Hani bir söz vardır “ağaca bakan ormanı göremez” diye. İşte konulara yakından baktığınızda olan budur. Detayları görürsünüz, siz ve ekibiniz detaylara yoğunlaşır, bu şekilde sizi çok tatmin eden çalışmalar yapabilirsiniz ama bir bakmışsınız oyun alanı değişmiş, insanlar bir başka yere gitmiş orada başka bir yerleşim oluşturmuş, siz de olduğunuz yerde yalnız kalmışsınız.

Peki olaylara biraz uzaktan bakma zamanının geldiğini nasıl anlayabilirsiniz ?

1. Küçük işler ile çok zaman mı geçiriyorsunuz. Siz keserin sapını hesaplarken çalışanlarınızın zamanı boşa gidiyor veya satış kayıpları yaşıyor olabilirsiniz. Bunun için sorun kendinize “yapmakta olduğum işler ile ulaşmak istediğim hedef arasında ne ilişki var” diye … Bir şey bulamıyorsanız çanlar çalıyor demektir.

2. Her olay size geliyor ise diğerleri ne yapıyor ? Büyük ihtimalle hiç bir şey yapmazlar veya yapamazlar.  Demek ki biraz uzaklaşma zamanınız gelmiş. Eğer böyle devam ederseniz küçük dünyanızın büyük adamı olursunuz, istediğiniz bu ise sorun yok.

3. Her durumu tek başına yorumluyor ve karşınıza çıkan problemi savuşturmaya çalışıyorsanız kaçmaktan kovalamaya zaman bulamazsınız. Her olayı bir “zeki” hamle ile çözüyor olmak kök sebeplere inilmediğinin göstergesidir. Her olayın sebebi bir diğerinden farklı olmayabilir, etrafınızda oluşan 80 olayın 20 sebebi olma ihtimali yüksektir (Vilfredo Pareto çoğunlukla haklı çıkar). Dolayısı ile ortak yanları bulup onların üzerine gitmek en kalıcı çözüm şeklidir.

Vilfredo Pareto 1800?lerin sonuna doğru İtalya topraklarının % 80?inin nüfusun % 20?sine ait olduğunu gözlemledi.
Daha sonra bahçesinden topladığı bezelyelerin % 80?inin köklerin % 20?sinden geldiğini gördü.

Böylece bir topluluk içinde  “Az Sayıda Önemli” – “Çok Sayıda Önemsiz” olduğu sonucunu elde etti. Pareto kuralı olarak bilinen bu analize daha sonraları  ?Juran? tarafından Vilfredo?nun anısına “Pareto” ismi verildi.

80/20 gözlemi bugün bir çok konuda kullanılmaktadır, diğer bir ismi de ABC Sınıflandırması (ABC Analizi) şeklindedir. Örneğin müşterilerimizin % 20′si ciromuzun % 80′inini yapmaktadır veya stok kalemlerimizin % 20′si toplam harcamamızın % 80′inini oluşturmaktadır şeklinde düşünmenin kaynağı bu analizdir. Bu sınıflandırmada % 80 grubunu sağlayanlara A, ikinci % 15′i sağlayanlara B, kalanlara ise C sınıfı diyerek “az sayıda” çeşitlilik ile (stok kalemi, müşteri, olay …) ilgilenerek sistemin tümü için önemli adımlar atmak mümkün olmaktadır.