen çalışması” yaparak çözmeyi planlayabiliriz. Kaizen ekibi problemi inceler, öneriler üretir (analiz yöntemlerine bu yazıda değinmeyeceğim), şimdiki – sonraki sunumunu hazırlar, yeni süreç onaylanır ve devreye alınır. Belki elde edilen sonuç optimum değildir ancak ilerleme olmuş olması şimdilik yeterlidir … Kaizen çalışmasının ruhunda da bu yatar “optimum olması gerekmez, optimuma giden yolda yürüyorsan devam et”.

Yalın yönetim veya üretim (bu ikisi benzerdir ama kullanılacak metodlar farklılık gösterir) birer şemsiyedir. Kaizen, 5S, israfın yokedilmesi, SMED, stok yönetimi, KANBAN, verimsizlik yönetimi hatta MRP ve ERP bu şemsiyenin altında kullanılabilecek yöntemler veya yaklaşımlar olabilir.

Amaç ne ? Fazlalıklarından arındırılmış, aktarılan değerin yükseltiği bir iş yapma biçimi veya şirket.

Fazlalık ne ? Müşterinin para ödemek istemediği her şey.

Değer ne ? Müşterinin memnun olacağı, ödeme yapma isteyeceği faydalar.

Gördüğünüz gibi “yalın” kelimesi aslında bir felsefeyi temsil ediyor bir yöntemi değil. Kendi altında bir yöntemler ailesi var ama nerede ise her çalışma disiplini bir yöntem olabilir. Elbette “israfın” azaltılmasını sağladığı sürece.

Yalın yönetim veya üretim kelimelerini bir şirket için düşündüğünüz zaman şirketin vizyon-misyon tanımlarının bunu yansıtması gerekir ama kaizen öyle değil. Biri daha stratejik açıdan düşünülmesi gereken bir konu (yalın) diğeri ise daha güncel konuların çözülebilmesi için izlenebilecek bir yol (kaizen).

Görüşmek üzere

5S Niçin Yapılır

* İsraf görünür hale gelir ve eliminasyonu kolaylaşır
* Ekipman, malzeme ve çalışma alanı üzerindeki kontrolunuz artar
* İşletme içinde morali yükseltir, takım çalışmasını teşvik eder, çünkü herkes katılabilir.
* Çok geniş bir alanı etkiler :
* Ayar ? SetUp süreleri kısalacaktır
* Kalite değerleri yükselecek, harcamalar azalacaktır
* Çalışma güvenliği kesin olarak artacaktır
* Birim zamana düşen üretim ve katma değer artacaktır

5S ‘in 1. adımı : Sınıflandır

Gereksiz nesneleri çalışma ortamından uzaklaştırmalısınız.

Çalışma alanınızda bulunan ama işinizi yapmanıza bir katkısı olmayan nesneleri işaretlemeli ve çevrenizden uzaklaştırmalısınız, bunun için kullanılan en bilinen yöntem Kırmızı Etiket Yöntemidir.

Metod : KIRMIZI Etiket Yöntemi

Hangi koşula uyan nesneleri Kırmızı Etiket ile işaretleyeceksiniz ? Bir hafta (bir ay) içinde gerekmeyecek olanlar gibi bir kural koymalısınız, sonra aşağıdaki gibi nesnelere bu gözle bakmalısınız.

Fazla veya zamanı geçmiş malzeme kümeleri

Kısa zaman içinde kullanılmayacak ekipman

Zamanı geçmiş kağıt, form veya dosyalar

Efektif kullanılmayan dolap, çekmece, masa

Ne olduğu belirsiz, kutu, konteyner

Zamanı geçmiş poster, slogan, duyurular

Önce bu tür nesnelere birer Kırmızı Etiket yerleştirilir, sonra bunlar merkezi bir yerde toplanır ve tekrar sınıflandırılır. İleride kullanılmayacak olanlar imha edilir, diğerleri çalışma alanının dışında, tertipli bir şekilde depolanır.

5S ‘in 2. adımı : Sırala / Düzenle

Herşeyin ?1? yeri olmalı, yerinde olmayanın bakınca anlaşılması gerekir.

Çalışırken kullanılacak herşeyin 1 yeri olmalıdır.

Etiket, renkli alan (örneğin kullanılan araçların yerleştirildiği pano veya masanın neresinde ne bulunacağına göre etiketlenmesi veya boyanması) gibi göze hitap eden teknikler ile ?herhangi birinin? aranan şeyi bulabilmesi ve tekrar yerine koyabilmesi mümkün olmalıdır

Nesnelere kolay erişilebilmeli, operatörün fiziksel zorlanmasına sebep olmayacak şekilde yerleştirilmelidir.

5S ‘in 3. adımı : Sil / Temizle

Önce bir alanın ne kadar temiz olması gerektiğine karar verin, sonra bu noktaya ulaşana kadar temizleyin.

