Hani bir söz vardır “ağaca bakan ormanı göremez” diye. İşte konulara yakından baktığınızda olan budur. Detayları görürsünüz, siz ve ekibiniz detaylara yoğunlaşır, bu şekilde sizi çok tatmin eden çalışmalar yapabilirsiniz ama bir bakmışsınız oyun alanı değişmiş, insanlar bir başka yere gitmiş orada başka bir yerleşim oluşturmuş, siz de olduğunuz yerde yalnız kalmışsınız.

Peki olaylara biraz uzaktan bakma zamanının geldiğini nasıl anlayabilirsiniz ?

1. Küçük işler ile çok zaman mı geçiriyorsunuz. Siz keserin sapını hesaplarken çalışanlarınızın zamanı boşa gidiyor veya satış kayıpları yaşıyor olabilirsiniz. Bunun için sorun kendinize “yapmakta olduğum işler ile ulaşmak istediğim hedef arasında ne ilişki var” diye … Bir şey bulamıyorsanız çanlar çalıyor demektir.

2. Her olay size geliyor ise diğerleri ne yapıyor ? Büyük ihtimalle hiç bir şey yapmazlar veya yapamazlar.  Demek ki biraz uzaklaşma zamanınız gelmiş. Eğer böyle devam ederseniz küçük dünyanızın büyük adamı olursunuz, istediğiniz bu ise sorun yok.

3. Her durumu tek başına yorumluyor ve karşınıza çıkan problemi savuşturmaya çalışıyorsanız kaçmaktan kovalamaya zaman bulamazsınız. Her olayı bir “zeki” hamle ile çözüyor olmak kök sebeplere inilmediğinin göstergesidir. Her olayın sebebi bir diğerinden farklı olmayabilir, etrafınızda oluşan 80 olayın 20 sebebi olma ihtimali yüksektir (Vilfredo Pareto çoğunlukla haklı çıkar). Dolayısı ile ortak yanları bulup onların üzerine gitmek en kalıcı çözüm şeklidir.