Zemin ıslak sayın dinleyiciler, Ahmet sağdan sert vurdu, yere çarpan top hızlanarak kaleye gitti, gol oldu….

Futbol seyircileri veya maç dinleyenler bu tür bir cümle ile onlarca, yüzlerce kez karşılaşmıştır.

Top yere çarpınca hızlanır mı ? Eğer hızlanıyorsa iki kere çarpan top daha mı çok hızlanır ? En hızlı top en çok yere çarpmış olan top mudur ?

Siz ne diyorsunuz !  Hızlanır mı … Yavaşlar mı ?

Yavaşlıyor ise niçin bütün maç anlatanlar “hız kazanan top” kaleciyi gafil avladı diyor ?

Fizik kuralı diyor ki “sürtünme” veya “temas” enerji kaybı yaratır. Topun sahip olduğu enerji azalınca da yavaşlar. Peki nasıl hızlanır ? Bir yolu var tabi !

Topun kendisine geldiğini gören çim zemin şöyle gerilip topa bir vurursa hızlanan top sadece kaleciyi değil dünya alemi şaşırtacaktır.

Peki bu kadar bariz bir gerçeği niçin birisi bu arkadaşlara söylemiyor ?

Hani bir haber çıkmıştı Almanyada Ferrari sahibi olan birisi ekonomik olsun diye arabasına LPG taktırmak istemiş ve bunu nasıl yapacağını öğrenmek için Ferrari fabrikasını aramıştı … bunun üzerine bir grup Ferrari çalışanı apar topar bu arkadaşın arabasını geriye almak için yola çıktı, parasını ödeyip arabalarını bu eziyetten kurtardılar. Tasarruf yapacaksan Ferrari ile ne işin var, sen bizim müşterimiz olamazsın der gibi … Az önce fiziğe karşı çıkılmıştı şimdi de işin ana fikrine karşı çıkıldığını görüyoruz.

Ana fikir veya fiziğin temel kuralları unutulunca ondan sonra olanları açıklamaya çalışmak biraz güç. Yolunuzu kaybetti iseniz ve temel yön bulma bilginiz yok ise tekrar yolunuzu bulmanız da tesadüflere kalacaktır. Bulunduğunuz noktadan şüphe ettiğinizde ana değerlere / yön bulma bilgisine geri dönülmelidir. Örneğin Ferrari çalışanlarının güçlü yön hissi onları LPG’li bir arabadan korumuş ama müşterinin hedefsizliği onu bir Ferrari kullanmaktan mahrum etmiş.

Ana fikir eksikliği ile hem iş hayatınızda hem de özel hayatınızda her gün karşılaşabilirsiniz.

Örneğin çok para kazanmak ama çalışmak istemeyen bir arkadaşınız, erken kalkmak istemeyen ama ekmek fırını sahibi olmak isteyen bir tanıdığınız, internet sitesinde dünya markası olma hedefi olduğunu söyleyen ama sattığı ürüne sahip çıkmayan bir şirket ile yolunuzun kesişmesi an meselesidir.

Firmalar bazen yıllar boyu başı kesik tavuk gibi sağa sola giderler ama bir türlü ana yola çıkamaz; çünkü ana yola çıkmanın pusulası müşteriye hangi değeri, niçin, nasıl aktaracağınızı tarif etmekten ve bu tarifin güçlü bir tarif olmasından geçer. Fiziğin temel kuralları var, şirketlerin ve projelerin de var. Aslında her şirket bir proje, dolayısı ile bir izi,  takip edilmesi gereken evreleri var.

Şirketlerin kafaları karıştığında yön kaybına uğramasınlar diye bazı yol haritaları geliştirilmiştir, işler tıkanıyor, tartışmalar uzuyor ise bu yol haritalarından birisine dönüp  onu takip etmek çok işe yarar. Tıpkı bir treni rayların üzerine oturtmak gibi, sonrasında tren nerede ise kendi kendine gider, işler rayına oturdu sözü buradan geliyor herhalde.

Bazen en başa dönüp, en basit soruların cevaplarını sırası ile vermek sizi çoğunlukla başarıya götürecektir.