Bir temizlik kampanyası 5 adımdan oluşur :

Hedeflenen temizlik seviyesinin tespiti
Görevlendirme
Metodlara karar verme
Araçların temini
Takip, kontrol listeleri

Ve 3 hedefi vardır :

Bütün çalışma alanlarını temiz, aydınlık bir hale getirmek ve çalışanların moralini yükseltmek

İlk iki maddeyi sürekli gözden geçirmek ve canlı tutmak

Kirliliğin temel kaynaklarını bulmak ve yok etmek

5S ‘in 4. adımı : Standartlaştır

En iyi pratikleri günlük hayatın bir parçası haline getirmelisiniz.

Bu aşamanın amacı ulaşılan seviyenin sürekli olmasını temin edecek kurguyu oluşturmak ve bir sistematiğe kavuşturmaktır.

4 adımlık bir prosedür sürekli izlenmelidir.

Planla : Kim neyi ne zaman yapacak ?

Kaynakları Yarat : Yapılması gereken işlerde kullanılacak araç ve zamanı belirle.

Uygula : Sınıflandırma, Sıralama ve Temizleme işlemlerini günlük hayatın içinde gerçekleştir.

Denetle : Sonuçları izle, bir önceki ile kıyasla ve başa dön.

5S ‘in 5. adımı : Sahiplen ve Sistemi Koru

Bu aşama 5S ?in en güç olanıdır.

Sahiplenme aşaması 5S çalışmasının belki de en zor olanıdır. Çünkü insan doğasının değişime direnci ve her türlü sisteminde minimum enerji konumuna geçme eğilimi vardır. 5S aktif bir çalışma sonucunda başarılabilir, yeterli enerji harcanmaz ise eski duruma kolayca dönülebilir.

Bu aşamayı kolaylaştırmak için aşağıdakiler yapılabilir :

Bu çalışmanın önemi her fırsatta anlatılmalı, örnekler ile (eskiden ? şimdi) desteklenmeli,

Kontrol ve kıyaslama listeleri oluşturulmalı ve periyodik olarak kullanılmalı,

Sonuçlar herkes tarafından bilinmeli, sistem önerilere açık olmalı

Eski durum ? istenmeyen durum olarak belirlenmeli ve çalışma boyunca geçilen safhalar görsel yöntemler ile belgelenmeli, göz önünde olmalı.

5S bir iyileştirme yöntemi. Bazıları için ?yalın üretim? çalışmasının olmaz ise olmaz ilk adımı.
Amaç düzenli bir ortam, öyle ki problemler hemen görülebiliyor. Bir aksilik olduğu hemen anlaşılabiliyor.
Bu kadar saf bir amaç için yola çıkıldığında niçin bir çok itiraz çıkıyor ?
Çünkü 5S disiplin anlamına da geliyor. İnsanlar da tıpkı bütün ?sistemler? gibi ?minimum enerji konumuna doğru hareket ettikleri? ve ?disiplin? enerji harcanması demek olduğu için diğer bütün iyileştirme yöntemlerine karşı çıkıldığı gibi 5S?de bundan nasibini alır.

Bildiğiniz gibi bu tür sunumlar site üyelerine açıktır, üye olmak ücretsizdir. Eğer üye değil iseniz hemen şimdi olabilirsiniz. Gönderi Listesi Ne Demek  ? : cengizpak.com.tr sitesinin bir gönderi listesi vardır, örneğin bu sunum listemizin 12?inci  sırasındadır. Site üyelerine bunun  gibi çalışmalar belli bir sıra ile gönderilmektedir. Üyelik ücretsizdir ve hemen sağ tarafta bulunan ?Bu siteye üye olmak istermisiniz? başlığı altında bulunan form aracılığı ile gerçekleştirilmektedir, sizi de aramızda görmek isteriz. Gönderi listesinde daha neler olduğunu görmek için tıklayınız.

Tags: ,

CP_5S_Kapak5S nedir ?. 5S çalışma ortamının toparlanması, düzenlenmesi ve tekrar bozulmaması için bir dizi alışkanlığın elde edilmesine dair bir çalışmadır. 5S bütün iyileştirme çalışmalarının nerede ise ilk adımı olarak kabul edilen bir çalışma ve metod olarak düşünülebilir.

Hazırladığım sunumu ister akademik ister şirket içi çalışmalarınızda ,kaynak belirterek ücretsiz olarak kullanabilirsiniz.

Bu sunum site üyelerinin gönderim listesindedir, bu ve bunun gibi sunum, araştırma, ERP, Stratejik Planlama, Yalın Üretim Teknikleri, Tedarik Zinciri Uygulamaları gibi konular ile ilgileniyor iseniz

İşte 5S’in uygulandığı bir nokta. Bu kadar düzenli olunca insanın bu düzeni bozmamak için iş yapası gelmeyebilir mi acaba ! Biraz dağınıklık daha mı motive edici olurdu, ne dersiniz !

5S, 5 adet Japonca kelimenin baş harfinden oluşur, bunlara karşılık gelen 5 Türkçe kelime de oldukça uyumludur ; bunlar  Sınıflandır (Seiri), Sırala-Düzenle (Seiton), Sil-Temizle (Seiso), Standartlaştır (Seiketsu) ve  Sahiplen-Sistemi Koru (Shitsuke).

