sehir_pazarlamasi_cp

Şehir pazarlaması bir bölge veya kentin belirlenen vizyona uygun olarak tanıtılması ve odak haline getirilmesidir. Vizyon cümlesi turizm ile ilişkili olabileceği gibi (ilk akla gelen konu başlığı) göç alma veya sanayileşme ile de ilgili olabilir. Kısacası ilerisi için arzu edilen duruma ulaşabilmek için izlenecek yol şehrin pazarlanma planını ile oluşturulur.

Bir şehir pazarlanır mı veya pazarlanmalı mı ?

Bunun artık tartışılacak bir yanı yok ama bence evet ve evet. Bir şehir veya bölge pazarlanabilir ve pazarlanmalıdır.

Pazarlama kelimesinin dejenere edilmiş anlamına aklınız kayıyor ise aklınızı geriye toplamanızı öneriyorum. Pazarlamayı şehrin vizyonuna uygun yolu izlemek olarak anlamalıyız, eğer şehri yönetenlerin “vizyonu yok ise” pazarlama da olmayacaktır. Kısacası vizyon var ise pazarlama yapılmalıdır hem de en iyi ve en usta şekilde. Çünkü binlerce veya milyonlarca insanın hayat kaitesinden ve çok büyük bir ekonomik olaydan bahsediyoruz.

Şehirlerin pazarlanması aynı zamanda şehirler arası rekabeti ortaya çıkartır. Benzer hedefleri olan kentler birbirinin rakibi olacaktır, işte bu aşamada nasıl rekabet edileceği ve kendilerini nasıl pozisyonlamaları gerektiği konusu öne çıkar. Yarışı kaybeden muhtemelen aynı noktaya en kısa 5 yılda geri gelebileceği için Belediye Başkanları ve Yönetim hiç bir fırsatı kaçırmamalı ve oldukça donanımlı bir ekip ile çalışmalıdır.

Rekabet, ticaret hayatında olduğu zaman hem geri dönüşler daha kısa sürede olabilir hem de yönetimler daha yavaş değiştiği için aynı yönetici ikinci bir fırsatı bulabilir. Ama yerel yönetimler seçimle değiştiği ve yeniden seçilebilmek için başarılı olunması gerektiği için üzerlerinde bulunan baskı daha fazladır.

Şehir pazarlaması stratejik veya organik olarak iki şekilde yapılabilir veya ortaya çıkar. Stratejik şehir pazarlamasına örnek olarak Las Vegas organik pazarlama örneği olarak ise Atina düşünülebilir. Las Vegas pozisyonlaması ve pazarlama planı olan bir şehirdir. Atina ise geçmişinden gelen kültürel birikim sayesinde kendiliğinden tanınan ve pozisyonlanan bir kent örneğidir, zaten bir kenti organik olmayan bir şekilde aynı pozisyona getirebilmek nerede ise mümkün değildir. “Mutlak kanıt” ve “Kültürel geçmiş” ihtiyacı buna engel olur.