Belki sizin şirketinizin çalışma alanları, masalarınız, masalarınızın altları, dolaplarınız karışıktır. Belki tozlu, havasız veya kirlidir. Belki de görünürde her şey düzenli ve temiz ancak dolaplarınız veya görünmeyen bölgeleriniz hiç de düzenli değildir.

Hiç kimse tozlu, kötü kokan, düzensiz bir yer de çalışmak istemez (en azından bunu ummak istiyorum); temiz, ışıl ışıl bir yerde herkes keyif duyar. İşte 5S, Japonların ortalığı düzenli tutabilmek için önerdiği bir metodolojidir. Bu sayede hem malzeme hem de zaman israfının azalacağını varsayan bu metodun temel felsefesi, karışık ve kirli bir ortamın bir çok israfın kaynağı olduğu (arayıp bulma, fazla malzeme, fazla alan kullanımı, gereksiz hareket …) ve bu tür bir ortamın hata veya kusuru gizlediği, iyileştirme fırsatını yok ettiğidir. O halde bu ortam yok edilmeli onun yerine “düzen” hakim olmalıdır.

Kısaca 5S, “gerekenlerin tarif edildikleri yerde, temiz ve kullanıma hazır olması” demektir. Şimdi gelelim bu metodun pozitif ve negatif yanlarına. Tahmin edeceğiniz gibi bir çok pozitif ifade bulmak oldukça mümkün onun için önce negatif yanını özetleyelim.

5S ‘in negatif ve zor yanları

- Eğer şirketiniz sorunlar ile uğraşmaya hazır değil veya çekiniyor ise 5S ortalığı karıştırabilir.


- Çalışanlar verimli veya verimsiz ama kendilerine göre rahat edebildikleri bir ortamı yaratırlar. 5S çalışması bu ortamı tehdit edecek, onu değiştirmek isteyeceği için kuvvetli bir direnç ile karşılacaktır. Doğal olarak ortam bir miktar gerginleşebilir.


- 5S çabuk olmayabilir, yıllar içinde yaratılmış olan karmaşayı bir anda yok edemeyebilirsiniz, bütün şirketi elden geçireceğinizi unutmayın.


- Girişimin yönetim tarafından mutlaka desteklenmesi gerekir aksi takdirde tekrar eskiye dönülür ve bu da moral kaybına sebep olur.

Şimdi gelelim 5S ‘in yararlarına ve pozitif yanlarına.

- Çalışma ortamının düzenli ve temiz olması yapılacak işin daha kolay ve daha az hata ile yapılmasını sağlar.

- Ortamın temiz ve düzenli olması çalışanların moralini yükseltir.

- Çalışma ortamı daha güvenli hale gelir

- Bir işten diğer işe geçiş hızlanır (üretim ortamında set-up, hazırlık işlemleri)

- İş süreçleri basitleştirilir ve daha az kaynak kullanarak daha verimli çalışılır

- 5S sayesinde arama – bulma hızlanır, zaman kayıpları azalır

- 5S kalite yönetimini kolaylaştırır, sorunlar daha çabuk görünür hale gelmiş olur. Çünkü artık herşeyin bir yeri vardır ve görsel kontrol ve denetleme imkanı artmıştır.


5S çalışması yapanlar bulundukları noktayı Radar Grafiği üzerinde görebilmeleri için bu MS Excel dosyasından faydalanabilirler.

Dosyayı indirmek için tıklayınız >>>

.

.

.

5S çalışması yaparken ilk zorlanacağınız konu neyin çok neyin az kullanıldığına karar vermek olacaktır. İlk baktığınızda herşeyin gerekli olduğuna karar verip hiç bir şeyi ortadan kaldırmaya gönlünüz el vermeyebilir. Bu aşamada biraz “bilgisayar” gibi düşünmekte (kısacası düşünmemekte) fayda olacaktır.

5S_CengizPak

Nesneleri üç sınıfa ayırmayı deneyelim, bunlar Az, Çok, Orta Karar kullanılanlar olsun. Şimdi bunlara birer anlam kazandıralım.

AZ Kullanılanlar

Son 1 yıl içinde hiç kullanılmamış olanlar >>> Bunları ya atın, ya satın yada en uzak yere kaldırın

Son 6 aydır kullanılmamış ama son 1 yıl içinde kullanılmış olanlar >>> Uzak bir yerde depolayın

ÇOK Kullanılanlar

Her an kullanılanlar  >>> Kullanım alanı içinde bir yeri olmalı

Her gün kullanılanlar >>> Kullanım alanı içinde bir yeri olmalı

Her hafta kullanılanlar >>> Kullanım alanı veya yakınında bir yeri olmalı

ORTA Karar Kullanılanlar

Her ay 1-2 kez kullanılanlar >>> Merkezi bir noktada depolanabilir

Son 6 içinde kullanılmış olanlar >>> Merkezi bir noktada depolanabilir

5S uygulamasını masanızdan veya çalışma odanızdan başlayarak deneyebilirsiniz. Evinizde yapmaya kalkarsanız sakın eşinizin sevdiği eşyalara dokunmayınız.